Thomas Graham

Thomas Graham

Ukrayna'daki savaşı kazanmak ne anlama geliyor?

Ukrayna'daki savaşı kazanmak ne anlama geliyor?

Son başkanlık münazarasında moderatör eski başkan Donald Trump'a yönelttiği "Ukrayna'nın bu savaşı kazanmasını istiyor musunuz?" diye sordu, bunun basit bir soru olduğunu söyledi. Trump bu soruya savaşı sona erdirmek istediği yanıtını verdi ve sadece "evet" demediği için eleştirildi. Başkan Yardımcısı Kamala Harris de evet demedi, ancak rakibinin aksine, Rus saldırganlığına karşı Ukrayna'yı desteklediğini açıkça belirtti.

Aslında bu "basit bir soru" değil. Kazanmak ne anlama geliyor? Batı'da ya da Batı ile Ukrayna arasında bu konuda ortak bir kanaat yok.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky en başından beri zaferi, Rusya'nın 2014'ten bu yana ele geçirdiği tüm Ukrayna topraklarını kurtarmak olarak tanımladı. Bu, ülkesini, Ukrayna'nın Sovyetler Birliği'nin enkazından çıktığı 1991 yılındaki uluslararası kabul görmüş sınırlar içinde yeniden bir bütün haline getirecekti. Ukrayna'nın barış planı açık bir şekilde ülkenin toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi çağrısında bulunuyor. Plan, "Bu konu müzakereye açık değildir" diyor. Anketler Ukraynalıların çoğunun Zelenskiy'nin hedefini paylaştığını gösteriyor, ancak savaşın maliyetleri arttıkça tutumlar da değişmeye başladı.

Diğerleri ise Ukrayna'nın Rusya'yı işgalden bir gün önce, 23 Şubat 2022'deki fiili sınırlarına geri püskürtmesi halinde zafer kazanacağını iddia ediyor. Bu durumda Moskova 2014'te ele geçirdiği Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde onunu kontrol etmeye devam edecek ama son saldırısından elde ettiği kazanımlardan mahrum bırakılacak.

Bazıları ise Rusya'nın işgal ettiği topraklar geri alınamasa bile egemen ve bağımsız bir Ukrayna'nın korunmasının Ukrayna için zafer, tüm ülkeyi boyunduruk altına almayı hedefleyen Rusya için ise stratejik bir gerileme anlamına geleceğini savunuyor. Hatta bazıları, Rusya'nın Ukrayna'da şu anda olduğundan daha fazla ilerlemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle Ukrayna'nın zaten kazandığını iddia edecek kadar ileri gidebiliyor.

Kasım sonrası Amerika ne diyecek?

Bu arada Biden-Harris yönetimi "zaferin ne olduğunu" hiçbir zaman açıkça tanımlamadı ya da neyi başarmaya çalıştıklarını net bir şekilde ifade etmedi. Zelensky'nin hedefini hiçbir zaman açıkça kendi hedefi olarak benimsemedi. Aksine, Biden şimdiye kadar özgürlüğün otokrasiyi bastırma gücüne dair iki ilham verici konuşma yaptı, ancak ikisinde de Ukrayna için zaferi somut terimlerle tanımlamadı.

Diğer yetkililer hükümetin düşüncelerine dair ipuçları verdiler, ancak hiçbiri hükümetin hedeflerini kapsamlı bir şekilde ifade etmedi. Kongre'nin baskısı altında yönetim nihayet Eylül ortasında Ukrayna için gizli bir strateji gönderdi, ancak henüz hiçbir ayrıntı kamuoyuna açıklanmadı.

Elimizde olan, kendi içinde tutarlı olmayan bir politikanın kırıntılarıdır. Örneğin hükümet Ukrayna'yı "gerektiği sürece" destekleme sözü verirken "gerektiği" ifadesini tanımsız bıraktı. Ukrayna'nın müzakere masasındaki konumunu güçlendirmek için şimdi Ukrayna'yı silahlandırdığını söyledi ama Ukrayna'nın müzakere edebileceğini umduğu anlaşmanın parametrelerini belirtmedi.

ABD 1991 sınırlarını resmen tanımasına rağmen, hangi sınırlar içinde olduğunu açıkça belirtmeden amacını Ukrayna'nın egemenliğini ve bağımsızlığını korumak olarak ilan etti. Ve savaş başlamadan önce Başkan Joe Biden, ABD'nin Ukrayna'yı savunmak için Rusya ile savaşa girmeyeceğini ve bunun getireceği nükleer felaket riskini göze almayacağını vurgulamıştı. Ukrayna'nın Rusya tarafından yenilgiye uğratılmasını ve boyunduruk altına alınmasını önlemenin tek yolu bu olsaydı bile bu karar geçerli olur muydu? Kimse bundan emin değil.

Tüm bunlar, yönetimin kendi içinde hedefleri üzerinde anlaşamadığını ya da kamuoyundaki tartışmaların zorluklarına dayanamayacağına yönelik bir inanca sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca, kamuoyuna açıklanması halinde, başarı vizyonunun Batı'nın birliğini ve Rusya'nın saldırganlığı karşısında Ukrayna ile olan uyumunu bozma riski taşıyacağından endişe ediyor olabilir.

Bu strateji zarar eden bir stratejidir. Bu strateji, demokratik bir toplumda herhangi bir dış politikanın başarısı için kritik öneme sahip olan halk desteğini tehlikeye atıyor. Kaynakların boşa harcanmasına sebep oluyor. Amerikan gücünü tüketen sonu gelmez kamuoyu tartışmalarını tahrik ediyor. Kremlin'in bu çatışmada hedeflerine ulaşmak için Batı'dan daha uzun süre dayanabileceğine olan inancını pekiştiriyor.

ABD'nin Ukrayna çatışmasında neyi başarmaya çalıştığına dair ikna edici bir vizyon ve başarı için bir strateji sunmasının zamanı gelmiştir. Bu vizyon nesnel gerçekliğe dayanmalı, Rusya, Ukrayna, Avrupa ve ABD'nin çıkar ve kabiliyetlerini net bir şekilde değerlendirmeli ve hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyacağı kaynakları belirlemelidir. Ukrayna'ya yönelik hedeflerini, Rusya'nın devam eden düşmanlığı ve engelleyiciliği karşısında Avrupa'nın gelecekteki güvenlik mimarisine yönelik daha geniş bir vizyona yerleştirmelidir. Ukrayna savaşının sonucu ne olursa olsun, stratejik istikrarı yönetmede ve başta iklim değişikliği olmak üzere acil ulus ötesi tehditlerle başa çıkmada gerekli bir ortak olarak kalırken büyük bir rakip olmaktan çıkmayacak olan Rusya ile bir arada yaşama rotası çizmelidir.

Biden yönetiminin bu görevi üstlenmesi için artık çok geç. Yine de Ukrayna ve ABD için savaşı kazanmanın ne anlama geldiğini tanımlamak bir sonraki başkanın önceliği olmalıdır.


National Interest'te yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 532 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Thomas Graham Arşivi