Suudi Arabistan, yedi yıl önce Riyad ile Doha arasındaki anlaşmazlık sırasında bir Katar gazetesinde yayınlanan karikatürler nedeniyle karikatürist Muhammed Ahmed el Hazzaa el Hamidi'yi 23 yıl hapis cezasına çarptırdı.
48 yaşındaki El Hazzaa, Şubat 2018'de gözaltına alınmadan önce serbest karikatürist olarak çalışıyordu.
Suudi Arabistan öncülüğünde 2017-2021 yılları arasında Katar'a uygulanan abluka sırasında Katar gazetesi Lusail için çalışmıştı.
Ancak Londra merkezli bir insan hakları grubu olan Sanad tarafından açıklanan bilgilere göre, El Hazzaa 2018'de tutuklanmadan önce gazete için çalışmayı sonlandırmıştı.
Davayla ilgili ayrıntıları paylaşan Sanad, El Hazzaa'nın Ceza Mahkemesi tarafından başlangıçta altı yıl hapis cezasına çarptırıldığını ve cezasını bu yılın Şubat ayında tamamladığını söyledi.
İlk olarak Temmuz 2021'de mahkum edilmişti ve o zamana kadar üç yıldan fazla bir süredir tutuklu bulunuyordu. Ancak bu cezanın sonunda serbest bırakılmadı.
Hakkındaki dava Aralık 2023'te yeniden açıldı ve temyizi mümkün olmayan 23 yıllık bir cezaya çarptırıldı. Duruşmaların hiçbirinde avukatı olmamış.
Kendisi halen Cidde'deki Dhahban Merkez Cezaevinde tutulmakta.
Sanad'a göre El Hazzaa 2018 yılında tutuklanmadan önce gizli bir muhbir tarafından izleniyordu.
Grup, davayla ilgili bir brifingde, Şubat 2018'de memleketi El Baha'dan Cidde'deki bir düğüne seyahat ederken, uçakta yanına bir muhbirin oturduğunu söyledi.
Sanad, Cidde'den döndükten sonra aynı muhbir tarafından yönlendirilen güvenlik güçlerinin kendisini bir arkadaşıyla oturduğu kafede gözaltına aldığını söyledi.
Ardından evini basarak eşyalarına el koydular ve yasal bir arama emri olmaksızın ofisini aradılar.
Grup, baskının hamile eşi ve orada bulunan çocuklarından biri için ciddi sıkıntıya neden olduğunu da sözlerine ekledi.
Katar'a sempati ve 100 karikatür
Sanad'a göre El Hazzaa Körfez'deki diplomatik kriz patlak verdikten sonra bir yıl boyunca Lusail'e katkıda bulunmuş ve krizin sona ermesini beklemiş ve abluka devam ettiği süreçte tüm çalışmalarını durdurmuş.
Middle East Eye konuyla ilgili bilgi almak için Lusail gazetesiyle temasa geçti.
El Hazzaa'nın Instagram sayfasında da yayınladığı karikatürler, Suudi karakterlerin mizahi tasvirlerini içeriyor ve ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarıyla alay eden yorumlar barındırıyordu. Bunlar Suudi medyası tarafından övüldü ve Rotanachannel ile yapılan uzun bir röportajda eserlerden örnekler gösterildi.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ile Katar arasında 2021 yılında uzlaşma sağlandığında, El Hazzaa'nın ailesi serbest bırakılacağı konusunda umutluydu.
El Hazzaa'ya yöneltilen suçlamalar arasında Katar'a sempati duyduğu ve krallığa hakaret eden 100 karikatür yayınladığı iddiaları da yer alıyor.
Temmuz 2021'deki duruşmalarda aleyhine getirilen deliller arasında Katar'ın diplomatik ilişkilerin kesilmesini hak etmediğine dair tweetlerin yanı sıra muhaliflerle iletişim kurmak ve X (eski adıyla Twitter) üzerinden muhalif hesapları takip etmek de yer alıyordu.
Karikatüristi mahkum eden Özel Ceza Mahkemesi, (SCC) Muhammed bin Selman'ın 2017 yılında veliaht prens ve krallığın fiili yöneticisi olmasının ardından kurulan kötü şöhretli bir yargı organı.
Suudi insan hakları savunucuları ve avukatlar, Muhammed bin Selman'ı iktidara geldiğinden bu yana, SCC'nin ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün geniş terörizm tanımı nedeniyle eleştirdiği terörle mücadele yasasının yürürlüğe girmesi de dahil olmak üzere, ifade özgürlüğüne yönelik bir baskıyı yönetmekle suçladılar.
Aktivistleri sindirmek için kullanılan iki yeni kurum -Devlet Güvenlik Başkanlığı ve Kamu Savcılığı- aynı yıl kraliyet kararnameleri ile kuruldu.
Sanad'ın operasyon müdürü Samer Alshumrani Middle East Eye'a şunları söyledi: “Muhammed el Hazzaa'nın davası, Suudi Arabistan'da ifade özgürlüğüne yönelik baskıların bir örneğidir ve bu baskılardan sanatçılar da dahil olmak üzere herkes nasibini almıştır”
"Uydurma kanıtlar"
El Hazzaa çizimlerinin Suudi Arabistan'a hakaret içerdiği suçlamalarını reddetti. Savcılara, kanıt olarak kullanılan tüm karikatürlerin diplomatik krizden sonra değil, Lusail'de çalıştığı döneme ait olduğunu söyledi.
El Hazzaa çizimlerinden herhangi birinin Suudi hükümetini aşağıladığına dair kanıt talep ettiğinde savcılık herhangi bir kanıt sunamadı. Ayrıca bazı kanıtların uydurma olduğunu ve iddia edildiği gibi Katar'ın ablukayı hak etmediğini gösteren hiçbir çiziminin olmadığını söyledi.
Hak grubu, “Sanad, bu kanıtlansa bile bunun bir suç teşkil etmeyeceğini, yasal olarak korunan ifade özgürlüğü kapsamına gireceğini ileri sürüyor” dedi.
2021'deki mahkeme duruşmaları sırasında El Hazzaa, iddia edilen suçlar sırasında ve Temmuz 2021'deki mahkeme kararı sırasında Doha ile Riyad arasındaki ilişkilerin normalleşmesine rağmen, kararın Katar'ı yanlış bir şekilde “hasım devlet” olarak etiketlediğine dikkat çekti.
Karar, aynı yılın Haziran ayında bir Katar büyükelçisinin atanması ve Ocak 2021'de diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin ardından geldi.
Sanad, mahkemenin delillerin Suudi Arabistan'a hakareti kanıtlamak için yetersiz olduğunu kabul etmesine rağmen El Hazzaa'nın mahkum edildiğini söyledi.
Sanad'a göre El Hazzaa gözaltına alınmasından bu yana aylarca zorla kaybedilme, aile ziyaretlerine getirilen kısıtlamalar, aşağılayıcı muamele ve tıbbi ihmal de dahil olmak üzere pek çok insan hakları ihlaliyle karşı karşıya kaldı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın 50 milyon dolarlık fuhuş partisi
Sanad, El Hazzaa'nın alıkonulmadan önce diyabet hastası olduğunu ancak tıbbi ihmal nedeniyle sağlığının kötüleştiğini ifade ediyor.
El Hazzaa beş çocuk babası ve en küçük çocuğu kendisi gözaltına alındıktan sonra doğdu.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye