Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde gerçekleştirdiği operasyonda, 13 Türk vatandaşının cansız bedenine ulaşılması sonrasında ABD ile Türkiye arasında Gara operasyonu polemiği başladı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından yapılan açıklamada, Gara bölgesinde PKK'ya ait bir mağaraya yönelik gerçekleştirilen operasyonda 13 Türk vatandaşının PKK tarafından infaz edildiği açıklanmıştı.
Akar konuyla ilgili olarak 12 vatandaşın başından, bir vatandaşın ise omuzundan vurularak PKK tarafından öldürüldüğünü ifade etmişti:
"Pençe Kartal-2 Harekât bölgesinde faaliyetlerimiz devam ederken, yoğun çatışmaları müteakip kontrol altına alınan mağarada yapılan aramalarda alıkonulan 13 vatandaşımızın naaşlarına ulaşılmıştır. Yapılan ilk incelemede masum ve silahsız vatandaşlarımızdan birinin omzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir."
PKK kaynakları tarafından ortaya atılan "13 Türk vatandaşı Türkiye'nin hava bombardımanında öldü" iddiası ise Türk makamlarca sert şekilde yalanlandı.
Gara'da öldürülen 13 Türk vatandaşı kimdi?
PKK tarafından öldürüldükleri açıklanan 13 Türk vatandaşının içinde asker, polis ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının bulunduğu açıklandı.
Malatya Valisi Aydın Baruş tarafından yapılan açıklamada hayatını kaybeden 13 Türk vatandaştan 10'unun kimlik bilgileri açıklanmıştı:
- 13 Ağustos'ta Diyarbakır Bingöl karayolunda alıkonulan Uzman Çavuş Hüseyin Sarı
- 28 Temmuz 2015'te alıkonulan Urfa İl Emniyette görevli polis memuru Sedat Yabalak
- 18 Eylül'de Tunceli Erzincan yolunda alıkonulan Astsubay Çavuş Semih Özbey
- 2 Ekim 2015 tarihinde Ağrı'daki birliğine katılmak için yola çıkan er ve Tunceli Pülümür karayolunda alıkonulan Osmaniye nüfusuna kayıtlı tankçı er Adil Kabaklı
- 24 Temmuz 2016'da Lice'de alıkonulan Mardin nüfusuna kayıtlı İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Vedat Kaya
- 15 Ağustos 2015 tarihinde Diyarbakır karayolunda alıkonulan Jandarma Er Süleyman Sungur
- 21 Eylül 2016'da Hakkari'de alıkonulan Uzman Erbaş Mevlüt Kahveci
- 2 Ekim 2015'te Tunceli'de alıkonulan topçu er Müslim Altıntaş
- Adıyaman nüfusuna kayıtlı Aydın Köse
- Samsun nüfusuna kayıtlı Muhammet Salih Kanca
ABD'nin 'Gara Operasyonu' açıklaması: "Eğer PKK öldürdüyse"
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri, Irak’taki Kürdistan bölgesinde Türk vatandaşlarının ölümü nedeniyle çok üzülmüştür. NATO müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız ve son çatışmada hayatını kaybedenlerin ailelerine de taziyelerimizi iletiyoruz. Eğer, Türk sivillerin ölümünün, terörist bir organizasyon olan PKK tarafından gerçekleştirildiği yönündeki haberler doğrulanırsa, bunu olabilecek en şiddetli şekilde kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
ABD Dışişleri'nin açıklamasında, "Eğer, Türk sivillerin ölümünün, terörist bir organizasyon olan PKK tarafından gerçekleştirildiği yönündeki haberler doğrulanırsa" ifadesi yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Rize İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada ABD Dışişleri'nin açıklamasıyla ilgili olarak, "ABD'nin yaptığı bir açıklama var, evlere şenlik. Hani siz teröristlerin yanında durmuyordunuz, PKK'nın, YPG'nin yanında değildiniz. Bal gibi yanındasınız, arkasındasınız. Bunu başından beri hep gördük." ifadelerini kullandı.
Dün akşam saatlerinde ise ABD Dışişleri'nin açıklamasıyla ilgili olarak ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Michael Satterfield Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
Kendisi de eski bir AK Partili olan Mustafa Yeneroğlu da Gara operasyonuyla ilgili olarak TBMM'ye soru önergesi verdi.
DEVA Partili Yeneroğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Gara Operasyonu ve terör örgütü PKK tarafından hürriyetinden yoksun bırakılan vatandaşlarımız hakkında Sn. Dışişleri Bakanı'nın cevaplaması istemiyle #TBMM'ye soru önergesi verdik." ifadelerini kullandı.
"Bağımsız bir komisyon kurulmalı"
"İnsan Hakları Derneği" (İHD) tarafından dün yapılan bir açıklamada ise, kendilerinin PKK tarafından alıkonulan 13 kişi için bir çok defa girişimde bulunduğu ve basın açıklaması yaptığı ifade edildi. İHD'nin açıklamasında, olayı araştırmak için bağımsız ve tarafsız organların soruşturma yürütmesi gerektiği belirtilirken, TBMM'ye de araştırma komisyonu kurulması çağrısı yapıldı.