22 Eylül 1980 tarihinde başlayan İran-Irak Savaşı 8 yıl sürdü ve 8 Ağustos 1988'de sona erdi.
Bu savaşta yaklaşık 1 milyon kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. İran-Irak Savaşı ve bu savaşın bitiş şekli o günden bugüne tetiklediği olaylarla Ortadoğu tarihini şekillendiren en önemli dönüm noktalarından biri oldu.
İran-Irak Savaşı
1979-1980 döneminde Irak ve İran yönetimleri arasındaki gerginlik ve çatışmalar 22 Eylül 1980'de iki ülkenin resmen birbirine savaş açmasıyla sonuçlandı. Savaşın Haziran 1982'ye kadar süren ilk dönemi Irak'ın saldırısıyla İran topraklarında yaşandı. Haziran 1982'de İran güçleri Irak güçlerini İran'dan tamamen çıkardı. Bunun üzerine Saddam rejimi savaşın bitmesini ve ateşkesi talep etti.
Fakat Humeyni rejimi, Saddam rejimini yıkmaya kararlı olduklarını açıklayarak Irak topraklarına taarruza geçti. Böylece savaş Irak'ın güneyinde dar bir alanda İran'ın ilerleme, Irak'ın topraklarını savunma çabası arasında çok kanlı bir hale geldi. 1983'te Irak'ın kuzeyinde İran'ın da desteklediği bir Kürt isyanı da savaşın yeni bir cephesini oluşturdu.
Nisan 1988'de Irak'ın karşı taarruzla İran güçlerini Irak'tan tamamen atmasıyla 8 yılın ve yaklaşık 1 milyon ölümün ardından savaş başladığı noktaya geri döndü, çatışmalar ise sürdü. Irak 1982'den beri ateşkes talep etmekteydi. 30 Temmuz 1988'de BM iki tarafı da ateşkese çağırdı. Irak bu talebi hemen kabul ettiğini ilan ederken İran yönetimi ise ateşkes konusunu kendi arasında bir müddet görüştükten sonra 8 Ağustos 1988'de kabul etti.
İki tarafın da "zaferi"
Savaş başladığı noktada bitmesine rağmen sosyal ve ekonomik açıdan 8 sene süren savaşta ağır yıkıma uğrayan İran da Irak da "zaferini" ilan etti. 8 Ağustos tarihi Irak'ta "Zafer Günü Bayramı" ilan edildi ve Saddam rejiminin 2003'te yıkılışına kadar her yıl kutlandı.
İran'ın ateşkesi kabulü üzerine 8 Ağustos 1988 günü Irak TV'de zafer ilanı ve kutlamaları
8 Ağustos ateşkesi ABD-Irak Savaşlarını ve 11 Eylül'ü tetikledi
Savaş esnasında Irak rejimini maddi olarak destekleyen Körfez rejimlerinin bu desteklerini ateşkesle kesmeleri Irak rejiminin öfkesine neden oldu.
Savaş nedeniyle çok ağır bir borca giren Irak rejimi, bu savaşla Körfez rejimlerini de İran'dan koruduğunu belirterek, Irak'ın bu rejimlere olan borçlarının silinmesini talep etti ama bu talebi kabul edilmedi.
Yine 8 Ağustos ateşkesinin ardından ABD yönetiminin açıklamalarının ve ABD medyasının tavrının Irak yönetimi aleyhine radikal bir biçimde değiştiği gözlemlendi.
1989-1990 döneminde Irak'ın Kuveyt ile yaşadığı ve çoğunlukla 8 Ağustos ateşkesinin artçı etkilerini içeren sorunlar 2 Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle sonuçlandı.
Irak'ın Kuveyt'ten çıkarılması ve Suudi Arabistan'ı da işgal etmesinin önlenmesi gerekçesiyle Suudi Arabistan'a 500 bin ABD askerinin çağrılması ve ardından bu bağlamda gerçekleşenler Suudi Arabistan başta olmak üzere İslami kesimler arasında büyük bölünme ve tartışmalara neden oldu.
Daha önce Sovyetler Birliği'ni öncelikli hedef seçen cihat yanlısı akımlar bu gelişmeyle ABD'yi Müslümanların kutsal topraklarını işgalle suçlayarak ABD'yi öncelikli hedefe oturttu.
Bu dönemde Suudi Arabistan'da bulunan Usame bin Ladin, ABD askerlerinin Suudi Arabistan'a konuşlanmaması için Suudi yönetimine Afganistan'daki cihat yanlısı gruplarla beraber Saddam rejimine karşı mücadele edilmesini teklif etti ama bu teklifi geri çevrildi.
1991'de Suudi Arabistan'dan ayrılıp Sudan ve Afganistan'da yaşamaya başlayan Usame bin Ladin'in 11 Eylül'e giden faaliyetlerinde 8 Ağustos ateşkesinin tetiklediği Irak'ın Kuveyt'i işgalinin yol açtığı krizin büyük etkisi bulunmaktaydı.
İran-Irak Savaşı öncesinde Ortadoğu'nun en laik rejimlerinden biri olarak görülen Saddam rejimi, bu savaş esnasında İslami söylemlerini artırmıştı.
8 Ağustos 1988 ateşkesinin ardından Irak rejimi İslami söylemlerini artırmayı hızlandırdı. 1989'da Saddam rejimi Irak'ın başkenti Bağdat'ta Beşşar Avvad Maruf yöneticiliğinde 'Saddam İslam Üniversitesi'ni kurdurdu.
8 Ağustos ateşkesinin tetiklediği 1990'daki Kuveyt'in işgali ve yeni Körfez savaşı ise Saddam rejiminin yıkılışına değin git gide İslami söylem ve uygulamalarını artırmasına neden oldu. 1993'te Irak'ta 'İmani Hamle' ilan edildi ve devlet kontrolünde bir dindarlaşma hedeflendiği açıklandı. Böylece dolaylı yoldan 8 Ağustos 1988 ateşkesi, Ortadoğu'nun en laik ülkelerinden biri olan Irak'ın 2003'te oldukça İslamileşmiş bir ülke olmasına da yol açacaktı.
Kaynak: Mepa News