Irak'ın Ramadi şehrinin neredeyse yüzde sekseni yıkıntı halinde. Bölgede yaşanan çatışmalardan önce burada yaklaşık 375 bin insan yaşıyordu ve bunların büyük bir kısmı Sünni'ydi.
Anbar vilayetinin başkenti olan Ramadi IŞİD tarafından ele geçirilmişti. Daha sonra İran destekli Şii milislerin ve Bağdat hükümetinin bölgeyi yeniden ele geçirmek için düzenlediği saldırılarda şehrin büyük bir kısmı harap oldu. Aylarca süren çatışmalar ve IŞİD mensuplarının karşı saldırıları neticesinde büyük ölçüde zarar gören şehirde Bağdat hükümeti 2016 yılının Şubat ayında zafer ilan etmişti.
Yeniden imar başlamadı
Bağdat hükümetinin zafer ilanının üzerinden 2 yıldan uzun süre geçmesine rağmen şehirde yeniden imar faaliyetleri tam anlamıyla başlayabilmiş değil. Bölgeye geri dönen Iraklı siviller halen güvensiz ve sağlıksız ortamlarda, herhangi bir sivil altyapı olmadan, enkazların içinde ve çevresinde yaşamlarına devam etmeye çalışıyor.
"Hükümet boş vaatler verdi"
Bölgede yaşayan bir sivil, Al Jazeera kameralarına şu ifadeleri kullanıyor: "Binden fazla ev yerle bir oldu. Geri kalanı daha neredeyse tamamen yok edilmiş durumda. İnsanlar mülklerini yeniden inşa etmek için ellerinden gelenin en iyisini yapıyor. Fakat yeterli paraları yok. Hiçbir hükümet yetkilisi bizi ziyaret etmedi ve problemlerimizi dinlemedi. Sadece seçimlerden önce çok kısa bir süre için gelip her zamanki vaatlerini verdiler. Fakat hiçbir şey olmadı."
90 milyar dolar gerekiyor
Ülkede süren çatışmalar nedeniyle neredeyse tamamen tahrip olan Felluce, Ramadi, Musul gibi şehirlerde yeniden imar faaliyetleri henüz başlayabilmiş değil. Zira Irak'ın bu faaliyetler için yeterli parası bulunmuyor. Bölgede 15 yıllık savaşın sebebi olduğu yıkımı ortadan kaldırabilmek ve yeniden imar faaliyetlerine başlayabilmek için 90 milyar dolar gerekiyor. Yıkıntılar içerisindeki bu şehirlerin etrafındaki derme çatma kamplarda binlerce Iraklı hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
"Oruç açmak için suyumuz yok"
Kamplardan birinde kalan Iraklı bir kadın, hükümetten evlerine geri dönebilmeleri için gerekli işlemleri yapmalarını isteyerek şunları söylüyor: "görüyorsunuz Biz basit gereksinimlere ve hizmetlere dahi sahip olmadan oruç tutuyoruz. Orucumuzu açmak için soğuk suyumuz dahi yok."
2 milyondan fazla sivil kamplarda
2 milyondan fazla Iraklı sivil, şehirlerin neredeyse tamamen yok edilmesi nedeniyle mülteci kamplarında yaşamak durumunda. tahribatın olduğu bölgelerin neredeyse tamamen Sünni bölgeleri olması İran destekli işçi hükümetin de bu bölgelere hizmet götürmekle isteksiz olmasına yol açıyor. Zmanlara göre bölgedeki şartlar IŞİD benzeri grupların yeniden taban bulabilmesi sonucuna yol açabilir. Bu nedenle özellikle bölge ülkelerinin Irak'ın yeniden imarı için elini taşın altına koyması gerekiyor.
Kaynak: Mepa News