Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mavi Marmara davasının düşürülmesine karşı yapılan temyiz itirazlarının reddini talep etti.
İsrail'i 2010 yılındaki saldırısı sonrasında açılan Mavi Marmara davası, 2016 yılının Aralık ayında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada düşürülmüştü.
Oy birliğiyle verilen kararda, "İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4. maddesinin 2. cümlesiyle 'Her halükarda bu anlaşma İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır' hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından mahkememizde görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine" hükmedildiği belirtilmişti.
Yargıtay itirazın reddini istedi
Avukat Kaya Kartal, Yargıtay'ın, davanın düşürülmesine ilişkin yapılan temyiz itirazlarının reddini istediğini belirtti.
Kartal şu ifadeleri kullandı:
"İşgalci İsrail soykırımı en vahşi haliyle devam ederken, Mavi Marmara davasında yeni bir gelişme oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 26.10.2023 tarihli tebliğname ile yerel mahkemenin verdiği düşme kararlarına yönelik temyiz itirazlarımızın reddini talep etti.
Arka planını ve başka nelerin feda edildiğini bilmediğimiz onursuz bir anlaşma neticesinde verilen düşme kararı hukuken yok hükmünde sayılmalıdır, Mavi Marmara ve Gazze Şehitlerinin kanı üç günlük dünya menfaati ve iktidarı uğruna feda edilmemelidir.
- Suç duyurusu dilekçelerimizin gereği yapılmalı, İşgalci rejim yetkilileri Soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları sebebiyle Türkiye mahkemelerinde yargılanmalıdır. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı izin konusunda gereğini yapmalıdır.
Slogan atmak bizim işimiz, somut adımlar atmak devletin işidir.
- Mavi Marmara davası yerel mahkemeye gönderilmeli, sümen altı edilen kırmızı bülten kararlarının gereği yapılmalıdır.
- İşgalci İsrail’e meşru bir devlet muamelesi yapmaktan vazgeçilmeli, diplomatik, ticari, askeri ilişkiler/anlaşmalar sona erdirilmelidir."