Haber-Analiz / Mepa News
El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri önceki gün bir açıklama yayınlayarak Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Örgütün propaganda kolu olan Es Sahab Medya tarafından ses kaydı olarak yayınlanan açıklama, Suriye’de yakın gelecekte yaşanacaklara dair önemli ayrıntılar içeriyor. Öncelikle yayınlanan açıklamanın birden çok tarafa yönelik mesajlar içerdiğine değinmek gerekir.
Açıklamada El Kaide; IŞİD’e, genelde Suriye muhalefetine, özelde Nusra Cephesi'ne ve Batı’ya ayrı ayrı mesajlar veriyor.
Örgüt lideri Eymen ez Zevahiri, açıklamasında ilk önce Suriye devriminin İslam dünyası açısından taşıdığı öneme dikkat çekmekte, devrime halkların destek vermesi gerekliliği üzerinde durmaktadır. Suriye halkının Arap Baharı sürecinde en doğru mücadele biçimini seçtiğini ve bu nedenle cezalandırılmakta olduğun ileri süren Zevahiri, halkın bir İslâm devleti ve hilafet arzusu içinde olduğunu söylüyor. Ancak bunun ne Batı’nın dayattığı bir ılımlı İslâm hilafeti ne de IŞİD’in dayattığı -Irak tarihinde sertlik ve zulmü ile zorla insanları kendi emrine boyun eğdirmesiyle ünlenen- Haccac bin Yusuf’un hilafeti olduğunu, bunun gerçek bir raşidi hilafet olduğunu belirtiyor.
Suriyeli devrimcilerin Batı tarafından "El Kaide bahane edilerek" sıklıkla hedef alınmasını eleştiren Zevahiri, Mısır ve Cezayir örneklerini vererek "asıl problemin" kendileri olmadığını şu sözlerle ileri sürdü:
"Nusra Cephesi El Kaide’den ayrılırsa razı mı olacaklar? Ya da Müslümanların öldürülmelerine karar verilen meclislerde oturdukları zaman mı onlardan razı olacaklar? Ve onlar kendilerini zillete düşürecek, yapmamaları gereken şeyler hususunda onlar ile ittifak etikleri zaman mı onlardan razı olacaklar? Ya da şu var olan şu fesat hükümetin yolundan gittiği zaman mı onlardan razı olacaklarmış? Sonrada her şeyi bırakıp demokrasi yolunu tutukları zaman mı onlardan razı olacaklar? Bunların hepsi bittikten sonra da onların sonu zindan olacaktır.
Bunların aynısı Cezayir’deki İslami Cephe cemaatinin de başına geldi, Mısır’da İhvanı Müslimin’in başına da geldi."
Zevahiri açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullanıyor:
"İşte mübarek Şam’ın ribat ve cihad evlatlarının bir araya gelip böyle bir râşidi hilafet kurmak yolunda birleştiklerini gören dünyanın mücrim devletleri de bir araya gelip onlara karşı koymak için bir araya gelmeye ahdettiler. Ve zulümler, karşı koymalar, savaşlar, büyük sıkıntılar başladı. Lakin tüm bunlara rağmen Allah’ın izniyle ensar ve muhacirden oluşan çok güzel bir zümre Allah’ın izniyle diğerlerinin içinden sıyrılıp ayrılacaktır ve bu bölgede kaim olacaktır. İşte bu hak olarak burada ikame olan taife, İslam ümmetine doğru ve hak olan menhec ile aşırı ve yeni tekfircilere ait olan menhec arasındaki farkı bu ümmete göstermiştir ve ümmet onlar etrafında toplanmıştır. Bu tekfirci taife Haccac bin Yusuf’un haleflerini ümmete müjdelemektedir, bu taife ümmetimiz hakkında başları ağırlığınca günah taşımaktadır."
Zevahiri açıklamasının ilerleyen bölümlerinde ise hem Suriye halkına hem de IŞİD’e mesaj vererek El Kaide’ye bağlılığını geçtiğimiz yıllarda ilan eden Nusra Cephesi’nin Suriye muhalefetinin birleşmesinin önünde engel olmadığına değiniyor ve kendi çıkarlarlarını İslam dünyasının çıkarlarının önüne geçirmeyeceklerinin altını çiziyor. Suriye'de İslami bir yönetimin tesis edilmesi halinde bu yapıya hoşnutlukla dahil olunacağını ifade eden Zevahiri, Nusra Cephesi'nin -bu şartlar oluştuğunda- El Kaide’den bağını koparmasının mümkün olduğunu belirtiyor:
"Kalan çok önemli bir mesele vardır ki, bu meselede kaybedenler kaybetmiş ve Şam’daki Müslüman Mücahid ümmetin bakışlarını gerçek düşmanlarından başka yere çekmeye çalışmaya girişmiştir. Bu mesele izzetli, değer ve şeref sahibi Nusret Cephesi’nin- ki kendisinin bizle olan bağı ile gurur duyuyor ve Yüce Allah’ın onların sebat ve başarısını artırmasını diliyoruz- El Kaide ile olan bağlantısıdır.
Açık, anlaşılır ve özet sözler söyleyeceğim: Tekrar tekrar bu sözleri söyledik:
Şam halkı ve onların kalbi/merkezi olan yiğit Mücahidler hükümetlerini seçtiği zaman onların seçimi bizim seçimimiz olacaktır. Çünkü biz Allah’ın lütfu sayesinde otorite taliplisi değiliz ama şeriatın tahkimine talip insanlarız. Müslümanlara hükmetmek istemiyoruz. Müslümanlar olarak İslam’la hükmedilsin, İslam’la yönetilelim istiyoruz. Biz geçmişte olduğu gibi şimdi de Mücahidleri birliğe ve doğru yolda olan bir Mücahid hükümet kurma etrafında toplanmaya davet ediyoruz. Bu hükümet, adaleti yayan, şurayı dağıtan, hakları sahibine iade eden, zayıf bırakılmışlara destek olan, cihadı ihya ederek ülkeleri kurtaran, özgürleştiren, Aksa’yı kurtarmaya çalışan ve Peygamberlik metodu üzere Hilafet’i getirmeyi isteyen bir hükümet olmalıdır. Örgüt bağlılığı/mensubiyeti Allah’ın izniyle hiçbir gün kendisinden bir parça olduğumuz ümmetimizin arzuladığı bu büyük umutların önünde engel olmayacaktır."
Zevahiri'nin genel hatlarıyla şu mesajları verdiği görülmektedir:
- El Kaide, devrime zarar veren bir unsur değildir.
- Suriye devrimcileri İslam Devleti istedikleri için cezalandırılmaktadır.
- Suriye'deki cihat yanlısı grupların birleşerek ortak bir hükümet kurması gerekmektedir.
- Nusra Cephesi'nin El Kaide bağı bu hükümetin önünde engel teşkil etmeyecektir.
Kaynak: Mepanews