Rus savaş uçaklarının Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alan Halep'e bağlı Afrin kenti kırsalını şiddetli bir biçimde bombaladığı, bölgedeki pek çok sivilin ve Türkiye'nin desteklediği muhalif unsurların saldırılarda öldüğü aktarılıyor.
Bu bölgede özellikle Bassuta ve Basufan mıntıkalarına yapılan hava saldırısında ciddi can kayıplarının yaşandığı bildiriliyor.
Afrin ve çevresi Türkiye'nin Ocak-Mart 2018'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'yla Türkiye'nin ve desteklediği muhalif unsurların kontrolüne girmişti.
Öte yandan Rusya'ya ait savaş uçakları Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yoğun askeri varlığının bulunduğu İdlib'in güneyindeki Cebel Zaviye bölgesini de yoğun şekilde hedef alıyor.
Rusya'nın saldırılarında Türk askerlerinin konuşlu bulunduğu askeri üslerin yakınlarının da hedef alındığı bildiriliyor.
Türkiye saldırılara sessiz
Dünya basınında Türkiye'nin nüfuzundaki bir bölgenin Rus uçaklarınca yoğun biçimde bombalanmasına Türkiye'nin sessiz kalmasının dikkat çekici olduğu vurgulanıyor.
Rusya'nın bombardımanlarını İdlib bölgesinin ötesinde Afrin bölgesine taşımasının Türkiye'nin Suriye politikasına yönelik tehdit mesajı içerdiğine dikkat çekiliyor.
Bu saldırıların 29 Eylül'de Suriye konusunda gerçekleşeceği açıklanan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin görüşmesinin hemen öncesinde olması dikkat çekiyor.
Rusya'nın Esed ve İran rejimleriyle ortaklaşa İdlib'e yönelik bir operasyonu hedeflediği, bu operasyon öncesinde Türkiye'yi bölgeden çıkmaya zorlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Uzmanların dikkat çektiği bir başka husus da ABD'nin tüm bu olanlara sessizliğini sürdürmesi. ABD'nin bu sessizliği de Rusya, İran ve Esed rejimine Suriye'nin kuzeyine yönelik saldırılarında yeşil ışık olarak değerlendiriliyor.
İdlib'in Esed rejimi kontrolüne geçmesi durumunda rejimi destekleyen Rusya ve İran ittifakınca Türkiye'nin Suriye'den tamamen çıkmaya zorlanacağı, Suriye'deki PKK varlığının Türkiye'yi daha geniş boyutta tehdit edebilecek hale gelebileceği tahmin ediliyor.
Kaynak: Mepa News