Ruwaida Amer | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
37 yaşındaki Raşa Mansur, Gazze'nin Mısır'la olan güney sınırında Refah'a yakın bir kasaba olan El Mevasi'ye vardığında "kumdan başka bir şey ve çadırların olmadığı boş bir yer" buldu.
Mansur, kocası ve beş çocuğu iki hafta önce, İsrail'in Deyr el Belah'a taşınmalarını ya da bir milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah'a gitmelerini emretmesinin ardından Gazze'nin merkezindeki El Bureyc mülteci kampındaki evlerini terk etti.
Deyr el Belah'ta yer olmadığı için Mansur kocasına Refah'a gitmeleri gerektiğini düşündüğünü söyledi, "böylece bir daha hiçbir yere taşınmak zorunda kalmayız".
Savaş aileyi oldukça zorlamıştı. Middle East Eye'a (MEE) konuşan Mansur, İsrail'in, güvenli olduğuna dair güvence vermesine rağmen kamplarını bombaladığını söyledi.
Mansur, "Savaşın ikinci ayında küçük kardeşim Abdurrahman'ı ve amcamın ailesini kaybettim. Füzeler yanımızdaki amcamın evine düştü ve binadaki tüm akrabalarım öldü. Amcam, torunları, kızları ve kardeşim.” dedi ve ekledi:
"Annem ve babam babamın tedavisi için birkaç aydır Mısır'da bulunuyor. Ailemiz olmadan oldukça zor koşullarda yaşıyoruz."
Kısa süre sonra Mansur ve ailesi güneye kaçtı. "Yanıma bir battaniye, aileme yetecek kadar yorgan ve başka şeyler aldım" dedi. El Mevasi'ye vardıklarında deniz kenarında aşırı kalabalık bir arazi ile karşılaşmışlar.
"Bir çadır bulmak çok zordu. Üç kızımla birlikte barınak olmadan açıkta oturmaktan çok korkuyordum... Orada iki gün boyunca büyük güçlüklerle kaldık. Kendimi sokakta gibi hissettim. Her yer insanlarla doluydu. Bazıları kendilerine naylon çadır yapıyordu, bazıları da döşeksiz yerde uyumak zorunda kalıyordu."
Mansur'un kocası çadır aramaya gittiğinde bazı çadırların 2.000 şekele (540 dolar) kadar satıldığını öğrenmiş, ki bu ailenin karşılayamayacağı bir fiyatmış.
Anne, "Bezden bir çadır yaptık ve içine oturduk." dedi.
"Eskiden güvenli ve sıcak olan evlerimizi terk ettik ve şimdi burada, bu boş yerde, bezden bir çadırın içindeyiz. Mevsim kış ve çok soğuk."
Gazze'de yaklaşık 1.9 milyon kişi evlerinden oldu ve bunların çoğu güneye, Refah'a ve yakınlardaki El Mevasi'ye yöneldi çünkü bu bölgeler diğerlerine göre daha güvenli kabul ediliyor ve İsrail ordusu da buralara gitmelerini söyledi.
Korkunç koşullar
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el Kudra Telegram'da yaptığı paylaşımda Refah'taki altyapı ve tıbbi hizmetlerin yerinden edilmiş tahmini 1.3 milyon insanın ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyledi.
İsrail son birkaç gün içinde Refah'a hava saldırısı düzenleyerek yerinden edilmiş ailelerin barındığı evleri vurdu ve 135 kişinin ölümüne neden oldu. Refah, İsrail tarafından kontrol edilmeyen tek Gazze sınır kapısıdır, ancak Wall Street Journal'a göre İsrailli yetkililer Mısır'a, yerinden edilmiş Filistinlilerin şu anda barındığı Gazze tarafında bir askeri operasyon planladıklarını söylediler.
Bu Filistinliler açık alanda korkunç koşullarla karşı karşıya. Mansur, "Her an yağmur yağabilir." dedi.
"Binlerce kişi sokaklarda çadırsız ya da barınaksız. Çadır bir çözüm değil. Savaşın durmasına ve evlerimize dönmemize izin verilmesine ihtiyacımız var. Biz 1948 Nekbe'sini yaşadık ama şu anda yaşadıklarımız çok daha zor."
Refah kentinde 40 yaşındaki Rami Ebu Kuddus, Gazze Şeridi'nin ortasındaki Nuseyrat kampını terk etmek zorunda kaldıktan sonra günlerini kendisi, eşi ve üç çocuğunun barınabileceği bir yer arayarak geçiriyor.
MEE'ye "Çadır yaşamak için iyi bir yer değil" dedi.
"Soğuktan henüz iyileşmemiş üç çocuğum var. En azından yaşamaya uygun bir çadır için sosyal paylaşım sitelerinde çağrılar paylaşıyoruz ama hiçbir şey yok. Her şey para gerektiriyor ve iki katı fiyatına. Çadır, yiyecek içecek ve diğer her şey çok pahalı. Bizi kıştan korumayacak bir çadır için yaklaşık 500 dolar harcamak istemiyorum."
Ebu Kuddus, El Mevasi'nin bazı bölgelerinin ve Refah'ın diğer kısımlarının İsrail tarafından bombalandığını söyledi.
"İsrail ordusu bu savaş sırasında kimseye merhamet göstermiyor. Çocuklarımın güvenliğini sağlayamıyorum. Biz yerinden edilenler Refah'ta büyük acılar yaşıyoruz. Ordu, nüfus artışı nedeniyle şehrin patlayacağını bile bile bizi oraya itiyor."
Ebu Kuddus ve Refah'ta yerinden edilmiş diğer Filistinlilere göre şehirde yeterli yiyecek yok.
Ebu Kuddus, "Eğer pazarda konserve bulamazsam, ailem asla yiyecek bir şey bulamayacak" diyor.
Şehir, kendisine sığınan insan sayısıyla başa çıkabilecek hizmet ve altyapıya sahip değil ve bunun sonucunda insani durum hızla kötüleşiyor.
Ebu Kuddus, "İsrail ordusu hala vatandaşlardan Han Yunus kentindeki yerleşim bölgelerini boşaltmalarını ve Refah'a gitmelerini istiyor" dedi.
"Bu şekilde daha ne kadar yerinden edilmiş olarak kalacağız? Şu anda yaşadığımız çadırlar kabul edilebilir mi?"
Kendisinin ve çevresindekilerin hayatı paramparça olan Ebu Kuddus, İsrail'in devam eden bombardımanı nedeniyle kaybettiği her şeyi MEE'ye anlattı.
"Hayallerim ve çocuklarım için bir geleceğim vardı" dedi.
"Bir okulda öğretmen olarak çalışıyorum ve güzel bir günlük rutinim vardı. Bunu tekrar geri istiyorum. Ailemden kimseyi kaybetmeden savaşın bitmesini istiyorum. Evimi, komşularımı, yaşadığım yeri özlüyorum."
Öğretmen durakladı ve şunları söyledi: "Hayatıma geri dönmek, naylondan yaptığım, bizi soğuktan ve ışıktan korumayan bu çadırı terk etmek istiyorum. Geceleri patlamaları, gündüzleri ölümcül sessizliği terk etmek istiyorum."
Kaynak: Mepa News