Tarık Dilovani - Şarku’l Avsat
Ürdün ve Esed rejimi arasındaki geçişler yaklaşık bir buçuk yıl önce yeniden açılmış olmasına rağmen iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, Şam’daki güvenlik durumu ve ABD'nin Amman'a uyguladığı baskılar başta olmak üzere birçok nedenden dolayı hala askıda kalmaya devam ediyor.
Ancak geçtiğimiz hafta Suriye'nin başkenti Şam'da Ürdün Sanayi, Ticaret ve Tedarik Bakanı Tarık Hammuri ile Suriyeli mevkidaşı Muhammed Samir el-Halil arasında yapılan görüşme, yakın zamana kadar Suriye'yi hayati bir ekonomik arter olarak gören Ürdün’ün ekonomi ve ticaret sektörlerinde iyimser bir hava estirdi. Görüşme ayrıca, Ürdün'ün ekonomisini canlandırma ve dokuz yıl süren savaşın ardından Suriye'nin yeniden imarı pastasından pay alma şansını bir kez daha ortaya koydu.
Esed rejimi, Bakan Hammuri’nin Şam ziyaretini Ürdün’le siyasi yakınlaşma olarak pazarlamaya çalışırken Ürdün hükümetindeki özel kaynaklar, bu ziyaretin sadece ekonomi amaçlı olduğunu, iki ülke arasındaki sınır kapıları nedeniyle çok sayıda olağanüstü sorunu çözmeyi amaçladığını, Amman'ın Esed rejimi ile ilgili uluslararası meşruiyet kararlarının tamamen farkında olduğunu ve bu kararlara saygı duyduğunu söylüyorlar.
Ticari veya siyasi ilişkiler
Ürdünlü Bakan’ın Şam ziyareti, Amman'ın 2012'den bu yana tamamen kesilmiş olmasına rağmen Esed rejimi ile ilişkilerini kademeli olarak yeniden kazanma arzusunun bir göstergesiydi. Daha önce düşük temsil seviyelerinde benzer, ancak gayri resmi ziyaretlerin yapılmış olmasına rağmen Hammuri’nin Şam ziyareti, Ürdün hükümetinin, Esed rejimi ile yaptığı ilk resmi görüşme oldu.
Ürdün, Ocak 2019'da Suriye'deki diplomatik temsilciliğini maslahatgüzar vekili seviyesine yükseltildiğini duyurdu.
Ancak Ekim 2018'de iki ülke arasındaki Cabir-Nasib Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasına rağmen, iki taraf arasındaki ticari ilişkiler askıda kalmaya devam etti.
Ürdün'ün Esed rejimine ihracat hacmi son sekiz yılda kapasitesinin yaklaşık yüzde 71'ini kaybetti. Ürdün Sanayi, Ticaret ve Tedarik Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre Ürdün'ün Esed rejimine ihracatının değeri, 2011 yılında 255,5 milyon dolarken 2016 yılında 13,9 milyon dolara geriledi.
Esed rejiminden Ürdün'e yapılan ithalat hacmi ise 2011 yılında 376 milyon dolarken 2016 yılında 19,5 milyon dolara düştü.
Ekonomi ve geçiş arteri
Ekonomistler, geleneksel pazarlardan biri olarak Amman ve Esed rejimi arasındaki ticari ilişkilerin yeniden kurulmasının, Ürdün ürünlerinin, Doğu Avrupa ülkelerine geçişi için önemine dikkat çekiyorlar.
Ürdün Ticaret Odası Başkanı Nail el-Kabariti, özellikle Esed rejiminin Ürdün'ün komşu ve Avrupa ülkeleri ile ticaret yapabilmesi için bir geçiş kapısı olması açısından öneminin yanı sıra iki ülke arasında artan ekonomik ve ticari işbirliğini önleyen engelleri kaldırmanın gerekli olduğuna inanıyor.
Aynı şekilde Ürdün Sanayi Odası Başkanı Fethi el-Cağbir, Esed rejimi ile ticari ilişkilerin askıya alınması nedeniyle ülkedeki endüstriyel üretim maliyetlerinin 2011 yılından bu yana yüzde 100'ün üzerinde arttığına işaret etti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin kesilmesinin ardından sınır kapılarını kullanmak zorunda olan Ürdünlüler, her iki taraftan da alınan geçiş ücretlerinin gözden geçirilmesini ve 2009 yılında iki ülke arasında imzalanan anlaşmanın yeniden uygulanarak taşımacılığa getirilen ek ücretlerin kaldırılmasını istiyorlar. Şam'ın Ürdün’e geçişlerin yapıldığı sınır kapısının açılmasının ardından gümrük tarifesini 10 dolardan 62 dolara çıkarmış ve bunu ulusal çıkarlarını korumak için yaptığı açıklamıştı. Amman ise buna Esed rejiminden yapılan yaklaşık 194 ürünün ithalatını yasaklayarak karşılık vermişti.
Yeniden imar pastası
Ürdün hükümeti’nin Suriye'nin yeniden imarı pastasından pay almayı dört gözle beklemesi, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeniden kurulmasının işaretlerinden biri olarak görülüyor. Ancak bu arzular, Washington ve Avrupa ülkeleri tarafından dile getirilmeyen bir veto ile karşı karşıya kalıyor. Ürdün, Şam'ın Arap Birliği üyeliğine yeniden dönmesi ihtimalini dillendirerek Esed rejimine karşı uluslararası camia ve Arap ülkelerinin ruh halini değiştirmeyi umuyor.
Ekonomi yazarı Samah Baybars'a göre Ürdün’ün şuan kendisini yaptığı ekonomik planları Esed rejimi ile gergin ilişkilerinin normalleştiğini varsaymasından ötürü bir ikilem içinde buluyor, ancak bu hareket, eleştirilerle karşılanabilir ve en yakın müttefiklerinin vereceği tepkilerle kırılabilir.
Ekonomi alanında yapılan bir araştırmaya dayanarak Çin'in, Suriye ve Irak'ta yeniden yapılanma çalışmaları merkezi olarak Ürdün'e yatırım yapma niyetinde olduğunu söyleyen Baybars, “Ürdün, 2017'de bu konuda uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapmak ve Moskova'yı Suriye'nin yeniden inşasında Ürdün'ü bir lojistik merkezine dönüştürülmesini desteklemeye davet etmek gibi bir süredir kendisini Suriye'nin yeniden yapılandırılmasının faydalanıcısı olarak konumlandırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.