Peter Oborne ve Lubna Masarwa | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Salı günü İsrail'e giderek Hamas lideri Yahya Sinvar'ın ölümünden sonra Gazze'de ateşkes yapılması için baskı yaptı.
Ancak bir gün önce bölgenin geleceğini planlamak üzere toplanan Knesset üyeleri, hükümet bakanları ve yüzlerce İsrailli yerleşimcinin aklındaki son şey ateşkesti.
Bu planlar herhangi bir müzakere içermiyordu. Yahudilerin Mısır'dan çıkışını simgeleyen Sukot bayramına denk getirilen konferansta tartışılan tek bir konu vardı.
İsrail'in Gazze'ye yerleşimi.
Yerleşimci örgütü Nahala tarafından düzenlenen etkinlik Gazze sınırına sadece üç kilometre mesafede gerçekleştirildi.
Daha da önemlisi burası kapalı bir askeri bölgedeydi ve bu konferans ordu koruması altında yapıldı.
Düzenli olarak yapılan topçu atışları konuşmaları bölerken alkışlar ve “Tanrı cesur askerlerimizi korusun” çığlıkları birbirine karıştı.
Konferansa katılanlar arasında Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Avustralya'dan destekçiler de vardı.
Melbourne'den gelen yaşlı bir büyükanne üzerinde İbranice “Gazze İsrail'in bir parçasıdır” ve diğerinde “Kahane haklıydı” yazan bir rozet taşıyordu.
Konferansa katılanların bir kısmı, Filistinlilerin bölgeden zorla çıkarılması gerektiğini savunan Amerika doğumlu haham ve hüküm giymiş terörist Meir Kahane'yi öven rozetler taşıyordu.
Konferansın kahramanlarından biri olan Nahala lideri Daniella Weiss, ailelerin Gazze sınırına taşınmaya hazır olduğunu söyleyerek bununla övündü ve Nahala'nın Şerit'e yerleşmenin bir ön hazırlığı olarak geçici konutlar için “milyonlarca dolar” değerinde bir anlaşma yaptığını iddia etti.
Kendisi şu tahminde bulundu: “Yahudilerin Gazze'ye nasıl girdiğine ve Arapların Gazze'den nasıl kaybolduğuna tanık olacaksınız.”
Gazze sahili pazarlığı
Bu da İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in aşırı sağcı Yahudi Gücü partisinin aktivisti Or Yomtovyan için mükemmel bir iş olacaktır çünkü kendisi emlak işinde.
Middle East Eye'ye (MEE) konuşan Yomtovyan Gazze'ye yerleşmenin "emlak sorunu için iyi bir çözüm olacağını" söyledi ve ekledi: "Biz küçük bir ülkeyiz ve burada kullanabileceğimiz büyük topraklar var."
Gazze'nin ne zaman tamanen işgal edileceği sorusuna ise şu yanıtı verdi “Her şey sırayla. Mümkün olan en kısa sürede.”
MEE'nin Gazze'de deniz kıyısında bir mülkün değerinin ne kadar olabileceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Kelepir olacaktır. Tel Aviv'de deniz kenarındaki mülkler 20-50 milyon şekel [5 milyon dolar-13 milyon dolar]. Burada ucuza satabiliriz.”
Yomtovyan, Yahudi Gücü'nün milletvekili adayları listesinde 16. sırada olduğunu söyledi ve lideri Ben Gvir'in Netanyahu'dan sonra İsrail'in bir sonraki başbakanı olacağını öngördü.
Konferansı İsrail'in yerleşimci hareketinin çılgın fantezilerini yansıtan uç bir etkinlik olarak görmek ciddi bir hata olur. Gazze'nin geleceğinde büyük paranın ve üst düzey siyasetçilerin ciddi payı var.
Etkinliğe aralarında Netanyahu'nun Likud partisinden birkaç kişinin de bulunduğu üst düzey bakanlar ve Knesset üyeleri katıldı.
Batı Şeria'daki sivil idareden de sorumlu olan ve İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak etmesi çağrısında bulunan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de oradaydı.
Ancak Ben Gvir gösterinin yıldızıydı, toplu dansa katıldı ve orada bulunan birçok kişi tarafından bir sonraki başbakan olarak lanse edildi.
Ben Gvir, geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'in güneyinde Hamas öncülüğünde düzenlenen ve yaklaşık 1.200 İsraillinin öldürüldüğü ve yüzlercesinin rehin alındığı saldırıların İsraillilerin zihniyetini değiştirdiğini savundu.
“Bu toprakların sahibi biziz” dedi.
Dinleyicilerine İsrail'in “tüm Gazze vatandaşlarının gönüllü olarak bölgeden gitmeye” teşvik edeceğini söyledi ve “Onlara başka ülkelere gitme fırsatı sunacağız çünkü bu topraklar bize ait” diye ekledi.
Ben Gvir ve Smotrich İsrail'i yöneten Likud liderliğindeki koalisyonun kıdemli üyeleri.
Ve yakın tarih bu iki yerleşimci liderin istediklerini elde ettiklerini gösteriyor.
Bu kısmen artan halk desteğinin bir sonucu ama her şeyden önce Netanyahu hükümetinin onlar olmadan düşecek olmasından kaynaklanıyor. Ben Gvir'in Filistinlilerden "arındırılmış" bir Gazze vizyonu tam güçle destekleniyor.
Nahala lideri Daniella Weiss, Netanyahu'nun bu yılın başlarında Gazze'de yerleşim fikrinin “gerçekçi olmadığı” yönündeki açıklamasına atıfta bulunurken bu yeni yerleşimci gücünü ima etti.
Bugün İsrailli yerleşimciler tarafından işgal edilen Batı Şeria için de birçok kişinin bir dönem aynı şeyi söylediğine dikkat çekti.
“Siyasi desteğe, kamuoyu desteğine ve 55 yıllık Judea [ve] Samaria [işgal altındaki Batı Şeria] ve Golan Tepeleri yerleşim deneyimine sahibiz. Üç yüz elli yerleşim yeri. Bunu siyasi olarak yapmak için fazlaca deneyim sahibiyiz.”
Ona göre Filistinliler Gazze'yi terk etmeli. Uluslararası gazetecilerden oluşan bir kalabalığa “İngiltere'ye, Afrika'ya, Türkiye'ye gitmeleri gerektiğini söyledi. Tıpkı savaş sırasında Afganistan'daki insanların, Suriye'deki insanların, Ukrayna'daki insanların gittiği gibi.”
Weiss, Filistinlilerin “hiçbir şekilde Gazze'de kalmayacaklarını” vurguladı.
"Merhamet yok"
Likud milletvekilleri, Weiss'ın söylediklerinin çoğunu destekledi.
Knesset üyesi Ariel Kallner MEE'ye “Kuzey Gazze'de ve Philadelphi koridoru [Gazze'nin Mısır ile güney sınırı boyunca uzanan bir şerit] gibi stratejik yerlerde yerleşimlerin olması gerektiğini” söyledi ve Likud'un birçok üyesinin planı desteklediğini ekledi.
MEE'ye verdiği demeçte Gazze'nin “daha önce hiç sahip olmadığı pek çok ayrıcalığa sahipken bu katliamı yaptığını” söyledi.
“Radikal İslam'ın ne olduğunu, Filistin Yönetimi'nin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Onlar 7 Ekim'i desteklediler. Teröristleri destekliyorlar. Dünyanın bu tür rejimlerin ortadan kaldırılması gerektiğini anlamasına ihtiyacımız var. Uygarlık, bu barbar rejimlerin ve ideolojilerin uygarlığın düşmanı olduğunu anlamalıdır.”
Halen Gazze'nin kuzeyinde uygulanmakta olan ve pek çok kişinin Filistinlileri bölgeden çıkarmak ya da kalanları öldürmek için bir etnik temizlik stratejisi olarak gördüğü “Generallerin Planı” hakkında ne düşündüğü sorulan Kallner, bunun “çok ama çok makul bir plan” olduğunu söyledi.
“Kötü Hamas rejimini ortadan kaldırmak için başka planlar da var” diye ekleyen Kallner, insani yardımın kontrolünü ele geçirerek Hamas'ı zayıflatmak gerektiğini vurguladı.
Bir diğer Likud Knesset üyesi Tally Gotliv de MEE'ye verdiği demeçte ağırlığını Gazze yerleşimlerine verdi: “Savaşın ilk gününden itibaren hedeflerimizden birinin Gazze kuzeyinin işgali olması gerektiğini açıkça belirttim.”
MEE'nin Netanyahu'nun planı destekleyip desteklemediği sorusuna Gotliv şu yanıtı verdi: “Gazze'ye yönelik yerleşim planını desteklediğinden hiç şüphem yok çünkü bu sadece Gazze Şeridi'nin etrafındaki bölge için değil İsrail için de daha fazla güvenlik getirecektir.”
MEE kendisine Gazze sakinlerine ne olması gerektiğini sordu.
“Gazze'nin kuzeyindeki insanlar 7 Ekim'de Hamas savaşçılarının geçmesine izin verdi” dedi.
“Benim hiç merhametim yok. Sahip olduğumuz tek merhamet, onlara bölgeyi terk etme şansı vermemiz... Terk etmeli ve güneye gitmeliler.”
Tabi her şey planlandığı gibi gitmiyor. Otoparka vardığımızda, konferansı protesto etmek için sarı bayraklar sallayan bir grup İsrailli, rehinelerin isimlerini okumak ve organizatörleri Gazze'deki savaş uğruna rehinelerin hayatlarını feda etmekle suçlamak için toplanmıştı.
Konferansa giderken geçen yıl 7 Ekim'de yıkıma uğrayan bölgelerden geçtik.
Geçen yıl Sukot bayramı kutlamalarının Hamas'ın öncülüğündeki saldırılarla aynı zamana denk gelmesi nedeniyle bu olay daha da sembolik bir önem kazanmıştı.
Uzakta, Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre son günlerde yüzlerce kişinin ölümüne neden olan İsrail'in hava ve kara saldırıları altında olan Cebaliye mülteci kampından dumanlar yükseliyordu.
İsrailliler Gazze'den yükselen dumanları izlemek için arabalarını belli bir noktaya park etmişlerdi.
Kaynak: Mepa News