Almanya, Danimarka ve İngiltere şimdiye kadar IŞİD'le ilişkisi olduğundan kuşkulanılan kişilerin ülkeye dönüşünü engellemek için onları vatandaşlıktan çıkarma yoluna gitmişti. Fakat Türkiye aralarında Almanya, Danımarka, Fransa ve İrlanda vatandaşları da olmak üzere "Yabancı Terörist Savaşçı" olarak tanımladığı 20'den fazla Avrupa ülkesi vatandaşını sınır dışı etme sürecini başlattığını açıkladı.
Türkiye'nin daha önce bu kapsamda Suriye'de YPG'nin mensubu olduğu düşünülen kişileri de sınır dışı ettiği biliniyor. Peki "Yabancı Terörist Savaşçılar" sınır dışı edildiğinde, onlara ne olacak?
Türkiye'nin pozisyonu ne?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de cezaevlerinde yüzlerce yabancı IŞID savaşçısı bulunduğunu söyledi.
Türkiye bu ay "Yabancı Terörist Savaşçıları", vatandaşlıktan çıkarılmış bile olsalar "ülkelerine" geri göndereceğinin işaretini verdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Dünya yeni bir yöntem buldu. Vatandaşlıktan atıyorlar. Yakalandıkları yerde yargılanmaları gerektiğini söylüyorlar" diyerek bunun uluslararası hukukta yeri olmadığını ve kabul edilemeyeceğini söyledi.
Yabancıların iadesi sürecinde kurallar neler?
Yabancı uyruklu kişiler vatandaşı oldukları ülkenin konsolosluğundan destek alma hakkına sahip ve bu normal koşullarda konsolosluk görevlilerinin bu kişilerle yüzyüze görüşmesi yoluyla sağlanıyor.
Yabancı uyruklu kişilerin bu hakkı kullanması için bazen kimlik ve uyruklarının belirlenmesi bakımından Uluslararası Kızılhaç Örgütü de aracı olabiliyor.
Suriye'de IŞİD zanlılarının ve ailelerinin tutulduğu kamplar söz konusu olduğunda bazı hükümetler, yetkililerinin oralara gitmesinin güvenlik açısından fazla riskli olduğunu söyleyerek geri durdular.
Türkiye'nin sınır dışı etmeye başladığı zanlıların Türkiye'de mi yoksa Suriye topraklarında mı gözaltına alındığı konusu açık değil.
Bazı Avrupa ülkeleri IŞİD'e katılan vatandaşlarını geri alma konusunda, hem kamuoyunun göstereceği tepkiler hem de bu kişilerle ilgili hukuki süreçlerin güçlüğü nedeniyle isteksizler.
Fakat Birleşmiş Milletler (BM), ülkelerin vatandaşlarının sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği konusunda gayet net.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, "Yabancı uyruklu aile üyeleri, haklarında uluslararası hukuk çerçevesinde dava açılmadığı sürece ülkelerine iade edilmelidirler" diye konuştu.
Bachelet, vatandaşları başka bir ülkede ağır suçlardan zanlı ise ya da herhangi bir sebeple gözaltındaysa, sorumluluk almanın devletlere düştüğünü de ekledi.
Uluslararası hukuk, devletlerin, "vatansız" kalacaklarsa, uyruklarını vatandaşlıktan çıkarmasını yasaklıyor.
Türkiye'den sınır dışı edilenlerin durumu
Almanya, Danimarka ve ABD vatandaşı üç cihat yanlısı 12 Kasım günü sınır dışı edildi.
Yunanistan'a sınır dışı edilen ancak Yunanistan almadığı için arada kalan IŞİD zanlısının geri alındığı ve işlemleri tamamlanarak doğrudan ABD'ye gönderileceği açıklandı.
Bu kişinin ABD yerine Yunanistan'a gitmeyi tercih ettiği için Yunanistan sınırına bırakıldığı açıklanmıştı.
Danimarka'ya sınır dışı edilen Danimarka vatandaşının Kopenhag'a varır varmaz gözaltına alındığı bildiriliyor.
İçişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre 1 İngiltere uyruklu ve 7 Almanya uyruklunun sınır dışı edilme işlemleri tamamlanıyor.
Daha önce de 11 Fransız uyruklunun geri gönderileceği söylenmişti.
Almanya geçmişte kendisine iade edilen IŞİD zanlılarını ya yargıya götürdü ya da rehabilitasyon merkezlerine yerleştirdi.
Fransa ise Suriye veya Irak'ta yakalanan IŞİD zanlısı Fransız vatandaşlarının yakalandıkları yerde yargılanmaları gerektiğinde ısrar ediyor.
Daha önce Irak'da yakalanan 4 IŞİD zanlısı Fransa vatandaşı, çok eleştirilen bir yargı süreci sonucunda idam cezasına çarptırılmışlardı.
Buna karşılık Türkiye ile 2014'den bu yana uygulamaya konan bir anlaşma çerçevesinde Fransa'nın, daha önce bazı cihat yanlısı zanlılarını geri aldığı ve iade edilenlerin Fransa'ya ayak basar basmaz gözaltına alındıkları biliniyor.
Bazı yabancı hükümetler ise IŞİD zanlılarının geri dönüşünü engellemek için vatandaşlıktan çıkarma yöntemine başvuruyor.
Bunun bir örneği İngiltere'nin Suriye'deki kamplardan birinde tutulan vatandaşı Shamima Begum'u vatandaşlıktan çıkarması oldu.
İngiltere bu kararını Begum'ün annesi üzerinden Bangladeş vatandaşı da olduğu iddiasıyla almıştı. Ancak Bangladeş Begum'un kendi vatandaşı olmadığını dolayısıyla da İngiltere hükümetinin sorumluluğu olduğunu bildirmişti.
Yasal ve resmi muğlaklıklar
Yaşananlar, IŞİD zanlılarının iadesi konusunda yer yer üçüncü tarafların devreye girmesi gerektiğine işaret ediyor.
Avrupa ülkelerini cihat yanlısı zanlılarını geri almaya istekli olmadıkları için eleştiren ABD'nin kendisinin de bu konuda sorunları var.
Suriye'de yakalanan ve daha sonra Irak'taki ABD askeri tesislerinde bir yılı aşkın bir süre tutulan bir ABD vatandaşının daha sonra ailesinin bulunduğu Bahreyn'de serbest bırakıldığı ve geri dönememesi için ABD pasaportunun iptal edildiği biliniyor.
Bunun gibi kamuoyuna yansımayan başka örnekler de yaşanmış olması mümkün.