Türkiye Toplumsal Eğilimler Araştırması
Global Türkiye Toplumsal Eğilimler Anketi 26 ilde 2209 katılımcı ile yüz yüze görüşme yöntemiyle 20 Ocak – 7 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Global Türkiye Toplumsal Eğilimler Anketi 26 ilde 2209 katılımcı ile yüz yüze görüşme yöntemi ile 20 Ocak – 7 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Çalışma kapsamında katılımcılara farklı konulardaki kaygı düzeyleri, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), çözüm süreci, kurumlara güven düzeyleri, suç algıları, ekonomik ve siyasi istikrar, güncel toplumsal eğilimler, iletişim kaynakları ve siyasi tercihleri ile ilgili düşünceleri sorulmuştur.
Katılımcılar, toplam 21 farklı başlıkta ele alınan konular içerisinde en çok uyuşturucudan kaygı duymaktadırlar. Uyuşturucuyu sırasıyla terör eylemleri, PKK, yolsuzluk, IŞİD, işsizliğin artması ve kadına yönelik şiddet takip etmektedir.
Katılımcıların çoğunluğu Türkiye’nin IŞİD ve Suriye politikası ile ilgili olarak sınır ötesi askerî operasyonları onaylamamaktadır.
Çözüm süreciyle ilgili olarak katılımcıların büyük bir kısmı “Millî birlik ve kardeşlik projesidir” ve “Terör sorununu bitirecektir” şeklindeki önermelere katılmamaktadır.
Katılımcıların büyük bir kısmı Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklemektedir. Diğer bir deyişle toplum, AB ile birlikte anılan evrensel değerleri, demokrasiyi ve insan hak ve özgürlüklerini benimsediğini ortaya koymaktadır.
Kurumlara güven düzeyi incelendiğinde Jandarma ve Ordunun diğer kurumlara kıyasla gözle görülür bir biçimde en güvenilir kurumlar olarak öne çıktığı görülmektedir. Jandarma ve Ordudan sonra en güvenilir kurumlar sırasıyla Polis, Cumhurbaşkanı, TBMM, Hükümet, Yargı ve Medyadır.
Katılımcıların büyük çoğunluğu Türkiye’de son zamanlarda suç oranlarının ve yolsuzluğun arttığını düşünmektedir.
Ekonomik durumları açısından katılımcıların yarısından fazlası borçlu durumdadır. Bu durumla doğru orantılı olarak katılımcıların yarısından fazlası geçinemediğini ya da kıt kanaat geçindiğini ifade etmektedir.
Her iki katılımcıdan birisi Türkiye’de özgürlüklerin arttığına katılmamaktadır. Basın özgürlüğü konusundaki algı ise daha düşüktür.
Katılımcılar arasında yasalar hazırlanırken toplumun taleplerinin dikkate alınmadığı kanaati yaygındır. Katılımcıların çoğunluğu uygulama açısından da yasaların herkese eşit ve adil bir şekilde uygulanmadığını düşünmektedir.
Güvenlik ve özgürlük dengesi ile ilgili olarak katılımcıların önemli bir kısmı güvenlik güçlerinin mahkeme kararı olmaksızın telefon dinlemesine karşıdır. Bu durum toplumun büyük çoğunluğunun özgürlük-güvenlik dengesinde tercihlerini özgürlükten yana yaptıklarını göstermektedir. Diğer taraftan yargı medyadan sonra en az güvenilen kurum olarak algılanmakla birlikte; toplum yargıyı denetleyen ve gözetleyen bir kurum olarak görmek istediğini ortaya koymaktadır.