Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik haftalar süren saldırılarının ardından ABD ve İngiltere, Yemen’e bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdi.
Yemen'de İran tarafından desteklenen bir yapı olan Husiler, ticari gemilere yönelik saldırılarının İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanına ve uluslararası toplumun buna son vermemesine bir yanıt olduğunu söyledi.
Husiler öncelikle İsrail bağlantılı gemileri hedef aldı ve Aralık ayında ABD ticaret trafiğini saldırılardan korumak için çok uluslu bir koalisyon kurdu. Pentagon'a göre bu güçte şu anda 20'den fazla ülke yer alıyor.
Peki bu tırmanışın merkezinde yer alan Yemenli savaşçılar kim?
Husiler kimdir?
Ensarullah (Allah'ın yardımcıları) olarak da bilinen Husiler, başkent Sana ve Suudi Arabistan'a yakın bazı batı ve kuzey bölgeleri de dahil olmak üzere Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden silahlı bir grup.
Husiler 1990'larda ortaya çıktı ancak 2014'te Yemen hükümetine karşı isyan ederek hükümetin istifa etmesine ve insani krizin patlak vermesine neden olduklarında önem kazandılar.
Grup daha sonra İran'ın desteğiyle yıllarca Suudi Arabistan liderliğindeki askeri koalisyona karşı savaştı. Savaşan iki taraf da defalarca barış görüşmeleri yapmaya çalıştı.
Ancak analistler Şii grubun tam olarak İran'ın vekili olarak görülmemesi gerektiğini söylüyor. Kendi tabanı, kendi çıkarları ve kendi ajandaları var.
Yemen'deki iç savaş ne durumda?
Yemen, Husilerin ülkenin bazı bölgelerini kontrol altında tutması nedeniyle on yıldır süren bir iç savaşın içinde. Husiler Suudi Arabistan ile ateşkes görüşmeleri yürütürken Yemen'in uluslararası alanda tanınan hükümeti Aden'de bulunuyor ve Cumhurbaşkanı Reşad el Alimi tarafından yönetiliyor.
El Alimi, ülkenin sürgündeki cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin iktidarı kendisine devretmesinin ardından 2022 yılında göreve geldi. Hadi ile Husiler arasındaki ilişkiler oldukça gergindi.
Yemen'deki iç savaş, Mart 2023'te ülkeyi Birleşmiş Milletler'in "dünyanın en kötü insani krizi" olarak adlandırdığı bir duruma sürükledi.
BM'ye göre tahminen 21.6 milyon kişi yani Yemen nüfusunun üçte ikisi "insani yardım ve güvenlik hizmetlerine şiddetle ihtiyaç duyuyor".
Ancak Husiler ve askeri koalisyon arasındaki çatışmalar geçen yıl büyük ölçüde azaldı. Yemenli isyancılar ve hükümet güçleri 2023 yılında da üç gün boyunca yaklaşık 800 mahkumu karşılıklı olarak serbest bıraktı.
Husiler kalıcı bir ateşkes için Suudi yetkililerle Umman'ın arabuluculuğunda görüşmeler yürütüyor. Suudi Arabistan'ın 2023 yılında İran'la da ilişkilerini düzeltmesi Yemen barış süreci için umutları arttırdı.
Husiler Kızıldeniz'de gemilere neden saldırıyor?
Husiler, İsrail'le bağlantılı olabilecek ticari ve askeri gemilere yönelik saldırılarının öncelikli amacının İsrail'e Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurması için baskı yapmak olduğunu söylüyor. Grup 18 Kasım'da Galaxy Leader adlı bir kargo gemisini ele geçirdi ve bu gemiyi Yemenliler için turistik bir mekana dönüştürdü.
Husilerin baş müzakerecisi ve sözcüsü Muhammed Abdüsselam Aralık ayında Al Jazeera'ye verdiği demeçte "[Husilerin] operasyonlarının Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkını desteklemek için olduğunu ve saldırganlık ve kuşatma karşısında boş duramayacağımızı herkese vurguladık" dedi.
Husiler ayrıca Perşembe günü ABD ve İngiltere tarafından Yemen'e düzenlenen saldırılardan sonra dahi İsrail bağlantılı gemilere saldırmaya devam edeceklerini açıkladı.
Abdüsselam sosyal medya hesabında, "Yemen'i Filistin ve Gazze'yi desteklemekten caydıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar" diye yazdı.
Muhammed Abdüsselam, grubun "İsrail gemilerini ya da işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemileri hedef almaya devam edeceklerini” ifade etti.
Grup ayrıca İsrail'den Gazze'ye daha fazla insani yardım girmesine izin vermesini talep ediyor.
Ancak analistler saldırıların Husilere başka şekillerde de yardımcı olduğunu belirtiyor. Yemen'de, Gazze halkına verilen halk desteğinden faydalanan grubun yeni savaşçı kazanımında keskin bir artış yaşandı. Saldırılar ve ABD gibi büyük güçlerin tepkisi aynı zamanda diğer ülkeleri ve hükümetleri onlarla müzakere etmeye zorluyor ve uluslararası alanda Yemen hükümeti olarak resmen tanınmadıkları bir dönemde onlara fiili meşruiyet kazandırıyor.
Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı dünyadaki konteyner gemisi trafiğinin yüzde 30'unu oluşturuyor ve saldırıların başlamasından bu yana birçok nakliye şirketi gemileri Afrika'ya yönlendireceklerini açıkladı.
Son tırmanış Yemen'in kırılgan barışını etkileyecek mi?
Analistler, Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılarının, özellikle de on yıl süren savaşın ardından ateşkes görüşmelerinin ivme kazandığı bir dönemde Yemen'de barışı tehdit edebileceğini ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler Aralık ayı sonunda müzakerelerde ciddi ilerleme kaydedildiğini açıkladı ancak uzmanlar Husilerin Kızıldeniz'deki faaliyetlerinin nihai anlaşmayı raydan çıkarabileceği uyarısında bulundu. Saldırıların ABD'nin askeri müdahalesini tetikleyebileceğini ve bunun da "kırılgan ateşkes koşullarını bozabileceğini" belirtiyorlar.
Bazı analistler de Husilerin artan katılımlar nedeniyle güçlenen kitlelerini hedeflerini genişletmek için kullanabileceklerinden endişe ediyor.
Husiler geçtiğimiz haftalarda uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümetinin son kalesi olan Marib kenti çevresine 50.000 asker konuşlandırdı.
Ancak bazı analistler ise Husilerin Suudi Arabistan ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyebileceğini ve bunun da onları Yemen'de gerilimi tırmandıracak eylemlerden alıkoyabileceğini belirtiyor.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera