Taliban lideri Heybetullah Ahundzade, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Taliban liderleri uzun süredir her yıl Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde benzeri mesajlar yayınlıyordu.
Molla Ömer ve Molla Mansur'un ardından Taliban'ın üçüncü lideri olan Ahundzade, bayram mesajında birçok farklı konuya değindi.
Taliban'ın resmi internet sitesinde "Muhterem Emiru'l Mü'minin, Şeyhu'l Hadis Mevlevi Heybetullah Ahundzade'nin Kurban Bayramı Münasebetiyle Yayınladığı Tebrik Mesajı" başlığıyla yayınlanan mesajdan satır başları şöyle:
-"Tüm İslam ümmeti ve Afgan milletine. Kurban Bayramı münasebetiyle tebriğimi iletiyor ve hepinizin ibadetlerini, kurbanlarını ve hayırlı amellerini kabul etmesi için Allah'a dua ediyorum"
"Zaferin eşiğindeyiz"
-"Bu yıl Kurban Bayramı, Amerikan işgaline karşı cihad mücadelemiz, Allah azze ve celle'nin yardımı sayesinde zaferin eşiğindeyken geliyor. Kafir işgalci güçler tüm savaş azmini yitirdi, stratejileri başarısız oldu, ileri teknolojileri ve askeri ekipmanları işe yaramaz hale geldi, fitne ve fesat eken grup mağlup edildi ve kibirli Amerikan generaller Afgan milletinin cihadi azameti karşısında eğilmeye mecbur kaldılar."
"Kimse taviz beklemesin"
-"Barışı ve güvenliği getirmek, İslam Emirliği'nin en büyük öncelikleri arasında, ancak bir işgal varken barışın yakalanması zor ve de İslami bir otorite teşkil edilmeden kurtuluş mümkün değil. Milletimiz İslami bir sistemin kurulması ve vatanımızın bağımsızlığı için emsalsiz fedakarlıklarda bulundu, hiçbir şart altında bu yüce prensiplerlerden taviz vermek olası değil ve hiç kimse de böyle bir şey beklememeli.
17 yıl önce Amerikalı işgalciler Afganistan'ı işgal etmek için uluslararası bir ittifak inşa etmekle meşguldü, İslam Emirliği onlara savaş yerine diyalog ve hikmetli siyaset yolunu benimsemeyi tavsiye etti. Fakat Amerikan Başkanı uygunsuz olanı seçti ve Amerikan halkına çok büyük bir bedeli olacak bir savaşa girdi.
Bu savaş Amerikan tarihindeki en uzun, en pahalı ve en yararsız savaş olarak adlandırıldı, ve Afganistan dahil tüm bölgeyi ve dünyayı güvensizlik ve kaosa sürükledi."
"Ülkenin yarısını kontrol ettiğimizi kabul ettiler"
-"Dinin ve vatanın işgalcilere karşı savunmasında başı çeken İslam Emirliği, savaş sahasında -elhamdulillah- kazandı, direnişin siyasi ve organizasyonel yapısında tamamen kontrol sağladı ve hatta komşu ülkelere ve bölge ülkelerine güvence vermeyi başardı.
İddiamızı kanıtlamak için, tüm askeri ve teknik gücüyle iyi donanımlı Amerikan ve NATO ordularının, Afganistan'ın yarısını kontrol ettiğimizi kabul ettiklerini belirtmek yeterli.
Cihadi direnişin belirgin karakterinin varlığında, şayet Amerika Afganistan işgalini bugün bitirse dahi biz yarın Amerika dahil herkese düzensizliği durdurma, güvenliği sağlama ve Allah'ın izniyle yeni sorunların kök salmasını önleme garantisini vermeye hazır oluruz."
Barış görüşmeleri
-"Afganistan'daki savaş, Amerikan işgalinin çocuğu olduğundan, Amerika ile bunu sona erdirmeleri için doğrudan görüşmeler yapmaya ve bunda ısrarcı olmaya devam edeceğiz.
Ancak bu savaştaki sorumluluklarından kaçınmak için, Amerikalılar yapıcı müzakerelerden başka seçenekler teklif ediyor, ki bunlar ve rasyonel ne de pratik, bunun aksine Amerika için savaşı uzatan, daha ağır bedelli hale getiren ve başarısızlığa iten de aynı teklifler.
Şimdi daha Afganistan'da sahadaki gerçekleri kabul ederek İslam Emirliği ile doğrudan diyaloğa hazır olduklarını gösterirlerse bunu Amerika'dan sağlam bir adım olarak görürüz.
İçten, şeffaf ve sonuca odaklı müzakereler siyasetimizin önemli bir parçası. Fakat bu müzakereler içten, hile ve aldatmadan uzak olmalı, asıl mesele etrafında dönmeli ve kamuoyuna propaganda ve yanlış yönlendirme için kullanılmamalı.
Bu müzakereler sırasında, tüm halkımızı ve bütün Müslümanları temin ediyoruz ki, sadece tatmin edici ve İslami hedeflerimizi, vatanımızın bağımsızlığını ve savaşı nihayete erdirmeyi sağlamak için olan kararlar bizim adımıza kabul edilebilir olacak."
"Amerika elinden geleni yaptı"
-"Açık bir gerçektir ki Amerika, son 17 senede Afganlara rahat vermemek ve Afganistan'ın tağuti işgalini uzatmak için elinden geleni yaptı.
Fakat bunun da üzerine fesat ekenleri, sorumsuz silahlı grupları oluşturarak, alimler adı altında dini konferanslar toplayarak, bazı saf insanları barış hareketi sloganları altında toplayarak ve halk ile ülkeyi bölmek için siyasi parti adı altında hizbi, etnik ve bölgesel temelli ittifaklar oluşturarak halihazırda, direnişi zayıflatmak için çabalar başlatmış yahut altyapı oluşturmuş durumdalar.
Cihadi direnişimizin haklılığına inanırken, bu baskıların askeri mağlubiyetlerinin ve diğer alanlardaki başarısızlıklarının bir göstergesi olduğuna eminiz ve Allah'ın yardımıyla bu çabalar asla, Afgan milletinin cihadi yolunu hedefine ulaşmaktan alıkoyamaz yahut olumsuz etkileyemez."
Barış konferansları ve Taliban'a dini baskı
-"Amerika tarafından uygulanan bir dizi dini baskı ve saray alimlerinin katılımıyla Kabil'de düzenlenen güvenlik konferansını takiben, Suudi Arabistan'ın Mekke-i Mükerreme ve Cidde şehirlerinde İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından toplanan ve Afgan milletinin Amerikan işgaline karşı dini olarak tasdik edilmiş cihadını Afganlar arasında bir iç savaş olarak etiketleyen konferanslar hakkında birkaç noktaya değinmek istiyorum.
İslam İşbirliği adındaki bir dini organizasyonun -ki bu organizasyon dünya çapındaki Müslümanların haklarını korumak için kurulmuştur ve kurucuları arasında Kral Faysal (Allah ona rahmet etsin) de vardır- İslam ümmetine karşı düşmanlar tarafından saldırganlık ve zulüm uygulanan böyle hassas bir zamanda düşüncesiz ve dikkatsizce, mazlum Müslümanların haklarını savunmak yerine İslam'ın saldırgan kafir düşmanlarına destek olan mesaj taşıyan bir açıklama yayınlaması oldukça talihsiz.
Ben, İslam alimlerine saygıyla ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından yakın tarih boyunca Müslümanlara sağlanan hizmetlere minnettarlıkla beraber, süregelen Afgan cihadına ve saldırgan düşmana karşı cihadın farziyetine dair Kabil'de söz konusu konferansta yayınlanan açıklamanın, Kuran'ın açık ayetleriyle tamamen zıt olduğunu ve mezkur organizasyon ve soylu kurucularına bir hakaret olduğunu düşünüyorum.
Ulema adıyla bu açıklamaları yayınlayan beylere sormak istiyorum:
Mübarek Afganistan toprağına eski Amerikan Başkanı Bush tarafından Haçlı bayrağı altında başlatılan işgal hakkında bir bilginiz var mı?
Bush'un bu Haçlı seferinden haberdar değilseniz ve Afgan milletinin din tarafından tasdik edilmiş cihadına karşı bir açıklama yayınladıysanız, bu sizin mazlumlar hakkındaki cehaletinizi ortaya koyar ve fetvanızı dini ve ilmi zeminlerde hükümsüz kılar.
Fakat eğer bu gerçeğin farkındaysanız ve hala Afganların işgalcilere karşı cihadi direnişinin caiz olmadığını düşünüyorsanız, bu hükmünüzü açık Kuran ayetleri ışığında dini ve ilmi olarak nasıl meşrulaştırıyorsunuz?
Hangi argümana dayanarak Afganistan'da işgalcilere karşı devam eden cihadı Afganlar arası bir iç savaş olarak niteliyorsunuz?
Anlıyorum ki siz ne Bush'un Afganistan'a karşı Haçlı savaşı hususunda cahilsiniz ne de inançlarınız Kuran ayetleriyle zıtlık teşkil ediyor, fakat bu kararları maddi ihtiyaçlar sebebiyle veriyorsunuz. Öyleyse Allah'tan korkun ve sizi bu kelepçelerden kurtarması için Allah'a dua edin ki açık Kuran ayetlerine karşı kiralık aletler olarak kullanılmayasınız."
-"Suudi yetkililere mesajım, Suudi Arabistan ve Afganistan'ın halkları güçlü İslami bağlara sahiptir, o bağlar ki bu Müslüman ülkenin halkının ve yönetiminin Afganların bu kafir işgalini önlemesine yardım etmesini zorunlu kılmakta. Bu sebeple Suudi yetkililere bu tür konferanslara ev sahipliği yapmalarına, İslam'ın ikinci halifesi Hazreti Ömer'den (Allah ondan razı olsun) bir alıntıyla cevap vereceğim:
'Biz Allah'ın İslam ile izzetlendirdiği bir kavimiz. Eğer İslam'dan başkasında izzet ararsak Allah bizi zelil kılar.'"
Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne mesaj
-"Amerika, Brüksel'deki son NATO toplantısında üye ülkelerden ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Katar'dan Afganistan'da mücahidlere karşı savaşmak için asker göndermesini istedi.
NATO'nun Amerika'nın emri üzerine Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'dan yaptığı bu talebi, askeri yenilgi ve başarısızlıklarının bir belirtisi olarak görüyoruz. Müslüman ülkeler olarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın dikkatini çekiyoruz ki Amerika, gelişmiş ülkelerinize olumsuz askeri, ekonomik ve insani etkileri olması amacıyla sizi bu nafile savaşa sürüklemek istiyor. Eğer dünyadaki bir numaralı askeri güç ve en ileri askeri ittifak bu savaşta dişe dokunur bir şeylere ulaşmakta başarısız olduysa, sizin 20 ve 100 askerinizin neyi başarması mümkün?
Amerika'nın kendisinin tuzağa düşmüş olduğu bu bataklığa yakalanmamak için uyanık olun."
"Sorumluluğumuz artıyor"
-"Ülkede daha fazla bölge İslam Emirliği'nin kontrolüne geçerken, mücahidlerin sorumlulukları da genişliyor. Tüm askeri ve sivil yetkililer İslami yönetimin doğru modelleri olmalı, Allah'ın kullarının tüm haklarını gözetmeli, kendilerini zulmetmekten, saldırganlıktan ve kötü davranışlardan korumalı, zalimlerin elini kolunu tutmalı, ve canları, malları, onurları ve Müslüman milletin diğer haklarını korumak için herhangi bir fedakarlıktan geri durmamalı."
Filistin mesajı
-"Son olarak tekrar Allah'tan İslam ümmetine lütfundan rahmetini vermesini niyaz ediyoruz. Allah her nerede zulüm görüyorlarsa Müslümanlara yardım etsin, Müslümanların ilk kıblesini işgal edilmiş Filistin'deki Yahudilerin elinden kurtarsın, Müslümanlara birlik ve uyum nasip etsin."
Taliban kaynakları tarafından yayınlanan açıklamada kendi kullandıkları dil aynen aktarılmıştır.
Kaynak: Mepa News