Suriye devriminin sembollerinden biri Hamza el Hatib ve ailesinin hikayesi

Suriye devriminin sembollerinden biri Hamza el Hatib ve ailesinin hikayesi

Suriye devriminin başladığı dönemde öldürülen 13 yaşındaki çocuğun ailesinin diğer üyelerinin akıbeti rejimin devrilmesiyle ortaya çıktı.

Daniel Hilton ve Omar al-Aswad | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

Suraka el Hatib, ağabeyi Hamza'nın peşinden protestoya gittiğinde 11 yaşındaydı.

Suriye'de devrim yeni başlamıştı. Ürdün'ün güney sınırına yakın kırsal bir şehir olan Dera, devrimin merkez üssü haline gelmişti.

Ve Beşar Esed'in askerleri şehri kuşatmış, ayaklanmayı daha başlamadan bastırmaya çalışıyordu.

29 Nisan 2011'de Hatib ailesinin birçok üyesi Dera'nın doğu kırsalından Dera'ya doğru yola çıkan bir yürüyüşe katıldı.

Zeytinliklerle çevrili yollarda toplanan protestocular Seyda kasabasına yaklaştı. Suraka el Hatib'in babası onu evine geri gönderdi ve iyi ki de göndermiş.

Esed'in kardeşi Mahir'in komutasındaki askerler kalabalığı yaylım ateşine tuttu.

Şu an 24 yaşında olan Suraka el Hatib, Dera'nın dışındaki El Cize köyündeki aile evinde otururken “Protestocular sadece yiyecek istiyordu” diye hatırlıyor.

“Herkes çok fakirdi, bu yüzden hükümet onlara yiyecek bir şeyler versin diye tüm köyler ayaklandı.”

Kaos sırasında 13 yaşındaki Hamza kayboldu. Hükümet tüm elektriği ve telefon hatlarını kesmişti ama ailesi onun gözaltına alındığını öğrendi.

“Onu nasıl geri getireceğimizi bilmiyorduk” diyor Suraka ve ekliyor: “Annem her gün kapının eşiğinde durup Hamza'nın dönmesini bekliyordu.”

Döndüğünde, 26 gün sonra, Hamza ölmüş ve cesedi feci bir haldeydi. 13 yaşındaki çocukta korkunç işkence izleri vardı. Yakılmış, vurulmuş, elektrik şoku verilmiş ve diz kapakları parçalanmıştı.

Suraka kardeşine yapılan işkenceleri şu cümlelerle anlatıyor: "Penisini kesmişler ve sürekli su içmesini sağlamışlar, böylece sürekli tuvalete gitmesi gerekiyordu"

Devrimin sembolü

Hamza el Hatib'in ölümü, Suriye'deki protesto hareketi için bir çığlık oldu ve Esed ile rejim güçlerine duyulan öfkenin ülke çapında insanları harekete geçirdiği bir dönüm noktası oldu.

Takip eden yıllarda Dera'nın “Suriye devriminin merkezi” olma statüsü Esed'in ordusundan acımasız bir yanıt aldı.

Savaş, bugün çocukların şarapnel deliklerinden kafalarını uzatıp aşağıdaki sokakların yeniden hayata dönmesini izlediği şehirdeki neredeyse her binaya dokundu.

Hatib ailesi de eski rejimin intikamcılığından kurtulamadı.

Suraka el Hatib, “Rejim Hamza yüzünden bize karşı hep bir şeyler besledi” diyor ve ekliyor: “Ailemizden nefret ettiler ve baskı yaptılar çünkü biz devrimin sembolüydük.”

2018'de askerler ve milisler, ağabey Ömer'i Hamza'yı öldüren ve işkence eden orduya katılmaya zorlamak için Hatib ailesinin evine geldi.

Suraka, “Ama o reddetti ve Ömer, yeğenimiz Yunus ve arkadaşları Muhammed, orduya katılmaya zorlanmamak için ülke çapında seyahat ederek sürekli yer değiştirdiler” diyor.

“Sonunda onları Humus yakınlarındaki bir kontrol noktasında yakaladılar.”

Aile, Ömer ve Yunus'un Şam'ın dışındaki korkunç cezaevi Sednaya'ya götürüldüğünden şüphelendi, ancak yetkililer orada olduğunu reddetti.

Ancak geçen hafta, Esed rejimi çöktüğünde hapishanenin ele geçirilmesinden kısa bir süre sonra, birileri Ömer'in orada öldürüldüğünü gösteren belgeler buldu ve bunların fotoğraflarını internette yayınladı.

Daha sonra Yunus'un da aynı kaderi paylaştığını gösteren aynı belgeler bulundu. Arkadaşları Muhammed Abdulhamid, Suriye'nin tahmini 100.000 kayıp insanından biri olmaya devam ediyor.

“Muhammed'e ne olduğuna dair hiçbir haber çıkmadı. Tek bir şey bile yok” diyor Suraka.

Şimdi Hatib'lerin annesi Samira, iki oğlunun ve üç ay önce ölen kocasının yasını tutuyor.

Aileye bu kadar acı çektiren rejimin devrilmesi, Dera kırsalındaki kapılarına daha fazla dehşet getirerek buruk bir sevinç yaşatıyor.

“Hamza bu vahşi şekilde işkence gören ilk çocuktu. O zamandan bu yana yaşanan tüm katliamlar ve ihlaller hükümetin ne kadar cani olduğunu gösteriyor” diyor Suraka ve ekliyor:

“Devrimle ilgili mutluluğumuz tam değil çünkü çok fazla şehit ve masum insan öldürüldü. Ama inşallah artık her şey daha iyi olacak.”

Kaynak: Mepa News

uyg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
2 Yorum