Tanıklar anlattı: İsrail askerleri Gazze'de 19 sivili infaz etmekle suçlanıyor
Paylaşılan görüntüler ve tanık ifadeleri, İsrail askerlerinin geçen ay Gazze'de nasıl infazlar gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor.
İsrail askerlerinin Aralık ayında Gazze'de en az 19 sivili infaz ettiğini söyleyen görgü tanıkları, kadın ve kız çocuklarının ailelerinden nasıl koparıldığını, dövüldüğünü ve çıplak arandığını anlattı.
İnsan hakları grupları yargısız infaz iddialarına ilişkin ifadeleri toplarken, Al Jazeera 19 Aralık'ta gerçekleşen saldırıya ilişkin görüntülere ve bir ailenin üyelerinin tanıklıklarına ulaştı.
"Tanklar ve buldozerler binanın etrafını sardı. Top mermileri günlerdir binaya isabet ediyordu. Durum çok kötüydü" diyor kocası öldürülenler arasında olan Umm Odayi Salem.
"İsrail askerleri binaya baskın düzenledi. Kapımıza vurdular. Kocam onlara hepimizin sivil olduğunu söyledi. Onu başka bir daireye götürdüler. Onları takip ettim, bırakmaları için yalvardım çünkü biz siviliz"
"Beni ve kızlarımı dövdüler. Biz kadınları bir yere koydular ve bizi silah ve bıçaklarla tehdit ettiler. Bizi soymaya zorladılar. Üzerimizi aradılar, en korkunç kelimeleri kullanarak bize hakaret ettiler" diye ekledi Salem.
Askerler yalvarışlarını dikkate almadı ve dışarıda topladıkları tüm erkekleri "infaz" etmeye başladı.
"Kocam bu binada öldürülen 19 erkekten biriydi. Onlara eğilmelerini emrettiler ve infaz ettiler. Hepsini öldürdüler."
"Ölmek üzereydi"
Görüntülerde sırtlarında mermi giriş delikleri olan erkek cesetleri görülüyor.
Al Jazeera'ye konuşan kızlarından biri, erkeklerin öldürülmesinin ardından Salem ve kızlarının sığındığı dairenin de vurulduğunu ve üç yaşındaki kız kardeşi Nada'nın öldüğünü söyledi.
"Kız kardeşimi kucağıma almıştım. Sonra bombardıman yeniden başladı. Nada vuruldu. Bazı yumuşak sesler çıkardı. Biraz su istedi."
"Ağladığını sandım. Ama ölüyordu. Şarapnel kafasına, gözlerine ve boynuna girmişti. Kız kardeşim onun cesedini taşımaya çalıştı ama kapıda kollarından düştü."
Londra'daki Middlesex Üniversitesi'nde uluslararası hukuk profesörü olan William Schabas, görüntülerin tanıklıklarla birlikte Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde delil teşkil edeceğini söylüyor.
"Şunu da eklemeliyim ki sivil olduklarını göstermek çok da önemli değil. Savaşçıların, hatta muharip kişilerin bile yargısız infaz edilmesi bir savaş suçudur"
2014'teki Gazze savaşıyla ilgili Soruşturma Komisyonu'nun başkanlığını da yapmış olan Schabas, savcıların tanıklıkların ve ceset görüntülerinin ötesinde, bu olayı mahkemeye taşımak için faillerin kimliklerini de sunmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
"Böyle bir durumda karşılaşılan en büyük zorluklardan biri de silahları ateşleyen ya da emirleri veren kişilerin kim olduğunu bulmaktır"
'Sistematik' cinayetler
Kopenhag'daki Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Muhammed Şehada, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, örgütünün sahada "sistematik" bir öldürme modeli olduğuna inandığını söyledi.
Örgütün program ve iletişim şefi Şehada, "Sahadaki infazların en az 13'ünde İsrail güçlerinin keyfi davrandığını teyit ettik" dedi.
Olay yerlerini ziyaret eden, tanıkların ve öldürülenlerin aile üyelerinin ifadelerinin yanı sıra Gazze'deki sağlık bakanlığından raporlar toplayan izleme grubu üyeleri, askerlerin cezasız kalma duygusu içinde olduklarını söyledi.
İsrail güçleri, mevcut çatışmanın başladığı 7 Ekim'den bu yana daha önce de sivilleri infaz etmekle suçlanmıştı.
Aralık ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, bir örneğe atıfta bulunarak, İsrail askerlerinin Gazze'de en az 11 Filistinli erkeği "olası bir savaş suçu" olarak nitelendirdiği şekilde infaz ettiği iddialarına ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Analistler, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği iddia edilen suçları soruşturabilecek kurumlardan hiçbirinin şu anda Gazze Şeridi'ne girmesine izin verilmediği için, kilit meselenin bu tür soruşturmaların nasıl yürütüleceği olduğunu söylüyor.
Birçok Filistinli de İsrail hapishanelerinde tutulduktan sonra İsrail güçlerini kötü muamele ve işkence yapmakla suçladı.
Cuma günü Gazze'de serbest bırakılan tutuklulardan Muhammed Ebu Samra, İsrail ordusunu "işkence" ve "dayak" ile suçladı.
“Ordu soğukta çıplak haldeyken bizi vurmakla tehdit etti. Sonra kadın askerler bize saldırdı ve müstehcen hakaretlere maruz kaldık"
Serbest bırakılan bir diğer mahkum Abdülkadir Fateş de askerlerin kendisine kıyafetlerini çıkarmasını emrettiğini, ellerini ve gözlerini bağladığını söyledi.
Bir BM insan hakları yetkilisi Cuma günü yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'ndeki tutukluların haftalarca bilinmeyen yerlerde hapsedildiklerini ve fiziksel tacize maruz kaldıklarını söyledi.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera