Times gazetesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Türkiye'nin yakaladığı yabancı uyruklu IŞİD'lileri vatandaşlıktan çıkaran ülkeler hakkında söylediği "Biz kimsenin DAEŞ mensubunun oteli değiliz" sözleriyle ilgili haberinde, "Türkiye, IŞİD mahkumlarını vatandaşlıktan çıkarılmış olup olmamalarına bakmaksızın, İngiltere de dahil olmak üzere, ülkelerine geri göndermekle tehdit etti" dedi.
Soylu, Cumartesi günü, çocuklarıyla birlikte Suriye'nin kuzeyindeki El Hol kampından kaçarak Ankara'ya giden IŞİD'li iki kadının gözaltına alınmasıyla ilgili soru üzerine yabancı IŞİD'lilerin ülkelerine gönderileceğini söylemişti.
Hollanda'nın, vatandaşı olan IŞİD'li kadınlardan birini vatandaşlıktan çıkardığını hatırlatan Soylu, bu uygulamanın bütün sorumluluğu Türkiye'nin omuzlarına yüklediğini söyleyerek kararı eleştirmişti:
"Yabancı ülkeler, DEAŞ mensuplarını vatandaşlıktan çıkararak ülkelerine geri kabul etmeme yoluna gidiyor. Bu sadece Hollanda'nın ortaya koyduğu süreç değil, İngiltere de yapıyor. İşin kolayını herkes bulmuş. DEAŞ'lı birisi olduğunda kendi vatandaşlığından çıkarıyor. Yani vatansız bir hale getiriyor."
Soylu şöyle devam etmişti:
"'Ben vatandaşlıktan çıkardım, siz başınızın çaresine bakın', bu bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. Bu, aynı zamanda bir sorumsuzluktur. Ben ne yapayım senin teröristini, ben nereme koyayım senin teröristini. Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz."
Soylu, "Şuan hapishanelerimizde 1200'e yakın DEAŞ'lı var" açıklamasında da bulunmuştu.
Times gazetesi bu kişiler arasında, Batılı rehinelerin kafalarını kesen ve onlara işkence eden "Beatles" isimli hücrenin üyesi olan 35 yaşındaki Aine Davis'in de bulunduğunu yazdı.
Hannah Lucinda Smith imzalı haber şöyle devam ediyor:
"(Davis) 2015 yılında İstanbul yakınlarındaki Silivri'de yakalanmıştı. Ve Mayıs 2017'de Türk mahkemeleri tarafından terör suçlarından mahkûmiyet aldı.
"İngiltere ve ABD'nin onu kendi ülkelerinde yargılamak istemelerini söylemelerine rağmen, o zamanlar Ankara Türkiye'de yargılanması için ısrar etmişti. 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı."
"İngiltere'ye dönen 400 kişiden sadece 40'ı ceza aldı"
Haberde Türkiye'nin, aralarında Şamima Begüm'ün de olduğu 3 İngiliz genç kızın IŞİD'e katıldığı ortaya çıktığından beri İngiltere ile örgüt konusunda yakın işbirliği içinde olduğu, şüpheliler hakkında istihbarat paylaştığı belirtiliyor.
Ancak Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı'nın IŞİD'lilerin tutulduğu kamplardaki "halihazırda kırılgan olan güvenlik sorununu kötüleştirdiği" kaydediliyor. Bu bağlamda, en az 750 kadın ve çocuğun 13 Ekim'deki bir isyan sırasında Ayn Isa kampından kaçtığı hatırlatılıyor.
Haberde Ankara'nın Türk güvenlik güçlerinin kaçanlardan 287'sini yakaladığı ve Türkiye'nin kontrolündeki Tel Abyad'daki güvenli bir alanda tuttuğunu söylediği bilgisi yer alıyor.
Gazete, İngiltere'ye dönen yaklaşık 400 İngiliz'den sadece 40'ının ülkelerinde açılan davalarda ceza aldığı belirtiliyor. Bir "terör örgütü" tarafından kontrol edilen bir bölgeye seyahat etmek başlıbaşına bir suç teşkil etmese de, hükümet bu yasayı değiştirmeyi planlıyor.
Bir uluslararası sözleşmeye göre vatansız bırakmak yasa dışı
Daily Telegraph gazetesi ise "Türkiye vatandaşlıktan çıkarılsalar bile IŞİD şüphelilerini geri gönderebilir" başlığını kullanıyor.
Josie Ensor ve John Walsh imzalı haberde, "Ancak Ankara'nın bu kişileri pratikte geri gönderebileceği şüpheli" deniyor.
1961 yılında imzalanan Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme'ye göre devletlerin aksi takdirde vatansız kalacak bireyleri vatandaşlıktan çıkarmasının yasa dışı olduğu hatırlatılan haberde, ancak İngiltere ve Fransa'nın bu sözleşmeyi parlamentolarında onaylamadığı ve bu konuyla ilgili son dönemdeki davaların uzun yıllar sürdüğü kaydediliyor.
Haberlerde, İngiltere'nin Suriye'de IŞİD'e ya da başka aşırılıkçı örgüte katılan en az 100 İngiliz'i vatandaşlıktan çıkardığı belirtiliyor.