Taliban Moskova konferansında ne söyledi?

Taliban Moskova konferansında ne söyledi?

Taliban'ın katıldığı en üst düzey toplantı olan Moskova konferansında Taliban heyeti merak edilen birçok konuya değindi.

Moskova konferansı, Taliban'ın, Afganistan'da başlayan ABD müdahalesinin 17. yılında, tarihi boyunca katıldığı en üst düzey toplantı oldu. Taliban'ın siyasi ofisine bağlı beş kişilik müzakere heyeti, konferansta önemli açıklamalarda bulundu.

Taliban heyeti barışa dair şartlarından ideolojilerine, kadın haklarından geleceğe yönelik bakış açılarına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Taliban heyeti Moskova konferansındaki sözlerine şöyle başladı:

“Son 40 yılda Afganistan’daki ızdırabın ve savaşların sebepleri:

Sevgili ülkemiz, Müslüman ve Mücahid halkımız son 40 senedir alevler içerisinde yanıyor. Manevi ve maddi değerleri çalındı, gelişmeleri engellendi ve yüz binlerce insan yerlerinden oldu. Fakirlik ve mahrumiyet, Afgan halkının savaş sebebiyle yüz yüze kaldığı bir diğer temel talihsizlik. Tüm bu felaketlerin kökten sebebi, yabancıların müdahaleleri ve işgalleri.

Bahsetmeye değer ki tarih boyunca Mücahid Afgan milleti her bir işgale karşı meşru direniş hakkına başvurdu, ki bu halen Afganistan İslam Emirliği liderliği altında mevcut işgale karşı son 17 senedir devam ediyor.

Maalesef, Amerika Birleşik Devletleri İslami bir sistemi devirmek için mazlum Afgan ülkesini sudan bahanelerle işgal ettiğinde, bu Afganların selamet içerisindeki hayatını ve güvenliğini düzensizliğe çevirdi, ülkeyi işgal etti, yüz binlerce Afgan’ı şehit etti, benzer bir sayıdakileri yerinden etti ve köyler ile evleri yok etti. Millet içerisinde coğrafi, etnik, ırki, dini ve dilsel ön yargıları kışkırttılar.”

Taliban’ın bu düzeyde katıldığı ilk konferans olan Moskova’da konuşulanlar dünyanın gündemine oturdu. En çok merak edilenlerden biri ise, Taliban heyetinin ifadeleri oldu.

Taliban kaynakları, konferansta gerçekleştirilen açıklamaların metnini yayınladı.

Taliban heyetinin barış sürecine dair ifadelerinden satırbaşları:

"Barış sloganlarla gelmiyor"

- Taliban, Afganistan’ın en büyük ihtiyacının barış olduğunu ancak “barışın sözler ve sloganlarla gelmediğini” ifade ederek, savaşın Afgan halkına ve kendilerine dayatıldığını, savaşa sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

- Harekete göre, barış süreci başlamadan önce bazı ön şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Taliban bunları “yaptırımların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması, Taliban siyasi ofisinin resmi olarak açılması, Taliban’a karşı propagandanın sona erdirilmesi” olarak sıralıyor.

"ABD işgali son bulmalı"

- Taliban heyeti, barış için öne sürdüğü şartları da Moskova konferansına katılan taraflara açık bir şekilde iletti. Yapılan açıklamada barışın önündeki engellerin ilk sırasında “ABD öncülüğündeki işgalin devam etmesi” gösterildi. Taliban ikinci olarak ülkede bağımsız bir İslami sistem kurulmasını şart koştu. Hareket aynı zamanda ABD ile varılacak barış anlaşmalarının Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer devletlerce garanti altına alınması gerektiğini, Batı’dan kopyalanmamış yeni bir anayasa yazılmasını ve ABD’nin saldırgan politikasından vazgeçmesini şart koştu.

Taliban heyeti konferansta yaptığı açıklamada, Taliban’a ilişkin bazı meseleleri de vurguladı:

"İslami bir sistem kurulması şart"

- Heyetin altını çizdiği ilk mesele Ramazan bayramında gerçekleştirilen ateşkesti. Taliban heyeti, ateşkes süresince Taliban’ın hiçbir saldırı yapmamış olmasının, hareketin disiplinli ve yekpare bir yapıda olduğunu gösterdiğini ifade etti. Buna ek olarak, Taliban’a göre ateşkes, Afgan milletinin kendi arasında bir sorununun olmadığını, sorunun ABD işgali olduğunu kanıtladı.

- Taliban heyeti, ülkesini bağımsız hale getirerek İslami bir sistem kurmanın terörizm olarak nitelendirilemeyeceğini dile getirdi ve Taliban’ın ülke yönetimine gelmelerinin ardından diğer ülkelerin içişlerine karışmayacağını belirtti.

Uyuşturucu meselesi

- Harekete bağlı heyet, uluslararası kamuoyunda Afganistan denilince akla gelen birkaç konuya değinerek, “ülkenin başına geçtiklerinde nasıl bir yönetim sergileyeceklerinin” de mesajını verdi. Bu meselelerden ilki Afganistan’da uyuşturucu ekiminin ve ticaretinin önlenmesi. Taliban, yönetimleri sırasında uyuşturucu ekiminin sıfıra indiğini ancak ABD işgaliyle ekimin inanılmaz miktarda arttığını, buna ek olarak ülkede uyuşturucu bağımlılarının sayısında da artış yaşandığını ifade etti.

Sivil kayıpları

- Gündeme getirilen bir diğer mesele ise sivil kayıpların önlenmesiydi. Taliban heyeti, hareketin sivil kaybı ihtimali olan bölgelerde saldırı gerçekleştirilmediğini, sivil kayıplarının soruşturulduğunu ve konuya dair yıl içinde raporlar yayınlandığını söyledi. Taliban’ın birçok saldırısını sivil kayıpları endişesiyle ertelediği öne sürülürken, ABD ve Kabil hükümetinin ise sivilleri doğrudan hedef aldığı dile getirildi.

Taliban, sivil kayıplarının önüne geçmek için savaşçılarına devamlı olarak İslami dersler ve seminerler verildiğini, ve inceleme heyetlerinin sürekli şekilde cephe hatlarında soruşturmalar gerçekleştirdiğini ifade etti.

- Hareketin siyasi ofisine bağlı müzakere heyeti, Taliban’ın kontrolü altındaki bölgelerde insani yardım faaliyetlerine devam ettiğini, sivillerin güveliği ve rahatı için çalışmalar yürüttüğünü aktardı. Aynı zamanda sağlık alanında da çalışmalar yürütüldüğü ve sağlık ocakları, hastaneler, klinikler açtığını, Kabil hükümeti ve ABD’nin ise bu noktaları bombaladığını vurguladı.

Taliban ve kadın hakları

- Taliban’ın değindiği önemli meselelerden biri de, hareketin sıkça eleştirildiği kadın hakları konusuydu. Taliban’a bağlı heyet Moskova konferansında bu konuyu da gündeme taşıdı. Heyet, “Taliban’ın kadını Müslüman toplumun mimarı olarak gördüğünü” ifade ederken, hareketin “İslam’ın kadına tanıdığı tüm hakları kadınlara tanıdığını” söyledi. Taliban’ın kadınlara “iş sahibi olma, mülkiyet, miras, eğitim, çalışma, evleneceği kişiyi seçme, güvenlik, sağlık ve iyi bir hayat gibi tüm hakları sağladığını” dile getiren heyet, ülkede kadın haklarını ihlal eden tarafın ABD ve Kabil hükümeti olduğunu söyledi.

Taliban, “ABD saldırıları nedeniyle hastalıklı doğumların gerçekleştiğini, kadınlarda ortalama ömrün 45 yıla düştüğünü, ülkede kadın hakları adı altında yürütülen faaliyetlerin yolsuzluklara sahne olduğunu ve kadın hakları altında ülkede gayri ahlaki durumların yayıldığını” ifade etti.

Kaynak: Mepa News

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.