Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra merak edilen soruları yanıtladı

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra merak edilen soruları yanıtladı

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Washington Post'a açıklamalarda bulundu.

Loveday Morris, Zakaria Zakaria | Washington Post | Tercüme: Mepa News

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra bu hafta verdiği röportajda, Kremlin ile yapılacak herhangi bir anlaşma ülkenin çıkarlarına hizmet ettiği sürece Suriye'nin Akdeniz kıyısındaki hava ve deniz üslerini Rusya'ya bırakmaya açık olduğunu söyledi. Böylece yeni ittifaklar kuran ve önceki rejim döneminde kurulan eski ittifakları yeniden değerlendiren hükümetinin pragmatik yaklaşımını vurguladı.

Rusya'nın yeni Suriye hükümetine yönelik tavrının Beşar Esed'in Aralık ayında devrilmesinden bu yana "önemli ölçüde iyileştiğini" ve Şam'ın Moskova'nın taleplerini değerlendirdiğini söyleyen Ebu Kasra, hükümeti oluşturan eski güçler için önemli bir değişimin sinyalini verdi.

Yakın zamana kadar Suriye'deki ayaklanmanın kilit liderlerinden olan Ebu Kasra gibi isimler Rus savaş uçaklarının sürekli bombardımanı altındaydı. Bugün ise Ebu Kasra, bir zamanlar Esed'in en güçlü müttefiki olan Moskova için "siyasette kalıcı düşman yoktur" dedi.

Rusya'nın Tartus'taki deniz üssü ve Lazkiye'deki Hmeymim hava üssünde varlığını sürdürüp sürdürmemesine izin verilip verilmeyeceği sorusuna Ebu Kasra şu yanıtı verdi: "Eğer bundan Suriye için fayda sağlarsak, evet."

Pazar günü Şam'da geniş kapsamlı bir röportaj veren 40 yaşındaki Ebu Kasra, Suriye'nin yeni askeri ve siyasi ortaklıklar kurma hamlelerini, ABD destekli Kürt güçleriyle müzakere çabalarını ve iç savaş sırasında ülkede çoğalan silahlı grupları tek bir komutanın kontrolü altına alma yönündeki iddialı planlarını ele aldı.

Ebu Kasra, eski rejimin ambleminin dış cephesinden söküldüğü Savunma Bakanlığı binasındaki ofisinde konuştu. Ziraat mühendisi olarak eğitim gören Ebu Kasra, muhaliflere katılmadan önce Esed'in ordusunda üsteğmen olarak görev yapmış ve daha sonra bir zamanlar El Kaide'nin uzantısı olan Nusret Cephesi'ne katılmış.

Ebu Kasra bu grubu 2013 yılında ideolojik nedenlerden ziyade en iyi savaşçılardan bazılarına sahip olduğu için seçtiğini ifade ediyor. O zamanlar Suriye, Esed rejiminin Arap Baharı sırasında başlayan ve büyük ölçüde barışçıl olan ayaklanmaya karşı acımasız bir baskı başlatmasının ardından tam anlamıyla bir iç savaşın sancılarını çekiyordu.

Bugün ise Ebu Kasra'nın bakanlığı, on yılı aşkın süredir kan dökülmesinin derin yaralar açtığı bir ülkede parçalanmış bir orduyu yeniden inşa etmek gibi muazzam bir görevi üstleniyor. Ebu Kasra, Suriye'nin aynı zamanda birçok ülkeyle savunma anlaşmaları yapmayı düşündüğünü, hem ABD hem de Türkiye ile burada kurulu askeri üslerinin statüsü konusunda hassas müzakereler yürüttüğünü belirtiyor.

Rusya, 2015 yılında Esed'i ve ordusunu desteklemek için savaşa müdahale ederek ve muhaliflerin elindeki bölgelere yıkıcı hava saldırıları düzenleyerek savaş sırasında önemli bir düşman oldu.

Ancak şimdi Kremlin, uluslararası meşruiyet ve desteğin yanı sıra Suriye'nin yeni hükümetinin çok istediği bir şeyi de sağlayabilir: Aralık ayı başında iktidarı bir anda devrilen ve uçakla Moskova'ya kaçan Beşar Esed.

Kravatsız mavi bir takım elbise giyen savunma bakanı, Suriye'nin geçici devlet başkanı Ahmed Şara'nın geçen ayın sonlarında Rus yetkililerle bir araya geldiğinde Esed'in iadesini talep edip etmediğini doğrulamaktan kaçındı. Ancak toplantı sırasında Esed'in sorumlu tutulması konusunun gündeme geldiğini söyledi.

Ebu Kasra, "Beşar Esed Rusya'ya gitmeye karar verdiğinde, Ruslarla bir anlaşmaya varmamızın imkansız olduğunu düşündü. Belki de onlarla ilişkiler önce Suriye'nin sonra da onların çıkarlarına hizmet edecek şekilde yeniden kurulacaktır." dedi.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov başkanlığındaki heyet, iki tarafın Esed'in durumunu görüşüp görüşmediği konusunda yorum yapmadı. Rus devlet haber ajansı TASS'a göre Bogdanov 28 Ocak'ta Ahmed Şara ile yapılan görüşmelerle ilgili olarak "Son haftalarda yaşanan olaylar sonucunda vatandaşlarımızın ve tesislerimizin zarar görmemiş olmasından duyduğumuz memnuniyeti dile getirdik" dedi.

Bogdanov, Rusya'nın askeri varlığına ilişkin bir anlaşmanın "ek müzakereler gerektirdiğini" söyledi.

Bogdanov "Şu ana kadar hiçbir şey değişmedi. Daha derinlemesine istişarelere devam etme konusunda mutabık kaldık." ifadelerini kullandı.

Geçmişte Suriye genelinde çok sayıda askeri üs ve karakola sahip olan Rusya şimdilik Tartus ve Lazkiye'deki iki tesis dışındaki tüm askeri personel ve varlıklarını geri çekti. Bu üsler Rusya için büyük stratejik değer taşıyor, özellikle de Moskova'ya Akdeniz'de gözde bir sıcak deniz limanı sağlayan deniz üssü.

Suriyeli yetkililere göre Suriye geçen ay Tartus limanının ticari kısmını işletmesi için bir Rus şirketiyle yaptığı sözleşmeyi feshetti ancak Rusya'nın askeri varlığının geleceği belirsizliğini koruyor.

Şam yönetiminin Suriye'deki ABD ve Türk askeri üslerinin statüsünü de müzakere ettiğini belirten Ebu Kasra, Ankara ile yapılacak yeni askeri anlaşmaların ülkedeki Türk askerlerinin azaltılmasını ya da "yeniden dağıtılmasını" içerebileceğini söyledi.

ABD'nin ülkenin kuzeydoğusunda askeri varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği konusunun ise "müzakere aşamasında" olduğunu belirtti.

ABD birlikleri Suriye'ye ilk olarak 2015 yılında "IŞİD ile mücadele" çabalarının bir parçası olarak girdi ve Türkiye ve Irak sınırındaki toprak parçalarını kontrol eden YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'ni destekledi. Yaklaşık 2 bin ABD askeri hem kuzeydoğuda hem de güney Suriye'deki uzak bir üste kalmaya devam ediyor.

Ebu Kasra müzakerelerle ilgili olarak "Herkes Trump'ın iktidara gelmesini bekliyordu ve bu konu ABD yönetimi ile yeni Suriye hükümeti arasında biraz zamana ihtiyaç duyuyor" dedi.

Pazar günü Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye, Suriye, Irak ve Ürdün'ün IŞİD'den geriye kalanlarla savaşmak için bir güç oluşturabileceğini ve ABD'nin SDG ile bağlarını koparabileceğini söyledi.

Türkiye, çoğunluğu YPG'lilerden oluşan bu savaş gücünü kendi topraklarına yönelik bir tehdit olarak görüyor.

İki ay önce iktidarı ele geçirmesinden bu yana Şara, Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 25'ine tekabül eden YPG kontrolündeki bölgeleri yeniden devlet kontrolü altına almaya çalışıyor.

Ebu Kasra müzakerelerin detayları hakkında yorum yapmaktan kaçındı ancak meselenin diplomatik yollarla çözüleceğine inandığını söyledi. Hükümet SDG'nin birleşik bir blok olarak Savunma Bakanlığı'na katılma teklifini reddetti.

Ebu Kasra, Şara'nın amacının bölgenin Şam'ın otoritesi altına girmesini ve bölgedeki hapishanelerin hükümetin kontrolünde olmasını sağlamak olduğunu söyledi ve "Askeri çözüm her iki tarafta da kan dökülmesine neden olacak. Bizim değerlendirmemize göre çözüm barışçıl olmalıdır. Askeri bir çözüme sıcak bakmıyoruz." ifadelerini kullandı.

SDG halen binlerce IŞİD mensubunun da bulunduğu hapishaneleri ve yerinden edilenlerin kamplarını yönetiyor. Ebu Kasra bu nedenle iktidarın ABD destekli Kürt güçlerinden kontrollü bir şekilde devredilmesinin kritik önemde olduğunu söyledi. Ancak ordusunun "her türlü senaryoya" hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Geçen hafta The Economist'e verdiği röportajda Ahmed Şara, Türkiye'nin kuzeydoğuda "tam teşekküllü bir savaş" için bastırdığını ancak Suriye'nin Ankara'dan müzakereler için zaman istediğini söyledi.

Esed'ın devrilmesinden sonraki haftalarda ABD'li yetkililer SDG ile yeni hükümet arasında güvenlik ve askeri güçler de dahil olmak üzere belli bir düzeyde entegrasyon beklediklerini ancak Suriye'deki Kürtlerin muhtemelen kendi yarı özerk bölgelerine sahip olmayacaklarını söylediler. Şam yönetimi bölge için herhangi bir özerkliği reddetti.

Ebu Kasra Suriye'deki silahlı gruplardan yaklaşık 100'ünün Savunma Bakanlığı çatısı altına girmeyi kabul ettiğini söyledi. Aralarında güneydeki muhalif liderlerden biri olan ve birliğini devlet kontrolü altına alma girişimlerine direnen Ahmed el Avde'nin de bulunduğu birkaç muhalifin olduğunu söyledi.

Ebu Kasra, Savunma Bakanlığı'nın komutasına giren grupların mevcut birimlerinde kalmalarına izin verilmeyeceğini ve nihayetinde tüm grupların feshedileceğini söyledi.

Suriye'yi istikrarlı tutma çabalarından bahsederken Ebu Kasra sakalındaki akları işaret etti. "Birkaç ay içinde bir sürü beyaz tel olacak." diye konuştu.

Kaynak: Mepa News

x.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
3 Yorum