Yolsuzluk davasının merkezinde, 2013'te Vatikan Devlet Sekreterliği tarafından yapılan bir satın alma işlemi bulunuyor. Londra'da lüks bir binanın satın alınması ve fon yatırımı işlemleri sırasında sanıkların zimmete para geçirme, görevi kötüye kullanma gibi bir dizi suç işlediğinden şüpheleniliyor.
350 milyon euroluk işlemin Vatikan'a 73-166 milyon Euro arası kayba yol açtığı hesaplanıyor. Bu paranın büyük kısmının dünya çapındaki Katoliklerin kiliseye yaptıkları bağışlardan geldiği belirtiliyor.
Sanıklar arasında en dikkat çeken isim, Vatikan'ın en üst düzey mevkilerinde görevlerde bulunmuş Kardinal Angelo Becciu. 73 yaşındaki Becciu, 2011-2018 arasında Vatikan'da başbakan vekilliği pozisyonuna denk gelen Devlet Sekreteri Vekili olarak görev yapmıştı. Becciu 2018'den beri de aziz ilanlarından sorumlu kurumun başkanlığını yapıyordu.
Papa Francesco, hakkındaki yolsuzluk iddiaları üzerine Becciu'yu geçen Eylül'de bu görevden uzaklaştırmış ve kardinallik haklarını da elinden almıştı. Becciu, Vatikan'da mali suçlardan yargılanan ilk kardinal olacak.
Bugün başlayacak davanın diğer sanıkları arasında Vatikan'ın Kara Para Aklamayla Mücadele Kurumu (Aif) eski yöneticileri René Brülhart ve Tommaso Di Ruzza, Vatikan'da yatırım yöneticiliği yapan Enrico Crasso gibi üst düzey mali yetkililer de var.
Ayrıca Becciu'nun yetkilendirmesiyle Vatikan adına "istihbarat" faaliyetleri karşılığında yüz binlerce euro ücret aldığı iddia edilen Cecilia Marogna da yargılanan 10 kişiden biri. Marogna'nın, Afrika'daki Katolik misyonerlerin korunması amacıyla aldığı paraları lüks harcamalar için kullandığı iddia ediliyor.
Ekonomi Bakanı: Şeffaflık gizlilikten daha iyi korur
Bu davaya birkaç gün kala Vatikan geçen Cumartesi günü ilk kez dünya çapındaki gayrimenkul varlıklarını açıklamıştı. Üst düzey görevlilerin yargılanacağı yolsuzluk davası ve mali şeffaflık yönündeki adımlarla Vatikan'ın ekonomi yönetimini uluslararası standartlara yaklaştırmayı ve güven tesis etmeyi amaçladığı yorumu yapılıyor. Yolsuzluk skandallarının Katolik Kilisesi'ne yapılan bağışların azalmasına yol açtığı da göz önünde bulundurulan bir unsur.
Vatikan'ın ekonomi bakanlığına denk gelen Ekonomi Sekreterliği Başkanı Juan Antonio Guerrero Alves de geçen hafta sonunda Vatikan'ın 2020'de 66,3 milyon bütçe açığı verdiğini açıklarken, "Daha iyi yönetim, daha etkili denetim ve daha fazla şeffaflıkla güvenilirliği yeniden kazanmayı umduklarını" söyledi.
Guerrero Alves, "Biz bir gizlilik kültüründen geliyoruz ama ekonomide şeffaflığın gizlilikten daha iyi koruduğunu öğrendik" dedi.
Bugün başlayacak yolsuzluk davası İtalya ve dünya basınında geniş yer bulurken Corriere della Sera gazetesi davayı "Vatikan'ın Temiz Eller'i" diye niteledi.
Kaynak: BBC Türkçe