Bosna Hersek'te ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan Sırpların lideri sayılan Milorad Dodik'in başını çektiği Bosna Hersek'i tamamen bölme taleplerinin yeni bir savaşı tetikleyip tetikleyemeyeceği konusu 2021'de olduğu gibi 2022'de de Balkanların gündemini meşgul edecek gibi duruyor.
Gerilimin Arka Planı
Avrupa'nın Müslüman çoğunluğa sahip sayılı ülkelerinden olan Bosna Hersek'in 2021'de 3,4 milyonun altında gerilediği tahmin edilen nüfusunu 2013'teki nüfus sayımına göre yüzde 50,11'ini Boşnaklar/Müslüman Slavlar, yüzde 30,78'ini Sırplar, yüzde 15,43'ünü Hırvatlar oluşturuyor.
2013'ten bu yana ülkedeki etnik/dini nüfus dengelerinin Boşnakların lehine, Sırpların ve Hırvatların aleyhine değiştiği tahmin ediliyor.
Bosna Hersek'in 2013 nüfus sayımına göre etnik haritası: Yeşil: Boşnak, Mavi: Sırp, Turuncu: Hırvat
Bosna Hersek nüfusu, ülkenin dış göç vermesi ve 2009'dan bu yana ölüm oranlarının doğum oranlarından yüksek olması nedeniyle her sene azalıyor. Ülke bu nedenle diğer çoğu Balkan ülkesi gibi gittikçe ıssızlaşıyor.
Bosna Hersek'in bağımsızlaşması sürecinde 1992-1995 döneminde gerçekleşen ünlü savaş Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en kanlı çatışmalara sahne olmuştu. 1992'de Sırpların Boşnaklara yönelik soykırıma girişmesiyle başlayan savaş Boşnak, Hırvat ve Sırpların birbirleriyle savaşmalarıyla sürmüş, Boşnakların zafere gittiği bir dönemde ABD'nin müdahalesiyle durdurulmuştu.
Savaşı bitiren 21 Kasım 1995 tarihli ABD gözetimindeki Dayton Anlaşması'yla Bosna Hersek'in yüzde 51'i Boşnak-Hırvat Federasyonu'na, yüzde 49'u ise Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne bırakılmıştı.
1998'de tartışmalı ve stratejik Brçko bölgesinde üçüncü bir yönetim bölgesi oluşturulmuştu. Fakat nüfus, kaynak gibi dengeler açısından Bosna Hersek'in yüzde 60-65'inin Boşnak-Hırvat Federasyonu'nda bulunduğunu söylemek mümkündür.
Savaş öncesinde Boşnak çoğunluklu olan Zvornik, Doboy, Biyelyina, Priyedor, Foça, Vişegrad, Srebrenitsa gibi pek çok bölgenin Dayton'da Bosna Sırplarına bırakılması "soykırımın ödüllendirilmesi" olarak isimlendirilmişti. Bugün ise Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde Boşnak çoğunluklu kalan tek bölge Temmuz 1995'te gerçekleşen katliamıyla ünlü Srebrenitsa.
Savaş Travması
1992-1995 savaşının oldukça kanlı geçmesi ve vahşiliği, Boşnaklar başta olmak üzere herkesi konu Bosna Hersek'te savaş olduğunda teyakkuzda tutuyor.
Bu nedenle Sırp milliyetçiliğinin artışına ve saldırganlaşmasına yönelik her türlü gelişme yeni bir savaşın habercisi olarak değerlendirilebiliyor.
Milorad Dodik'in 2021'deki tam bir bölünme yanlısı kışkırtıcı açıklamaları üzerine 9 Ocak 2022'de bazı Bosnalı Sırpların yasaklı olmasına rağmen 9 Ocak 1992 tarihli Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin kuruluş ilanının 30. yılını kutlaması gerginliği belki de Kasım 1995'ten bu yana en ileri boyuta taşıdı.
Dodik Bosna Sırp Cumhuriyeti'ni tamamen bağımsız yapma niyetini saklamıyor. Muhtemel bir bağımsızlık girişiminde en stratejik bölge Bosna Sırp Cumhuriyeti'ni ikiye böldüğünden Brçko'daki üçüncü bölge oluyor. 1992'de savaşın başında Sırplarca işgal edilen Boşnak çoğunluklu Brçko'da büyük katliamlar gerçekleştirilmişti.
Brçko'da bugün Boşnaklar salt çoğunluğu kaybetse de halen en büyük etnik gruplar.
9 Ocak'taki Sırp kutlamalarının ardından stratejik önemi nedeniyle Brçko'da Sırpların yeniden katliama girişeceğine dair iddialar üzerine bazı Brçkolu Boşnaklar Boşnak-Hırvat Federasyonu'na sığındılar.
Bu iddiaların Brçko'da sayıca Boşnakları geçmeye çalışan Sırplarca korkuyla Boşnak göçü oluşturmak için kasıtlı olarak çıkarıldığı da iddia ediliyor.
Yeni bir Bosna Savaşı çıkabilir mi?
Bosna Hersek'te yeni bir savaş açısından dengeler 1992'den oldukça farklı bulunuyor. 1992'de Boşnaklar silahsız iken Sırplar Yugoslavya ordusuna hakimdiler. Bugün ise Boşnakların silahlı güçleri Bosna Sırplarının polis gücünden çok daha güçlü bulunuyor.
Savaş durumunda Bosna Sırplarına yardım edebilecek olan kara komşuları Sırbistan'ın da 1992'de gibi bir ordusu bulunmadığı gibi yeni bir savaşı destekleme gündemi de bulunmuyor.
Bosna Hersek'in nüfusu en hızlı azalan grubu olan Hırvatların ülkedeki etkinliği de git gide azalıyor. Bu gibi nedenlerle hem Sırp hem Hırvatlar Bosna Hersek'in git gide daha çok Boşnaklarca yönetildiği eleştirisinde bulunsalar da Boşnakların güçlenmesi, Sırbistan ve AB üyesi Hırvatistan'ın hiçbir açıdan yeni bir Balkan savaşına girişebilecek durumda olmaması nedeniyle Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek'te yeni bir savaş açabileceği şimdilik tahmin edilmiyor.
Savaşın başlaması durumunda ise Boşnakların Brçko'yu tutabilmesi ve Hırvatların Sırplarla birleşmemesini sağlayabilmesi durumunda Sırpları kolayca yenebileceği tahmin ediliyor.
Hatta bazı Boşnaklar yeni bir savaşı ülkenin yüzde 49'una konan Sırp Cumhuriyeti'ni daraltma fırsatı olarak gördüğü biliniyor. Fakat buna da ABD ve AB'nin izin vermeyeceği tahmin ediliyor.
Ancak yeni bir savaş ihtimalinin Boşnak zaferiyle ilerlese bile Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne geri dönüş yapan 180 bin kadar Boşnak için yeni bir soykırım tehlikesi içereceği tahmin ediliyor.
Bosna Hersek'te savaş çıkmasa dahi Dayton Anlaşması'yla ülkeye dayatılan ve "deli gömleği" olarak isimlendirilen karmaşık ve "soykırımı ödüllendirici" düzen nedeniyle ülkenin toparlanması zorlaşıyor ve yeni etnik/dini krizlere gebe olma potansiyeli devam ediyor.
Kaynak: Mepa News