Türkiye-Suriye ilişkilerinin seyrini belirleyecek temel konular neler?

Türkiye-Suriye ilişkilerinin seyrini belirleyecek temel konular neler?

Türkiye-Suriye ilişkilerinin geleceğini şekillendirecek ana temaların güvenlik ve ülkenin yeniden imarı olacağı ifade ediliyor.

Başta Beşar Esed rejiminin düşmesi olmak üzere Suriye'de son dönemde yaşanan önemli değişimler ışığında Türkiye, Suriye'nin geleceğinin şekillendirilmesinde kilit bir oyuncu konumunda. Şam'daki güç dengesinin değiştiği ilk andan itibaren Ankara, güney komşusuyla olan tarihi ilişkilerinden ve bölgedeki stratejik konumundan yararlanarak diplomatik ve ekonomik çabalarını yoğunlaştırmakta gecikmedi.

Önde gelen uzman ve analistlerin görüşlerine dayanan bu Al Jazeera haberi, önümüzdeki dönemde Türkiye-Suriye ilişkilerinin geleceğini şekillendirecek ana temaları incelemektedir. Haber özellikle iki kilit konuya odaklanmaktadır: Her iki ülkedeki karar alıcılar için en önemli zorluklar ve fırsatlar arasında yer alan Kürt sorunu ve ekonomik işbirliği.

Ekonomik kaygılar

Esed rejiminin düşmesinin ardından Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamalar, Ankara'nın Şam ile siyasi ve ekonomik ilişkilere büyük ilgi duyduğunu gösterdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, iki ülke arasındaki demiryolu hattının yeniden başlatılmasından, Suriye'nin bazı şehirlerinin altyapısının yeniden inşa edilmesinden ve Suriye ile deniz yetki alanları anlaşması imzalanmasından bahsetti.

Suriye Ulaştırma Bakanı Bahaeddin Şarm ise Türkiye'nin denizcilik alanında tecrübeye sahip olduğunu, Suriye yönetiminin bu tecrübeden faydalanmak ve Ankara ile ilişkilerini derinleştirmek istediğini ve iki ülke arasındaki demiryolu hattının aktif hale getirilmesinin önemini vurguladı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bakanlığının Suriye ile ticareti artırmak için kapsamlı planlar başlattığını belirterek, ticaret hattını yeniden kurmak ve ülkenin yeniden inşasında yeni yönetime yardımcı olmak için hazırlıklara hız verdiklerini söyledi.

Türkiye-Suriye ilişkilerinin iki ekseni

Filistinli araştırmacı ve yazar Dr. Celal Salmi, Al Jazeera Mubasher'e Türkiye-Suriye ilişkilerinde geleceğe yönelik planlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Siyasi açıdan, Ankara'nın kendi etrafında dönen etki eksenini ve ulusal çıkarlarının merkezini mümkün olduğunca korumaya çalıştığı ve böylece Suriye'deki yeni yönetimin uluslararası alanda tanınmasının anlaşmazlık ya da çatışma yerine uzlaşı temelinde sağlanabileceği bir çözümün önünü açmaya çalıştığı açık” dedi.

Salmi, Ankara'nın ayrıca “Fırat'ın doğusundaki Kürt unsurun haklarını ayrılma ya da özerklik fikri olmadan, Kuzey Irak'takine benzer bir özerklik de olmadan, muhtemelen güvenlik yönetimi yoluyla çözme olasılığı” üzerinde durduğunu da sözlerine ekledi.

Ekonomik, sosyal ve idari açıdan ise Selmi, Türkiye'nin Suriye konusunda uluslararası bir konferans düzenleme çabalarının bir parçası olarak, devleti yönetmek ve Suriye toplumunun ihtiyaç duyduğu hizmet ve ekonomik malları sağlamak ve çatışma yılları boyunca bozulan altyapıyı rehabilite etmek için çeşitli deneyimler aktarmaya çalıştığını söyledi.

Suriye'nin yeniden inşası

Al Jazeera Mubasher'e konuşan Hermon Çağdaş Araştırmalar Merkezi Siyasi Analiz Direktörü Samir el Abdullah, “Türkiye, altyapıyı iyileştirmeyi ve iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel bağları güçlendirmeyi amaçlayan stratejik projeler aracılığıyla Suriye'nin yeniden inşasındaki rolünü güçlendirmeye çalışıyor” dedi.

El Abdullah'a göre bu projeler arasında Türkiye'nin Mersin ilini Suriye'nin Halep iline bağlayan bir hat da dahil olmak üzere demiryolu hatlarının yeniden faaliyete geçirilmesi ve İstanbul'u Şam'a bağlayan tarihi Hicaz demiryolunun bazı bölümlerinin rehabilite edilmesi planları yer alıyor.

El Abdullah, Türkiye ayrıca Halep ve Şam gibi Suriye havaalanlarının altyapısını modernize ederek hava güvenliğini ve operasyonel kapasiteyi arttırmayı, M4 ve M5 otoyolları gibi yol ağlarını ve köprüleri onarmayı, telekomünikasyon altyapısını geliştirmeyi ve deniz ticaretini kolaylaştırmak için Suriye limanlarını yeniden faaliyete geçirmeyi amaçlıyor.

El Abdullah, Türkiye'nin özel sektörün Suriye'deki yeniden inşa projelerine katılımına büyük önem verdiğini, Türk şirketlerinin mevcut ekonomik koşullar altında Türk ekonomisine fayda sağlayacak ekonomik ve yatırım kazanımları elde etmeye çalışacağını söyledi.

Haberleşme ve güvenlik

Sabahattin Zaim Üniversitesi Ekonomi Profesörü Dr. Abdulmuttalib Arba Al Jazeera Mubasher'e verdiği demeçte, “Türkiye ilk andan itibaren siyasi, güvenlik ve daha birçok açıdan Suriye'ye ilgi duydu, çünkü Suriye'nin her düzeyde yeniden inşası ve hizmetler açısından sorumluluğunu üstlendi” dedi.

Arba, Türk hükümetinin Erdoğan başkanlığındaki son toplantısında her bakanlığın Suriye'deki görevleriyle ilgili bir mutabakat hazırlaması ve özel hizmetler sunması yönünde bir karar aldığını, Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın da 2010 yılında faaliyete geçen ve Suriye devriminin patlak vermesinin ardından durdurulan Mersin ve Halep arasındaki 375 kilometrelik demiryolu hattıyla ilgili bir rapor hazırladığını açıkladı.

Arba, Türkiye'nin Suriye ile demiryolu hattını açmaya hazır olduğunu ve Türk Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Şam ve Halep'teki uluslararası havaalanlarını yeniden canlandırmak ve Suriye'deki limanlar, telekomünikasyon ve yol onarımları konusunda işbirliği yapmakla ilgilendiğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera Mubasher

x.gif

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.