Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Kerim Han, Pazar günü bir İngiliz gazetesine verdiği mülakatta İsrail başbakanı ve savunma bakanı için tutuklama emri talep etme kararını gerekçelendirdi.
Han Pazartesi günü yaptığı açıklamada Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant'ın yanı sıra Hamas'ın üst düzey liderleri Yahya Sinvar, İsmail Haniye ve Muhammed Deyf hakkında "savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri şüphesiyle" yakalama emri çıkarılmasını istediğini söyledi.
Han'ın bu açıklaması, 7 Ekim'de İsrail’deki askeri hedeflere saldırı gerçekleştiren Hamas ile o tarihten bu yana Gazze'de amansız bir katliama girişen İsrail'i bir araya getirmekle eleştiren İsrail ile müttefikleri ABD ve İngiltere'nin tepkisini çekti.
Nadiren kamuoyu önünde konuşan Han, Sunday Times gazetesine verdiği demeçte "Uluslararası alanda tehlikeli bir dönemden geçiyoruz ve eğer hukuka tutunmazsak tutunacak hiçbir şeyimiz kalmaz" diye konuştu.
Latin Amerika, Afrika ve Asya'daki ülkelerin, küresel kurumların uluslararası hukuku korumaya çalışıp çalışmayacaklarını yakından izlediklerini de sözlerine ekledi.
"Güçlü devletler bir hukuk bütünü olduğunu söylerken samimi mi, yoksa bu kurallara dayalı sistem tamamen bir saçmalık mı, sadece NATO'nun ve sömürge sonrası dünyanın bir aracı mı, hukuku eşit bir şekilde uygulama niyeti yok mu?" diye sordu Han.
UCM yargıçları tarafından kabul edilmesi halinde yakalama emirleri, UCM'ye üye 124 ülkeden herhangi birinin Netanyahu ve diğerlerini oraya seyahat etmeleri halinde teknik olarak tutuklamak zorunda kalacağı anlamına geliyor.
Ancak mahkemenin kararlarını icra edecek bir mekanizması bulunmuyor.
Netanyahu "demokratik İsrail ile Hamas'ın karşılaştırılmasını ... tiksintiyle" reddederken, ABD Başkanı Joe Biden da "İsrail ile Hamas arasında hiçbir denklik olmadığını" söyledi.
Han röportajında "Demokrasisi ve yüksek mahkemesiyle İsrail'in Hamas'a benzediğini söylemiyorum, elbette hayır" diye ekledi.
"Daha açık konuşamazdım, İsrail'in halkını korumak ve rehineleri geri almak için her türlü hakkı vardır. Ancak hiç kimsenin savaş suçu ya da insanlığa karşı suç işleme hakkı yoktur."
Han İsrail'e karşı "suyun kesildiği... yemek için kuyruğa giren insanların hedef alındığı, yardım kuruluşlarından insanların öldürüldüğü" gibi bir dizi iddiadan bahsetti.
Han, savaşın bu şekilde yürütülmemesi gerektiğini söyledi.
"Eğer uluslararası insancıl hukuka uygunluk böyle bir şeyse, Cenevre Sözleşmelerinin hiçbir anlamı yok demektir."
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarında tamamına yakını kadın ve çocuklardan oluşan en az 36.000 Filistinli hayatını kaybetti.
Kaynak: Mepa News