Ukrayna Afrika'yı kaybediyor

Tafi Mhaka

5 Ağustos'ta Mali hükümeti, Ukraynalı bir yetkilinin Kiev'in Malili muhaliflere çok sayıda Rus Wagner paralı askerinin ve Malili askerin ölümüne neden olan saldırısı için önemli istihbarat sağladığını övünerek itiraf etmesini gerekçe göstererek Ukrayna ile diplomatik ilişkilerini kesti.

Kuzeydeki Tuareg silahlı grupları, Temmuz ayı sonlarında üç gün süren çatışmalarda en az 84 Wagner mensubu ve 47 Malili askerin ölümünden sorumlu tutuldu ve bu, Wagner'in 2021 yılında Mali hükümetinin yanında Sahel çatışmalarına dahil olmasından bu yana aldığı en ağır darbe oldu.

29 Temmuz'da Ukrayna Askeri İstihbarat Teşkilatı (GUR) sözcüsü Andriy Yusov, kamu yayıncısı Suspilne'ye verdiği demeçte Malili muhaliflere “Rus savaş suçlularına karşı operasyonlarını gerçekleştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları tüm bilgilerin verildiğini” söyledi.

Yusov'un açıklamaları Mali'de yankı bulurken, Ukrayna hükümeti ölümcül saldırıda herhangi bir rol oynadığını inkar etmeye çalıştı ancak Mali hükümetini ikna edemedi. Hem Mali hem de müttefiki Nijer, düzinelerce Malili'nin hayatına mal olan bir saldırıya dost bir ülkenin dahil olmasından duydukları “derin şoku” ifade ederek Ukrayna hükümetiyle tüm ilişkilerini hızla sonlandırdı.

Bu çatlak, Kiev'in küresel sahnede umutsuzca destek toplamaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

Ukrayna, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de topraklarını geniş çaplı bir işgale girişmesinden bu yana Rusya'ya karşı topyekûn bir savaş yürütüyor. İki yılı aşkın süredir devam eden savaşta Rusya'nın saldırganlığı on binlerce Ukraynalının ölümüne, birçoğunun yaralanmasına ve milyonlarcasının da mülteci durumuna düşmesine neden oldu.

Şimdiye kadar Ukrayna ordusu, Batılı müttefiklerinin de desteğiyle, Rusya'nın çok daha büyük olan silahlı kuvvetlerinin kesin bir zafer ilan etmesini engelledi. Hatta son zamanlarda savaşta çok daha iddialı bir tutum benimsedi ve Rusya'nın sınırları içinde saldırı operasyonları düzenlemeye başladı. Örneğin 10 Ağustos'ta Ukrayna birlikleri Rusya'nın Kursk bölgesindeki köylerde hükümet binalarından Rus bayraklarını indirirken çekilmiş görüntülerini paylaştı.

Ukrayna son 30 aydır dünya liderlerini Rusya'yı kınamaya, toprak bütünlüğünü tereddütsüz tanıdıklarını teyit etmeye ve savaş çabalarını desteklemeye ikna etmek için çok çalışıyor.

Ukrayna ölümcül Rus emperyalizmine karşı savaşırken, kuruluşundan bu yana emperyal saldırganlığa direnen Afrika devletlerinden coşkulu bir destek alması beklenirdi. Aslında Ukrayna'nın Afrikalılardan destek alması kolay olmalıydı çünkü Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sadece Afrika'ya yönelik geçmiş emperyal saldırıları anımsatmakla kalmadı, aynı zamanda kıtaya ağır bir ekonomik maliyet yükledi ve birçok ülkeyi bir sonraki buğday sevkiyatı için endişelendirdi.

Yine de Ukrayna, kaybı Rus savaş makinesine anlamlı bir zarar vermeyecek olan bir avuç Wagner paralı askerinin ortadan kaldırılmasının, davası için tüm Afrika uluslarının desteğinden daha önemli olduğuna karar vermiş görünüyor. Ukrayna, hükümete bağlı Rus paralı askerlerine karşı savaşan muhaliflerin Mali'de zafer kazanmasına yardım ederek Rusya'yı belki biraz utandırdı ama ona karşı kendi savaşında hiçbir koz elde edemedi.

Aslında, Malili muhaliflere verdiği açık destek, küresel sahnedeki güvenilirliğini ciddi şekilde zedeledi ve çok daha büyük ve güçlü bir emperyal işgalciye her şeyiyle direnen gururlu bir ulus değil, topraklarından binlerce kilometre uzaktaki diğer devletlerin güvenliği de dahil olmak üzere ne pahasına olursa olsun düşmanı üzerinde güç iddia etmeye kararlı bir savaşçı olduğunu gösterdi.

Şubat ayında Ukrayna güçlerinin Wagner'in müttefiki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milislerine karşı Sudan ordusunu desteklediğinin ortaya çıkmasından bu yana Ukrayna'nın kıtadaki eylemlerini yakından izleyen Afrika devletleri ve bölgesel örgütler, Ukrayna'nın Mali'nin egemenliğine ve halkının refahına açıkça saygı göstermediğini hemen fark ettiler.

Temmuz ayındaki saldırının ardından bölgesel bir örgüt olan ECOWAS, Ukrayna'nın Mali'deki aşırılıklarını zımnen kınayan bir açıklama yayınladı. Mali'nin grup üyeliği 2022 yılında askıya alınmış olsa da ECOWAS açıklamasında “Batı Afrika'da barış ve güvenliğe tehdit oluşturabilecek her türlü dış müdahaleyi ve bölgeyi mevcut jeopolitik çatışmaların içine çekmeyi amaçlayan her türlü girişimi kesin bir şekilde onaylamadığını ve kınadığını” ifade etti.

Afrikalılar Ukrayna'nın kıtada Ruslara yönelik eylemlerinden endişe duyuyorlar çünkü Soğuk Savaş dönemine ve Rusya ile ABD arasındaki rekabetin kıtaya yayılmasının ülkelerine verdiği zarara dair halen canlı anıları var.

Örneğin Batılı ülkelerin, kaynak zengini Orta Afrika ülkesini Sovyetler Birliği'ne yaklaştıracağı korkusuyla Kongolu lider Patrice Lumumba'nın müttefik ayrılıkçı isyancılar tarafından işkence edilerek öldürülmesine nasıl yardım ettiklerini hatırlıyorlar.

Ayrıca Soğuk Savaş rekabetinin Angola'nın kurtuluş hareketleri arasındaki güç mücadelesini nasıl 20 yıl süren ve yaklaşık bir milyon insanın hayatına mal olan bir iç savaşa dönüştürdüğünü de hatırlıyorlar.

Wagner'i ve dolayısıyla Rusya'yı zayıflatma çabalarının Afrika'daki konumuna verdiği zararın açıkça farkında olan Ukrayna, şu anda kıtanın liderlerinin gözüne girmek için bir cazibe atağı içinde görünüyor. Ukrayna temsilcileri Yusov'un Temmuz ayında Mali'de gerçekleştirilen saldırının arkasında istihbarat desteği olduğu iddialarını şiddetle reddetmekle kalmıyor, aynı zamanda Afrika devletleri ile ülkeleri arasındaki bağları güçlendirmek için fazla mesai yapıyor. Ukrayna kısa süre önce kıta genelinde dokuz yeni büyükelçilik kurdu ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin bu yıl içinde kıtaya bir ziyaret planladığı söyleniyor.

Mali'deki eylemleri nedeniyle aldığı tepkinin Ukrayna'yı Rusya'nın Afrika'daki Wagner grubuna karşı istihbarat ve diğer askeri destek faaliyetlerini azaltmaya teşvik edip etmeyeceğini göreceğiz. Ancak kesin olan bir şey var ki o da Ukrayna'nın Rusya'yı zayıflatmak adına diğer ulusların güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye atarken küresel toplumun desteğini kazanamayacağı ve onları mücadelesinin haklılığına ikna edemeyeceğidir.

Bugün Ukrayna, Afrika ve Küresel Güney'in büyük bir kısmı ile ilişkileri söz konusu olduğunda bir yol ayrımında gibi görünmektedir. Ya tüm ulusların egemenliğine saygı duymayı öğrenecek, Mali'den özür dileyecek ve tüm dost devletlere saygın eşitler olarak davranmayı taahhüt edecektir. Ya da baş düşmanının izinden gidecek, uluslararası hukukun sınırları dışında hareket etmeye devam edecek ve dünyanın büyük bir kısmı tarafından asla bir müttefik olarak güvenilemeyecek bir başka kavgacı Batılı devlet olarak algılanmaya boyun eğecektir.


Al Jazeera'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.