"Türkiye'nin NATO üyeliği sonlandırılmalı"
The Daily Telegraph gazetesinin Savunma Editörü Con Coughlin 'Türkiye'nin NATO üyeliğini iptal etme zamanı' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İngiltere'de yayımlanan The Daily Telegraph gazetesinin Savunma Editörü Con Coughlin, "Türkiye'nin NATO üyeliğini iptal etme zamanı" başlıklı bir makale yayımladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Batı'nın düşmanları" ile ilişkisinin ittifak tarafından daha fazla görmezden gelinemeyeceğini vurgulan Coughlin, Erdoğan'ın Batı ile anlaşmalarında "usta bir manipülatör" olarak davrandığını söyledi.
Coughlin, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi'nin Türkiye'nin Suriye'de El Kaide ile ilişkili bir grubu desteklediği yönünde imada bulunduğunu, İngiltere'nin 2017'deki Manchester Arena saldırılarında "Türkiye'nin desteklediği Libyalı İslamcı grupların" parmağının olduğunu ortaya çıkarması durumunda "Erdoğan'ın siyasal İslam aşkının ters tepebileceğini" yazdı.
Coughlin makalesine şöyle devam etti:
Erdoğan Türkiye'nin hayati jeopolitik konumunun kendisine gelişmiş Rus hava savunma sistemleri alabilecek seviyede bir dokunulmazlık verdiğine inanıyor. [Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasına] Washington'ın verdiği sert tepki, bu adımın Türkiye'nin Batı'yla sıcak görünümlü bir ilişki sürdürebilmesinin önüne geçecek türden bir provokasyon olabileceğini gösteriyor.
S-400 anlaşmasını eleştirenler Türkiye'nin özel olarak NATO savaş uçaklarını düşürmek için tasarlanmış bir silahı almasının Ankara'nın NATO üyeliği hakkında ciddi soru işaretleri oluşturduğunu söylüyor. Trump yönetiminin Türkiye'nin F-35 programına katılımını sonlandırmakla tehdit ettiği Washington'da da hakim görüşün bu şekilde olduğu anlaşılıyor.
Radardan saklanma konusunda gelişmiş özellikleri olan F-35'ler uzun yıllar boyunca NATO operasyonlarında kilit öneme sahip olacak. Türkiye'ye de NATO üyeliği sayesinde bu uçaklardan 100 adet alma hakkı verilmişti. Fakat Erdoğan, hem ABD'nin son teknoloji uçaklarına hem de bu uçakları düşürmek için tasarlanmış Rus hava savunma sistemine aynı anda sahip olamayacağını anlamalı. Türk liderin Rus askeri donanımına yatırım yapması, Moskova'yı Avrupa güvenliğine en büyük tehdit olarak gören NATO'nun geri kalanıyla ters düşürüyor. Geçen ay Brüksel'deki NATO savunma bakanları toplantısında ana gündem Rus tehdidiydi.
"Erdoğan'ın yönetimindeki Türkiye, kaybedilmiş bir dava"
S-400 anlaşması Türkiye'nin NATO'yu küçük düşürdüğünü gösteriyor ve İngiltere gibi Avrupalı NATO üyeleri bunu artık tolere etmeyeceklerini göstermeli. Erdoğan'ın radikal İslamcılarla ilişkileri bir yana, Rusya gibi güçlü bir haydut devletinden fayda sağlamak için ona yakınlaşması bunun çok daha ötesinde bir konu.
Türkiye 1952'de NATO'ya katıldığında örgütün doğu cephesini Moskova'nın saldırganlığından koruyacaktı. Ama artık durum kesinlikle böyle değil ve Avrupalı liderler, ABD'deki mevkidaşları gibi Erdoğan'ın yönetimindeki Türkiye'nin kaybedilmiş bir dava olduğu gerçeğiyle yüzleşmeli.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılarak Batı'yla bağlarını sıkılaştırmayı gerçekten istediği günler geride kaldı. Şimdi aksine bize zarar vermek isteyenlerle açıkça birlikte hareket eden bir ülke var.
Sonuç olarak Erdoğan Brüksel'dense Moskova'da kendini evinde hissediyor ve biz de Türkiye'nin gerçek çıkarlarını kabullenip NATO üyeliğini sonlandırmalıyız.