Afganistan'da barış anlaşmasının ardından El Kaide ile Taliban arasındaki ilişkinin ve El Kaide'nin bölgedeki varlığının nasıl devam edeceği merak konusu.
ABD ile Taliban arasında 29 Şubat 2020'de imzalanan Doha Anlaşması'nda önemli maddelerden biri de El Kaide'nin ülkedeki varlığına ilişkindi.
Doha Anlaşması'nda 'El Kaide' maddesi
ABD ile Taliban arasında 29 Şubat 2020 tarihinde imzalanan anlaşmada, ülkedeki El Kaide varlığına dair şu hükümler yer alıyordu:
"Bu anlaşmanın ilanıyla birlikte, Birleşik Devletler tarafından bir devlet statüsünde tanınmayan ve Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği, El Kaide de dahil olmak üzere, herhangi bir grubun yahut şahsın, Afganistan toprağını Birleşik Devletler ve müttefiklerinin güvenliğini tehdit etmek amacıyla kullanmasına engel olmak için müteakip tedbirleri alacaktır:
1. Birleşik Devletler tarafından bir devlet statüsünde tanınmayan ve Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği hiçbir mensubunun, El Kaide de dahil olmak üzere diğer şahıs ve grupların, Afganistan topraklarını Birleşik Devletler ve müttefiklerinin güvenliğini tehdit etmek için kullanmasına müsaade etmeyecektir."
Anlaşmanın ardından El Kaide Taliban'ı tebrik etmişti
El Kaide tarafından 12 Mart'ta yayınlanan açıklamada, anlaşmadan "Büyük bir tarihi zafer" olarak bahsedilmişti. El Kaide'nin merkez yapılanması, açıklamada, anlaşmadan memnuniyet duyduklarını belirterek, Taliban'ı tebrik etmişti.
Açıklamada, İslam dünyasından alimlere, varlıklı kişilere ve fikir adamlarına "Allah'ın şeriatıyla hükmedecek İslami bir devletin nüvesini oluşturması için" Taliban'a destek olunması çağrısında bulunulmuştu. Aynı zamanda dünyadaki tüm Müslümanlara da Taliban'ın mensuplarının ve Afgan halkının mücadelesinin bir örnek olduğu vurgusu yapılmıştı.
Afgan halkının da tebrik edildiği açıklamada, Afgan halkına Taliban'ın 'İslam Emirliği' etrafında toplanma, ayrılıkları bir kenara bırakma ve İslam dini üzere birleşme ve İslami Afgan topraklarını kalkındırmak için çalışma çağrısında bulunulmuştu. Ayrıca, ABD'nin anlaşmayı bozma ihtimaline karşı tetikte olunması gerektiği ifade edilmişti.
Afganistan'daki El Kaide varlığı
El Kaide'nin kuruluşundan bu yana Afganistan örgüt için önemli bir merkez oldu. Taliban'ın ortaya çıkışından önce de ülkede etkinlik gösteren El Kaide, Taliban'ın ortaya çıktığı 1994 yılı ve sonrasında zaman içerisinde Taliban ile bir ittifak kurdu.
İki oluşum arasındaki ittifak, savaş sürecinde günden güne daha yakın ve ayrılmaz bir bağ halini aldı. El Kaide ile Taliban karşılıklı olarak çatışma sahalarında, iktisadi alanlarda ve stratejik konularda sıkı ilişkiler geliştirdi.
2001 yılında ABD'nin Afganistan işgali sonrasında da bu ilişkiler devam etti. Taliban, ABD'nin talebine rağmen El Kaide mensuplarını ve lideri Usame bin Ladin'i ABD'ye teslim etmedi. 2001 sonrasında da El Kaide'ye bu konuda destek olmayı sürdürdü.
Halen Afganistan'da varlık gösteren El Kaide'nin yayılım alanları raporlara şu şekilde yansımıştı:
(Yüksek çözünürlük için haritaya tıklayınız.)
Taliban, El Kaide ve Afganistan'ın geleceği
Washington Post'ta yayınlanan ve Susannah George imzasını taşıyan haberde, El Kaide ve Taliban arasındaki ilişkinin geleceğine dair değerlendirmeler yer aldı.
Haberde eski bir Taliban yöneticisine dayandırılan bilgiye göre El Kaide, görüşmeler konusunda Taliban'a bazı eğitimler verdi. Daha önce de El Kaide ile Taliban'ın barış sürecinde karşılıklı görüşmeler ve istişareler gerçekleştirdiğine dair raporlar ortaya çıkmıştı. Söz konusu yönetici El Kaide ile Taliban arasında bir İslami anlayış bağı olduğunu, bu bağlantıların onlarca yıldır süregelen derin bağlar olduğunu ifade ederek, "Bu kırılamaz bir bağ." sözlerini kullandı.
Afganistan'daki silahlı Taliban mensuplarının sayısı, Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konulan son raporlara göre 55 bin-85 bin bandında. George, ülkedeki El Kaide mensuplarının sayısının ise 400-600 bandında olduğu ifadesini kullanıyor. El Kaide'nin Afganistan ve Pakistan'daki mensuplarının gerçek sayısı ise bilinmiyor. El Kaide'nin merkez yapılanması da bölgede faaliyet gösterdiği gibi, Hint Altkıtası El Kaidesi (HAEK) de bölgede aktif durumda.
2014 yılında kuruluşu ilan edilen HAEK'nin, El Kaide'nin Afganistan, Pakistan, Keşmir ve Hindistan gibi bölgelerdeki faaliyetlerinden sorumlu olduğu biliniyor. HAEK'nin üyelerinin genel itibariyle bölge halklarına mensup olması da, sayılara dair tahminleri zorlaştıran bir diğer etken.
ABD halen Taliban'ın El Kaide ile bağlarını koparmadığını öne sürerken, Taliban ise anlaşmaya bağlı olduklarını ve Afganistan'da El Kaide bulunmadığını belirtiyor. Taliban'ın Siyasi Ofis Sözcüsü Dr. Muhammed Naim Kasım ayı başında konuya dair soruları yanıtlamıştı. Taliban'ın hiçbir grubun Afganistan topraklarını diğer ülkelere karşı kullanmasına izin vermeyeceğini dile getiren Naim şu ifadeleri kullanmıştı:
"Halihazırda Afganistan'da herhangi bir El Kaide varlığı yok. Şayet İslam Emirliği ile ABD arasındaki anlaşmayı kabul etmiyor olsaydılar bunu açıkça belirtmeleri gerekirdi."
"El Kaide Afganistan'da kalacak"
Washington Post haberine görüşüne başvurulduğu ifade edilen bir diğer Taliban komutanı da, El Kaide üyelerinin Afganistan'da "mülteci" olarak yaşamalarına izin verileceğini ifade ediyor. Bu Taliban komutanına göre El Kaide'nin faaliyetlerine ise izin verilmeyecek. Ancak ABD ve Kabil hükümeti, Taliban'ın bu açıklamalarına temkinli yaklaşıyor. Özellikle ABD ordusuna yakın "Şahin kesime" göre Taliban ABD'yi El Kaide hususunda "oyalıyor." Bu kesim, Taliban'ın El Kaide ile ilişkilerini koparmayacağı, yabancı savaşçıların Afganistan'daki varlığına izin vereceği görüşünde.
BM yetkilileri de El Kaide'nin Taliban'a eğitim vermeye devam ettiği, siyasi, dini, stratejik, iktisadi ve askeri bağların sürdüğü görüşünü benimsiyor. Özellikle Kabil hükümetinin son dönemde El Kaide'nin merkez yapılanmasından Husam Abdurrauf'un ve HAEK'den Muhammed Hanif'in öldürüldüğünü açıklaması, bu görüşü güçlendiriyor.
Aynı zamanda El Kaide liderlerinin ve üyelerinin Taliban lideri Heybetullah Ahundzade'ye biatlı olması ve ülkede Afgan geleneğine göre "misafir" kabul edilmeleri de, gerek Taliban'ın benimsediği İslami görüş, gerekse geleneksel yapı paralelinde bağların kesilmesini zorlaştırıyor.
Taliban'ın 2001 öncesinde olduğu gibi El Kaide'nin açık olarak ülkede faaliyet göstermesine izin vermeyeceği tahmin ediliyor. Ancak zaman içerisinde yerel bağlarını güçlendiren ve Taliban ile uyumunu artıran El Kaide'nin, farklı yöntem ve şekillerde ülkedeki varlığına devam edeceği düşünülüyor. Bu paralelde Taliban'ın da halen ilişkilerini kesmemiş ve El Kaide'ye karşı açık bir tavır almamış olması, bu süreçte Taliban ile El Kaide'nin ortak hareket ettiği yorumlarını güçlendiriyor.
Her koşulda, Afganistan'daki sürecin ve gündemin, ABD'nin ülkeden çekilmeyi taahhüt ettiği tarih olan Mayıs 2021'ın ardından daha fazla netlik kazanması bekleniyor.
Kaynak: Mepa News