Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid TRT World'e röportaj verdi
Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid TRT World'ün yayınına katılarak Afganistan'a dair önemli soruları yanıtladı.
Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid TRT World'ün yayınına katılarak Afganistan'a dair önemli soruları yanıtladı.
TRT World sunucu ve program yapımcılarından Ghida Fakhry ile kısa bir röportaj gerçekleştiren Mücahid, başta Afganistan barış süreci olmak üzere birçok konuya değindi.
Mücahid ile yapılan röportaj Mepa News okurları için Türkçeleştirildi.
- Bay Mücahid, bize Birleşik Devletler ile müzakerelerin halihazırda nerede durduğuna dair bir fikir verebilir misiniz? Yaşanan ilerlemeler ve kilit engeller neler?
- Amerikalılarla barış görüşmeleri mükemmel ilerliyor. Şimdiye dek herhangi bir problem olmadı. Dikkat ve hassasiyetle ilerlemeli ve yavaş hareket etmeliyiz çünkü bu meseleler çok önemli. Ve bir anlaşmaya varma hususunda umutluyuz.
- Bu müzakerelerin geleceği hakkında umutlu olduğunuzu söylüyorsunuz, fakat Birleşik Devletler'in iki hususi talebi var. Bir, Taliban'ın her türden saldırıyı durdurmasını istiyorlar, kendi ifade ettikleri şekilde ateşkes. Ve iki, sizin Afganlar arası görüşmelere girmenizi istiyorlar. Bu iki talebi kabul etme niyetiniz var mı?
- Afganlar olarak Afganların iç meseleleri bizi ilgilendirir. Ve biz bunları, Amerika Afganistan'ı terk ettikten, silahlı güçleri çıktıktan ve Afganistan özgür olduktan sonra kendi kendimize çözmek istiyoruz. Ülkemiz özgürlüğüne sahip olmadığı sürece bizler daha sonraki meselelere devam edemeyiz.
- Karar vermenin Afganlara kaldığını ve Afganlarla konuşmak istediğiniz söylüyorsunuz, fakat sadece Taliban ve ABD arasında, Afgan hükümetinin dahil olmadığı bir anlaşma nasıl kapsayıcı ve meşru olabilir? Eşref Gani'nin hükümetinin temsilcileriyle oturup konuşmayı kabul eder misiniz?
- Hatırlamamız gerekiyor ki biz oturup konuşmak istiyoruz. Ancak daha önce de belirttiğim gibi, öncelikle harici sorunları çözmeliyiz. Bu dış bir mesele, milletimize barış ve güvenik getirmek. Daha sonra kendi aramızda bir araya geliriz. Başkan Gani ve kabinesi Amerikalılar tarafından, Amerikalıların çıkarları için kuruldu.
Bize karşı olan Afganlara gelince, biz Doha ve Moskova'da olanlar gibi çok önemli müzakereler gerçekleştiriyoruz, ve umutluyuz. Biz Afgan halkının barış ve güvenliğe doğru ilerlemesini istiyoruz, bu bizim birinci önceliğimiz.
- Ama bu, siz Afgan hükümetinin kendisiyle oturma fikrini reddederseniz nasıl olabilir? Ülkenizde halen binlerce askeri olan Birleşik Devletler ile doğrudan müzakere edip, Afganistan'ın meşru hükümetiyle nasıl müzakere etmeyebilirsiniz?
- Bunlar iki ayrı mesele. İlki Amerikalılarla ilgili olanı. Bizim onlarla çözmemiz gereken kendi problemlerimiz var. Ülkemizi aldılar, ülkemizde savaş ve çatışmalar var ve özgürlüğümüz bizden alındı. Bizim ilk önceliğimiz ülkemizi özgürleştirmek.
Yabancı etki ülkemizi terk ettiğinde biz Afganlar olarak bir araya gelip kendi problemlerimizi çözeriz, açık bir ortamda. Ve bunu Amerikalılarla meselelerimizi çözmeden yapamayız. Bu sorunları halletmeden tüm Afganlarla bir anlaşmaya varamayız. Amerikalılar ülkeyi terk edene dek, oturup bir barış anlaşması imzalayacak özgürlüğe sahip olamayız.
- Basit bir evet yahut hayır sorusu, Afgan hükümetiyle görüşme niyetiniz var mı?
- Hayır. Afgan hükümetini tanımıyoruz. Amerikalılar tarafından, yabancı güçlerin etkisi altında ortaya çıkarıldılar. Bize karşı olan Afganların bizimle Afganlar olarak konuşmasını istiyoruz, hükümet olarak değil.
- Birçok Afgan kadın, bildiğiniz üzere, şayet Taliban gücü tekrar ele alırsa, ileride bir hükümetin parçası olursa gelecekleri hakkında endişeli. Afgan kadınına, sadece barış görüşmelerine değil, aynı zamanda Afganistan'ın geleceğine ve hayata katılmak için ne tür garantiler verebilirsiniz, şayet Taliban gücü yeniden ele alırsa?
- Endişeleri olmamalı. Endişelerini yanıtlamaya çalışıyoruz zira kadın bizim toplumumuzun önemli bir parçası. Günlük hayatta ve İslam'da kadın önemli bir role ve haklara sahip. Ve İslami hukuk içerisinde kadınlar Afganistan'da özgürce yaşayacak, ve haklarını bilecek. Bu endişe etmemeleri gereken bir mesele. Bu bize karşı yayılan bir propaganda ve insanların bizim hakkımızda sahip olduğu yanlış bir kanaat.
- Taliban'ın kadınların Afganistan'ın geleceği için olan bu müzakerelere katılmasına ve ülkenin geleceğinde önemli bir siyasi yol oynamasına izin vereceğini mi söylüyorsunuz?
- Afganistan'da bizim kendi kültürel değerlerimiz var, ve dinimiz İslam ve İslami hukukumuz. Kadın toplumun parçası ve saygıdeğer olduklarından, bir yer alacakları ve bize dahil olacakları şüphesiz. Sürecin parçası olacaklar ve tek parça olarak bizimle bir araya gelecekler. Sosyal çalışmalarda, tıbbi sahada, bunlar kadınların ihtiyaçları. Ve millet de toplumu inşa etmek için kadına ihtiyaç duyuyor.
Bu Afgan halkıyla anlaşabileceğimiz bir şey. Kadınların süreçte yer almasına ve çözüme varmamıza yardım etmesine güvenimiz tam.
İç ilişkilere geldiğimiz zaman, aynı zamanda burada da kadınlar olacak, Katar ve Rusya'da da kadınlar yer alıyordu.
- Öyleyse, sadece açıklığa kavuşturmak için soruyorum. Bu Taliban'ın kadınlara karşı duruşunu değiştirdiği anlamına mı geliyor?
- İslam'da kadın kendi haklarına sahiptir. Ve bu hakları biz değiştiremeyiz, çünkü bunlar Allah tarafından verilmiştir. Ve kadınların fırsata ihtiyacı var, zira daha önce katkıda bulunmak için gerçekten bir fırsatları yoktu. Bu yüzden biz onlara yardım etmek için fırsat sağlamaktan dolayı umutluyuz. Bu onların Allah tarafından verilmiş hakları.
Kaynak: Mepa News