Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak "CHP bu..." başlığıyla yayımlanan yazısında "Bakın tansiyonu düşürmezseniz, adına batılıların 'Türk Baharı' ya da başarabilirlerse 'Kürt Baharı' diyecekleri bir senaryoyu devreye sokacaklar." ifadelerini kullandı.
Dilipak'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"CHP’yi bilen bilir. En iyi bildikleri şey kriz çıkarmak. Ve göreceksiniz, sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın, krizi seçim sonrasına taşımaya çalışacaklar.. Çünkü eğer kendi dışlarında bir kriz örgütlemezlerse, kendi içlerinde kriz yaşayacaklar.
Kriz, onlar için çözülmesi gereken bir sorun değil, çözümün kendisi..
Konjonktür de müsaid. Türkiye’de kriz çıkarmak için çabalayan uluslararası mihraklar için fırsat doğmuş durumda. CHP de hem bu işin kompetanı, hem de gönüllüsü..
Sacayağı belli: CHP, HDP, İyi Parti. Saadet, “bana da yer açın” diyor ama, onlar esas oyuncu değiller. Zaten bir kıymeti harbiyeleri de yok. Bu koalisyonda PKK da kullanılabilir, PYD de DAEŞ de, DHKP-C de. Eğer teröre ihtiyaç duyulursa varlar ve hazır bekliyorlar.
Durun daha, bitmedi. AK Parti çevresindeki “yeni oluşumcular” için de bu durum bir fırsata dönüşüyor tabii.
Aslında Gezi bileşenlerinin tümü bugün de aktif. Daha daha fazlası da var. O gün AK Parti daha fazla birlik içindeydi. Bugün, birileri başka yere gitmesin diye daire içine alınırken, bu durum partiyi güçlendirmek yerine, dışarıdan bakınca bir zafiyet oluşturma riski taşıyan zafiyet sebebi gibi görülüyor.
Şunu görmezden geliyoruz. CHP üzerinden AK Parti’yi köşeye sıkıştırıp dizayn etmek, ele geçirmek isteyenler aynı zamanda AKP Parti üzerinden CHP’yi ele geçirip dizayn etmek istiyor. Yani, hedefte tek parti yok. Taraflar birbiri ile mücadele ederken, aslında perde gerisinde başka bir plan işliyor. Bu siyasi rekabeti çatışmaya ve seçim sonrasına taşıma hesabı içindeki çevrelerin değirmenine su taşıyorlar. Her iki tarafın trolleri zaten kolay ve ucuz figüran adayları. Her iki kesim de yaptıklarından çok mutlular. Elleri ayakları boş değil, tuttukları iş değil. Siyasetin, beşeri anlamda ve söylem olarak böylesine ucuzlaması, ucuz polemikten daha da vahim olarak ağız dalaşına, argo sözlerin kullanıldığı ve kabadayılıkların sergilendiği, itişip kalkışmaların yaşandığı bir hal alması hiç hoş gelişmeler değil. Merak ediyorum, bundan bir adım sonrası ne olabilir.
Bakın, eğer AK Parti ve CHP birlikte uluslararası sistemin ocağına düşerse, yeni bir 15 Temmuz’a gerek yok, “silahsız kuvvetler” işi bitirir. Sadece Ak Parti ve CHP dizayn edilmekle bitmez, dizayn edilmedik parti kalmaz! Zaten HDP’nin, İyi Parti’nin yeniden dizayn edilmesi için bir senaryo yazmaya gerek yok. “Büyük biraderler” gelirler ve işi bitirirler. Zaten iktidar ve muhalefetin kontrolündeki media, sermaye, sivil toplum da yeni duruma tabi olur.
Bakın tansiyonu düşürmezseniz, adına batılıların “Türk Baharı”, ya da başarabilirlerse “Kürt Baharı” diyecekleri bir senaryoyu devreye sokacaklar."