"Silahlanmak suç oranını azaltıyor"

FBI'ın verilerine göre işlenen cinayetlerde bıçak kullanma oranı, silahların kullanılma oranından 5 kat daha fazla. Ve araştırmalar silahlanmanın suç oranını artırmaktan ziyade azalttığını gösteriyor.

Yayınlanan yeni suç istatistikleri gösterdi ki ABD’de işlenen 11,961 cinayetin 660’ı silahsız olarak, 1,567’si bıçak ile işlenirken yalnızca 248’i aralarında ateşli silahlar ve suikast silahlarının bulunduğu tüfeklerle işlendi.

FBI, “bilinmeyen ateşli silah türleri” ile işlenen 2,052 cinayeti listeledi ve “bilinen ateşli silah kategorilerinin” yüzdesini verdi. Bilinmeyen ateşli silahların %4’ünden fazlasının tüfek olmasının ihtimal dışı olduğunu belirtti.

Diğer bir deyişle “askeri tüfeklerin” yasaklanmasına dair silah karşıtı gruplarca yapılan çağrılara rağmen cinayetlerin %4’ünden daha azı AR-15, AK-47 ve diğer yarı otomatik silahlar kullanılarak işlenmiştir. Bu rakam 2013’e kıyasla düşüş kaydetmiştir.

Aksini işaret eden Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı yadsıyan bir durum olarak AR-15 cinayetlerde pompalı tüfeklerden çok daha az kullanılıyor.

AR-15 ve AK-47’nin suçlular arasında popüler olmadığını iddia eden Chicago Üniversitesi Suç Laboratuvarı’nın son çalışmalarını göz önünde bulunduracak olursak bu durum hiç şaşırtıcı değildir.

Cinayetlere alet edilen tabancaların sayısı, 1990’ların ortalarından beri silahla işlenen cinayetlerdeki önemli düşüşü takiben 2012’de 8,855’den 2013’te 8,454 ve 2014’te 8,124’e düşmüştür.

FBI 2014’te işlenen tahmini suç oranının 2010’a kıyasla %69, 2005’e kıyasla %16.2 azaldığını belirtti. Tabancalar öldürmekten ziyade suçları önlemek için daha sık kullanılıyor. Ateşli silahlar ABD’de, genellikle tetiğe basılmasına gerek kalmadan, tahmini 2.5 milyon suçun işlenmesini önledi. Bu da demek oluyor ki tabancalar, 2014’te ateşli silahlarla işlenen 8,124 cinayete kıyasla 300 kat daha fazla kez masum insanın hayatını kurtarmak için kullanılmıştır.

Gun Owners of American teşkilatına göre suçları azaltmak amacıyla silahların üretimini, satışını ve transferini sınırlandıran düzenlemeler yüzünden geçen yüzyılda 56 milyondan fazla insanın yaşamını kaybettiği tahim ediliyor.

Sovyetler Birliği 1929’da bahsedilen düzenlemeyi resmileştirdi ve 1929’dan 1953’e kadar yaklaşık 20 milyon muhalif öldürüldü.

Almanya’da ise 1938 yılında kabul edildi. 1939’dan 1945’e kadar Yahudi, çingene, akıl hastası, sendika liderleri, katolikler ve diğerlerinden oluşan yaklaşık 13 milyon kişi yakalanarak öldürüldü.

Çin bu düzenlemeyi 1935’te benimsedi. 1948’den 1952’ye kadar 20 milyonun üzerinde muhalif katledildi.

Kamboçya 1956 yılında geçti bu yasaya. Sadece 2 yılda (1975-1977) 1 milyonu aşkın eğitimli insan öldürüldü.

Guatemala 1964’te benimsedi düzenlemeyi. 1964’ten 1981’e kadar 100.000’in üzerinde kızılderili kendilerini savunamamalarının bir sonucu olarak katledildi.

Uganda ise 1970’te yasayı resmileştirdi. Gelecek 9 yıl boyunca 300.000’i aşkın Hristiyan öldürüldü.

Kaynak: Mepa News