Trump'ın yeni döneminde İran'ı ne bekliyor?

Trump'ın yeni döneminde İran'ı ne bekliyor?

"Eski Trump yönetimi yetkilileri, Trump'ın İran'a yaklaşımının, İran ajanlarının kendisine suikast düzenlemeye çalıştığı bilgisinin etkisi altında kaldığını söylüyor."

Benoit Faucon | Wall Street Journal | Tercüme: Mepa News

İran'ı yeni Trump yönetimiyle zorlu bir çatışma yılı bekliyor. Ülkenin eli halihazırda 2024'ten sonra son derece zayıflamış durumda, içeride akut bir ekonomik krizle ve Orta Doğu'da gerilemelerle karşı karşıya.

Yeni ABD yönetimi, Orta Doğu'daki militan gruplara verdiği desteği kontrol altına almak için agresif bir çabanın parçası olarak İran'a yönelik yaptırımları artırmayı planlıyor. Tahran'ın stratejisi, eskisinden daha az etkili olmakla birlikte, Washington'un müttefiklerini ve ortaklarını, özellikle de İsrail'i tehdit etmeye devam ediyor ve birçok İran vatandaşı arasında da popüler değil. Başkan seçilen Donald Trump'ın ekibi de İran'ın nükleer silah yapmasını engellemek için hava saldırıları da dahil olmak üzere seçenekleri değerlendiriyor.

İran'ın ekonomisi kötü yönetim, yolsuzluk ve mevcut yaptırımların bir karışımı nedeniyle zaten felç olmuş durumda. Elektrik kesintileri devlet dairelerini, okulları ve üniversiteleri kapattı ve onlarca üretim tesisinde üretimi kesintiye uğrattı. Aynı zamanda İsrail'in müttefikleri Lübnan'daki Hizbullah'ı, Gazze'deki Hamas'ı, Suriye'de artık çökmüş olan Esed rejimini ve İran'ın hava savunmasının büyük bir kısmını vurması İran'ın askeri tehdidini köreltti.

İran'ın yaşadığı zorluklar, 2022'de başörtüsü kuralına riayet etmediği iddia edilen genç bir kadının polis gözetiminde ölmesiyle başlayan geniş çaplı bir ayaklanmayla sarsılmasından bu yana din adamlarına karşı en büyük meydan okumayı temsil ediyor. Yetkililer, insan hakları örgütlerinin yüzlerce kişinin öldüğünü söylediği ayaklanmayı kaba kuvvet kullanarak bastırdı. Kötüleşen ekonomik tabloya ilişkin protestolar sınırlı kalırken, rejim şu anda huzursuzluğa karşı daha savunmasız görünüyor.

Londra'daki Chatham House'da Orta Doğu ve Kuzey Afrika programı direktörü olan Sanam Vakil, İran yönetiminin son yıllarda "muhtemelen kendi yarattığı en derin zorlukları yaşadığını" söyledi. Bu durumun Tahran'ı krizden çıkış yolu ararken Batı ile uzlaşmaya itebileceğini de sözlerine ekledi.

Toplumsal huzursuzluk

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Temmuz ayında sosyal reformlar, ekonomik canlanma ve Batı'ya siyasi açılım vaatleriyle seçildi. Ancak altı ay sonra İranlıların günlük yaşamlarını iyileştirme umutları hızla azalıyor. Ekonomik kriz, İranlı yetkilileri endişelendiren toplumsal huzursuzluk tehdidini artırdı. Tüccarlar artan enflasyon nedeniyle gösteri yaparken, emekliler ve petrol işçileri de geciken ya da azalan ödemeler nedeniyle protesto gösterileri düzenliyor.

Ekonomik duyarlılığın bir göstergesi olan İran'ın para birimi 2024 yılını, yılbaşına göre yüzde 40'lık bir düşüşle 821.500 riyal/dolar gibi rekor bir seviyede tamamladı. Dünya Bankası'na göre kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasıla, nükleer programı nedeniyle yaptırımların arttığı 2012'den bu yana yüzde 45 düşerek geçen yıl 4 bin 465,60 dolara geriledi.

Satıcıları temsil eden Tahran Loncalar Odası Başkanı Hamidreza Rastegar, Tahran'ın ana çarşısındaki ayakkabıcılar ve diğer tüccarların yüksek enflasyon nedeniyle 29 Aralık'ta nadir görülen bir grev düzenlediğini söyledi. İranlı işçi sendikaları tarafından sosyal medyada yayınlanan videolarda bazıları "Korkmayın, kapatın" dedi. Rastegar, Loncaların internet sitesinde yaptığı açıklamada protestocuların "bu döviz kurları üzerinden fiyatlandırılan ürünlerin çoğu tüketici için ulaşılamaz olacağından korktuklarını" söyledi.

Ekonomik sorunlarla ilgili protestolar ülke genelinde ve farklı sektörlerde giderek daha sık görülüyor. Hemşireler ve telekomünikasyon çalışanları geciken ödemeleri protesto etti. Bir öğretmen sendikasına göre, emekli öğretmenler geçtiğimiz haftalarda sosyal yardım ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle Parlamento önünde gösteri yaptı.

Hoşnutsuzluk, ülkenin en stratejik sektörü ve en büyük döviz girdisi olan petrol sektörüne de yayılıyor. Devlet medyasına ve İranlı sendikalara göre ülkenin en büyüklerinden biri olan Abadan petrokimya tesisindeki işçiler üç aydır ödenmeyen maaşları nedeniyle protesto gösterisi düzenledi.

Gösteriler giderek siyasallaşıyor ve bazı insanlar rejimi ideolojik gündemine çok fazla odaklanmakla ve ekonomiye yeterince odaklanmamakla eleştiriyor. Ahvaz kentinde protestocu emeklilerin taşıdığı bir pankartta "Savaş çığırtkanlığı yeter, soframız boş" yazıyordu. İranlı işçi sendikalarından oluşan Özgür İran İşçileri Sendikası tarafından 29 Aralık'ta yayınlanan bir fotoğrafta da "Başörtüsünü bırakın ve bizi düşünün" yazılı bir başka pankart yer alıyordu.

Yıllardır süren kötü yönetim ve yetersiz yatırım nedeniyle yaşanan enerji sıkıntısı krizi daha da derinleştirdi.

İran Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odası 18 Aralık'ta yaptığı açıklamada, elektrik ve doğal gaz tedarikindeki sıkıntılar nedeniyle geçen ay sanayi tesislerinin kapasitelerinin yalnızca yüzde 41'i oranında üretim yaptığını söyledi. Oda, kümes hayvanları ve et tedarikçileri arasında ortaya çıkan düşük üretimin ülkenin gıda güvenliğini tehdit ettiğini ifade etti.

Pezeşkiyan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada hükümetinin enerji sıkıntısını, işletmeleri ve hane halklarını doğal gaz ve elektrik israfını durdurmaya teşvik ederek ve yakıt kaçakçılığıyla mücadele ederek çözmeye çalıştığını kaydetti.

İran'ın en büyük şirketlerinden bazılarını temsil eden odanın başkanı Mahmud Necefi Arab, odanın internet sitesinde yaptığı açıklamada, fabrikaların "derin bir durgunluğun" sancılarını çektiğini söyledi. "Bu işletmelerin faaliyetleri mevcut kullanım oranlarıyla ekonomik olarak karlı olamaz" diye ekledi.

Yarı resmi İran İşçi Haber Ajansı'na göre enerji sıkıntısı 22 çimento fabrikasını devre dışı bıraktı ve ilaç üretimini yavaşlattı. Ulusal Buğday Çiftçileri Derneği Başkanı Ali Guli İmani, Çarşamba günü ekonomi gazetesi Tejarat News'e verdiği demeçte, elektrik sorunlarının su pompalarını kapatarak ve doğal gaza bağlı gübre tedarikini aksatarak İran'ın bu yılki hasadına da zarar vereceğini söyledi.

Artan gıda fiyatları

Ülkenin merkez bankasına göre, enerji krizi Kasım ayında yıllık yüzde 37 oranında seyreden enflasyonu körükledi. En büyük darbeyi gıda ürünleri aldı. İran İstatistik Merkezi 31 Aralık'ta yaptığı açıklamada, son üç yılda et fiyatlarının beş katına çıktığını ve patates fiyatlarının iki kattan fazla arttığını söyledi. Ticaret Odası'na göre nüfusun üçte birinden fazlasını oluşturan yaklaşık 32 milyon İranlı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu sayı 2017'de 18 milyondu.

Bu üzücü ekonomik durum İran yönetimini endişelendiriyor. İran'ı korumakla görevli güç olan Devrim Muhafızları 30 Aralık'ta daha fazla huzursuzluk yaşanabileceği uyarısında bulundu ve "sistemi etkisiz gösterme girişimlerini ve toplum içinde korku tellallığı yapılmasını" eleştirdi.

Pezeşkiyan'ın sosyal işler danışmanı Ali Rabii, genç kuşak İranlıların son yıllarda İran'ı karakterize eden ekonomik izolasyon ve sosyal kısıtlamaları artık reddettiklerini söyledi. Reformist Shargh gazetesinde 27 Aralık'ta yazdığı yazıda Rabii, "statükoya karşı isyan işaretleri gösteriyorlar" dedi. "Uzun süreli yaptırımlar, derin sosyal ve siyasi yaralar bırakarak hakim olan umutsuzluk duygusuna önemli ölçüde katkıda bulundu."

Pezeşkiyan yönetimi genç İranlıların hoşnutsuzluğuna Tahran'ın en baskıcı politikalarından bazılarını gevşeterek yanıt verdi. Aralık ayı sonunda WhatsApp mesajlaşma servisi ve GooglePlay uygulaması üzerindeki yasağı kaldırdı. Ancak İran'da yetkilileri eleştirmek için yaygın olarak kullanılan diğer iki sosyal medya platformu olan Instagram ve Telegram üzerindeki engellemeyi sürdürdü.

İran Cumhurbaşkanı ayrıca kadınların ve kız çocuklarının saçlarını, kollarını ya da bacaklarının alt kısmını açmaları halinde daha ağır cezalar öngören yeni bir yasanın uygulanmasını da engellemeyi başardı. Kadınlar için peçe takma zorunluluğunu da içeren mevcut kısıtlamalar, 2022'de ülke çapında protestoların tetiklenmesine yol açtı.

İran'a daha sıkı yaptırımlar uygulanmasını savunan Washington merkezli düşünce kuruluşu Foundation for Defense of Democracies'in İran kıdemli direktörü Behnam Ben Taleblu, "Rejim herhangi bir sorunu çözmek yerine yangınları söndürmeye çalışıyor" dedi.

En ağır yaptırımlar altında bile İran, kendi liderliğindeki milislerden oluşan gayri resmi bir ittifak olan Direniş Ekseni'nin tehditlerinden yararlanarak topraklarına yönelik yabancı saldırıları caydırabilir.

Ancak bu müttefikler geçtiğimiz yıl büyük ölçüde yenilgiye uğratıldı. İran'ın Orta Doğu'daki başlıca müttefiki olan Beşar Esed'in Aralık ayında devrilmesi, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik ölümcül saldırısıyla katalize olan olaylar zincirini takip etti. O tarihten bu yana İsrail, İran'ın Filistinli ana müttefiki Hamas'ı yerle bir etti ve İran'ın en güçlü müttefiki Hizbullah'ın lider kadrosunun çoğunu öldürdü.

Tahran şimdi İsrail'i tehdit etmek için Iraklı ve Yemenli müttefiklerine güveniyor. Ancak üslerinin hedeflerinden uzakta olması etkinliklerini sınırlıyor.

Bu gelişmeler Tahran'a, Trump'la girişeceği önemli bir savaşa hazırlanırken çok daha az hareket alanı bırakıyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan aksilikler, İran'ın yabancı saldırılara karşı caydırıcılığını yeniden tesis etmek için nükleer programını hızlandırabileceğine dair endişeleri artırdı.

İranlı yetkililer aylardır nükleer çalışmaları artırıp artırmamayı ve Ali Hamaney'in yirmi yıllık kitle imha silahı edinmeme taahhüdünü yeniden gözden geçirip geçirmemeyi açıkça tartışıyorlar.

İran, nükleer programını yok etme girişimlerini savuşturma becerisini göstermekte zorlandı. İsrail 2024 yılında İran'ın kendi topraklarına yönelik daha önce benzeri görülmemiş doğrudan saldırılarına karşılık olarak İran'a karşı askeri tesisleri vuran ve Rusya tarafından sağlanan hava savunma sistemlerini devre dışı bırakan iki hava saldırısı düzenledi.

Trump ayrıca İran'ın nükleer silah yapmasını engellemek için, ABD'nin uzun süredir devam eden Tahran'ı diplomasi ve yaptırımlarla kontrol altına alma politikasını bozacak olası önleyici hava saldırıları da dahil olmak üzere yollar düşünüyor.

Trump ile husumet

Yeni yaptırımlarla karşı karşıya kalan İran'ın Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Cuma günü yaptığı açıklamada, ülkesinin yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer müzakerelere "gecikmeksizin" yeniden başlamaya hazır olduğunu söyledi. Ancak Kasım ayında Tahran'ın ilerleyen nükleer programının yeni kısıtlamalarla başa çıkabileceğini gösterdiğini de söyledi.

Trump'ın ilk görev süresi boyunca uygulanan yaptırımlara atıfta bulunan Arakçi şunları söyledi:

"Maksimum baskı politikası maksimum direnişi zorladı ve ABD için maksimum yenilgi ile sonuçlandı. Kanıt mı? Tek bir örnek: İran'ın barışçıl nükleer programının sözde maksimum baskı politikasından öncesi ve sonrasını karşılaştırın."

Bir anlaşmaya varmak için her iki tarafın da hırçınlıktan uzaklaşması gerekecek. Eski Trump yönetimi yetkilileri, Trump'ın İran'a yaklaşımının, İran ajanlarının kendisine suikast düzenlemeye çalıştığı bilgisinin etkisi altında kaldığını söylüyor. Hamaney sık sık Trump'ın 2020'de öldürülmesini emrettiği İranlı komutan Kasım Süleymani'yi anıyor.

Chatham House'dan Vakil şunları söylüyor:

"Rejimin müzakere etmeye istekli olacağı ve Trump'ın istediğini elde etmek için ivme kazanacağı dar bir zaman aralığı var. Ancak zaman Trump'ın yanında değil. Trump cephesindeki ideologlar Tahran'dan kabul etmeye hazır olmayabileceği tavizler isteyecektir. Dolayısıyla İran'ın önünde daha çok acı var."


Wall Street Journal'de yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

x.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.