Trump'ın Hamas'ı tehdit etmesi ne anlama geliyor?
Söz konusu açıklamalarla birlikte ateşkes anlaşması ve esir takası süreci daha karmaşık bir hal aldı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İslami Direniş Hareketi Hamas'ın önümüzdeki Cumartesi günü İsrailli rehineleri serbest bırakmaması halinde anlaşmayı sona erdirme ve “bölgeyi cehenneme çevirme” tehdidinde bulunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasının önünde üç kritik gün var.
Eski İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Cumartesi günü serbest bırakılması gereken üç İsrailli rehinenin serbest bırakılmaması halinde Binyamin Netanyahu hükümetine “Gazze Şeridi'ne cehennemi yaşatma” çağrısında bulundu.
Söz konusu açıklamalarla birlikte ateşkes anlaşması ve esir takası süreci daha karmaşık bir hal aldı.
1- İsrail'in çelişkisi nasıl ortaya çıktı?
Hamas'ın Pazartesi günü, İsrail'in anlaşmanın çadır ve yardım malzemelerinin girişini öngören insani protokol şartlarına uymamasına karşılık olarak mahkûmların serbest bırakılmasını ikinci bir emre kadar erteleyeceğini açıklamasının ardından Netanyahu Hamas'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı.
Ancak Maariv'e göre İsrailli güvenlik kaynakları Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasını şu ana kadar ihlal etmediğine inanıyor ve “İsrail'in bu aşamada Hamas'ı suçlamasının oldukça şüpheli olduğunu” ifade ediyor.
New York Times'a göre İsrailli yetkililer ve arabulucular, Hamas'ın İsrail'in ilk aşamada verdiği sözleri yerine getirmediği yönündeki iddiasında haklı olduğunu belirterek, İsrail'in Gazze'ye yüz binlerce çadır ve diğer malzemeleri gönderme taahhüdünü yerine getirmediğini kaydetti.
2- İsrail'in talepleri değişti mi?
ABD Başkanı'nın “tüm rehinelerin” serbest bırakılmasını talep eden öfkeli açıklamasının ardından İsrail hükümeti taleplerini sıkılaştırdı ve Cumartesi günü anlaşmanın ilk aşamasında serbest bırakılması planlanan dokuz rehinenin serbest bırakılmasını talep etti.
Ancak güvenlik kaynakları, her zaman olduğu gibi üç tutuklunun serbest bırakılmasının anlaşmanın etmesine bağlı olduğunu belirtti.
3- İsrail neye hazırlanıyor?
İsrail'in çelişkisi ışığında, işgal ordusu anlaşmanın çökmesi ve çatışmaların yeniden başlaması seçeneğine hazırlık yapıyor. İsrail Kanal 13'e göre, İsrail ordusu Gazze'deki askeri güçleri özel birlikler, piyade kuvvetleri ve iki askeri tümenle takviye etti ve şeridin orda kesimindeki Netzarim koridorunu yeniden ele geçirmeye hazırlanıyor.
Ancak anlaşmanın devam etmesi için diplomatik çabalar da sürüyor. Yediot Aharonot, ABD elçisi Steve Witkoff'un önümüzdeki günlerde hem İsrail'i hem de Katar'ı ziyaret edeceğini bildirdi.
4- Hamas nasıl karşılık verdi?
Hamas, işgalin Gazze halkının koşullarını iyileştirmek için, özellikle de on binlerce insanın geçici evlere ve yardıma ihtiyaç duydukları yerle bir olmuş kuzey Gazze'ye geri dönmesi ışığında, insani protokolün şartlarına uyması gerektiği konusundaki tutumunda ısrar ediyor.
Hamas lideri Sami Ebu Zuhri Reuters'e verdiği demeçte İsrailli rehinelerin iadesi için tek yolun ateşkes anlaşmasına saygı göstermek olduğunu belirterek, Trump'ın İsrailli tutukluların Cumartesi günü serbest bırakılmaması halinde “cehennemin kapılarını ardına kadar açacağı” uyarısında bulunmasının ardından “tehdit dilini” eleştirdi.
Trump'ın her iki tarafın da saygı göstermesi gereken bir anlaşma olduğunu ve rehinelerin iadesi için tek yolun bu olduğunu hatırlaması gerektiğini söyledi.
5- Anlaşma devam edecek mi?
Yurtdışındaki Filistinliler Halk Kongresi Genel Sekreter Yardımcısı Sari Zuaiter, Trump'ın her zaman yaptığı gibi tehditlerinden geri adım atmasının beklendiğini, çünkü Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin devam etmesinin tüm tarafların çıkarına olduğunu düşünüyor.
Zuaiter Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, arabulucuların İsrail'e anlaşmanın şartlarını uygulaması için baskı yapması gerektiğini, zira Hamas'ın işgale bağlı kaldığı sürece anlaşmaya bağlı kalacağını vurguladı.
Anlaşmanın çökmesi, İsrailli rehinelerin ailelerinin başbakanı anlaşmayı bozmakla suçlaması nedeniyle İsrail toplumunda bir kriz tehdidi oluşturuyor ve bu da anlaşmanın işgal yetkilileri tarafından sürdürülmesinden yana olan Netanyahu hükümetinin krizini şiddetlendiren bir tırmanma tehdidi oluşturuyor.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera