Suudi Arabistan: Bölgenin normale dönmesi için İran saldırganlığa son vermeli
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, Aramco tesislerine düzenlenen saldırıdan İran’ı sorumlu tuttu.
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, Aramco tesislerine düzenlenen saldırıdan İran’ı sorumlu tuttu. Cubeyr, soruşturmanın BM ve diğer ülkelerinde katılımıyla devam ettiğini ve füzelerin ateşlendiği noktayı tespit etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Cubeyr, Riyad'da düzenlediği basın toplantısında, saldırının yalnızca Suudi Arabistan’ı değil tüm dünyayı hedeflediğini dile getirdi. Ayrıca saldırının uluslararası enerji güvenliğini noktasında bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
El-Cubeyr, “Bu saldırı insanlığa yönelik daha önce benzeri görülmemiş, düşmanca bir saldırıdır. Bu yüzden 80'den fazla ülke tarafından şiddetle kınandı. BM ve diğer ülkelerle beraber füzelerin ateşlendiği noktayı tespit etmeye çalışıyoruz. Saldırının Yemen değil kuzeyden geldiğinden eminiz” dedi.
Suudi bakan, soruşturma tamamlandıktan sonra, Suudi Arabistan'ın bu saldırıya yönelik gerekli önlemleri alacağına dikkat çekti.
Sözlerine devam eden Cubeyr şu ifadeleri kullandı:
“Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri 232'den fazla balistik füze ve 150'den fazla İHA’yı etkisiz hale getirdi. Riyad, tesislerinin ve vatandaşlarının güvenliğini sağlama konusunda kararlı.”
Cubeyr, Husilerin, “Suudi Arabistan'ı füze ve İHA’larla hedef almaktan vazgeçtik” açıklamasına ilişkin, “Biz sözlere değil eylemlere bakıyoruz” dedi.
Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Cubeyr, uluslararası toplumun, bölgenin istikrarını sarsan, uluslararası norm ve yasalara uymayan agresif ve yıkıcı İran eylem ve politikalarına son verme sorumluluğu taşıdığını ifade etti. Cubeyr, “İran bir devrim hareketi ya da devlet olmak arasında seçim yapmalı. Eğer devlet olmayı tercih ediyorsa, uluslararası yasalara saygı duymalı, başka ülkelere müdahalede bulunmamalı ve teröre destek vermemeli. İran, saldırgan ve terör yanlısı bir yaklaşım benimsediği sürece, dünya ülkeleri tarafından dışlanmaya devam edecek. 232’den fazla balistik füze fırlatan ve bölgedeki milisleri ile terör eylemlerinde bulunan İran’ın aksine Suudi Arabistan, savunmacı bir politika izliyor. Suudi Arabistan, İran’a tek bir füze dahi yollamadı, hatta tek bir mermi bile atmadı. Soruşturmaya devam etmeliyiz ve soruşturmanın tamamlanmasının ardından gerekli önlemleri almalıyız” ifadelerini kullandı.
Suudi Bakan, “İran'ın, yaptırımlar uygulanmadan önce ABD ile müzakere masasına oturması için bir yıldan fazla bir zamanı vardı. Ancak İran, hile peşinde koşmak, terörü desteklemek, çeşitli bölgelerde milislerden oluşan örgütler kurmak ve başka devletlerin içişlerine karışmak gibi politikalarına devam etti.
Cubeyr, “İran ile çalışmak, eylemlerini sürdürmesi noktasında Tahran’ı cesaretlendiriyor. Dünya ülkeleri her ne zaman İran’ı yanına çekmeye çalışsa da İran’ın tepkisi daha da düşmanca oluyor.
ABD’nin Suudi Arabistan’a hava savunma gücünü takviye etmek amacıyla asker göndermesini onaylayacak mısınız?” şeklinde gelen soruya yanıt olarak ise Cubeyr, “Suudi Arabistan ve ABD, 1950’lerden bu yana müttefik, radikalizm ve Körfez Savaşı gibi birçok zorlukla karşılaştık. O zamanlarda yarım milyondan fazla Amerikan askeri Suudi Arabistan’da bulunuyordu” ifadelerini kullandı.
Suudi Bakan, “Washington ile iş birliğimiz sürüyor, ABD’nin dışında güvenliğimizin sağlanması için iş birliği içerisinde olduğumuz ülkeler de var, özellikle İngiltere bunların arasında ön plana çıkıyor. Şimdi karşılaştığımız zorluklar, dünyanın enerji arzında bir kesinti yaşanmaması için, Suudi Arabistan ve ortakları arasındaki güvenlik işbirliğini güçlendiriyor. Bölgenin güvenliği ve istikrarının sağlanması için İran’ın düşmanca politikalarına son verilmesi gerektiğini ve bu konuda dünyanın sorumluluk taşıdığını düşünüyorum” dedi.