Yapay zekanın gizli veri merkezleri
"Teknoloji, küresel jeopolitik güç dengesini hem askeri hem de ekonomik olarak sürekli değiştiriyor."
Adrian Kranz | National Interest | Tercüme: Mepa News
Yapay zeka ve kripto para birimlerinin büyümesi, veri merkezlerinin ve onlara güç veren ucuz, bol enerjinin ulusal güvenlik için her zamankinden daha önemli hale geleceği anlamına geliyor.
Ortalık "yapay zeka" ve "kripto" gibi moda sözcüklerle dolup taşarken, ulusal güvenlik topluluğu hala Amerika Birleşik Devletleri'nin bunları devlet politikası araçları olarak nasıl kullandığının sonuçlarını kavramaya çalışıyor.
Teknoloji, küresel jeopolitik güç dengesini hem askeri hem de ekonomik olarak sürekli değiştiriyor. Kripto para, Washington'un en sevdiği "büyük sopa" olan ekonomik yaptırımlar için potansiyel bir tehdit oluşturuyor. Örneğin, Rus ajanlar yaptırımları aşmak ve insansız hava aracı parçaları ve silahları satın almak için Tether kullanıyor. Rusya, ABD'nin dikte ettiği kurallara göre oynamak zorunda kalmadan dünyada kabul gören istikrarlı bir para biriminin faydalarından yararlanabiliyor. Bu durum, her iki tarafın da yerleşik politikacıları tarafından görmezden gelinen bir emsal teşkil ediyor. Ulusal Güvenlik Ajansı bu işlemlerin bazılarını takip edebilecek donanıma sahip. Ancak, para biriminin akışına müdahale edemiyor, bu da bu özel değişim biçimini en iyi ihtimalle üstünkörü anlayan kanun yapıcılar için özellikle kafa karıştırıcı bir öneri.
Yapay zeka; seçimleri, mahsul büyümesini, gelir akışlarını ve askeri hareketleri tahmin etmek gibi yeni öngörü ve erken uyarı yetenekleri yarattı ve bunların hepsi büyük stratejik ve askeri etkilere sahip. Küçük bağlantılı ve yapay zeka ile entegre askeri birlikler etkili savaşın geleceğini oluşturuyor ve pek çok ülke bunu fark etmeye yeni başlıyor. Yine de Savunma Bakanlığı, yapay zekayı tedarik etmek ve ABD askeri operasyonlarına entegre etmek için yeterince çaba göstermedi. Bu durum, orduyu "terörle savaş"ın ilk yıllarına benzer bir konuma sokuyor: Üst rütbelilerin hayal ettiğinden daha hızlı hareket eden ve savaşan yeni bir düşman türüyle savaşmaya tamamen hazırlıksız bir konuma.
Uygulamadaki gerçekler
Ancak bu teknolojilerin algılanan etkileri ile uygulamadaki gerçekler arasında ciddi bir sapma bulunuyor. Bu yeni teknolojiler ve bunların ulusal güvenlik üzerindeki etkileri tartışılırken, güç tüketimi gibi daha sıradan konular hem liderler hem de kamuoyu tarafından çoğunlukla fark edilmiyor. Özellikle, bu araçları kullanmak isteyen herkes için belirli altyapı ihtiyaçları var.
Yapay zeka geleceğin petrolü olmaya hazırlanıyor ve veri merkezleri de onun oluşturulacağı petrol sahaları olacak. Neredeyse her sektörde yapay zekanın yaygınlaştığını görüyoruz ve yakın gelecekte bu sektörler düzgün işleyebilmek için yapa zekaya bağımlı olacak. Veri merkezleri ne kadar büyükse, yapay zeka modeli de o kadar güçlü olacak. Yine de, neredeyse diğer tüm işlerden farklı olarak, yalnızca bir ana girdiye ihtiyaç duyuyorlar: Elektrik, ciddi miktarlarda elektrik.
Bu teknolojiler ne kadar güç gerektirecek? Şu anda Bitcoin madenciliği ve destek faaliyetleri 67 ila 240 terawatt saat arasında. Yani yıllık tüm dünya elektrik tüketiminin yüzde 0.2 ila 0.9'unu tüketiyorlar. Yapay zeka cephesinde, kullanımı için gereken bilgi işlem gücü her 100 günde bir ikiye katlanıyor ve 2028 yılına kadar küresel elektrik talebinin yüzde 4'ünü oluşturacağı tahmin ediliyor. Bu muazzam güç talebi, ucuz iş gücünden ziyade ucuz enerjinin, teknoloji şirketlerinin operasyon merkezlerini seçmelerinin arkasındaki itici güç olacağı anlamına gelecek.
Donanım üretiminin Doğu Asya'dan uzaklaşması pek olası değil, ancak yapay zeka ve kripto paralara güç veren veri merkezleri ucuz ve güvenilir enerjinin bol olduğu bölgelerde inşa edilecek. Arazi maliyetleri, elektrik ve ekipman maliyetlerine kıyasla neredeyse ihmal edilebilir seviyede. Bu veri merkezlerinin önemi genellikle mümkün kıldıkları ürünün cazibesi içinde kayboluyor.
Gelecekteki çatışmalarda, veri merkezleri birbiriyle bağlantılı savaşan güçlerin merkezi sinir sistemleri olacak ve korunmaları ya da yok edilmeleri çatışmaların sonucunu belirleyen önemli bir etken olacak. İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin zincirleme radar sistemi ile aynı derecede faydalı olacaklar. Her asker, insansız hava aracı, uçak, tank ve gözetleme sistemi tarafından toplanan veriler toplanacak ve komutanların karar vermek için kullanabileceği tüm savaş alanının tek bir resmi olarak yorumlanacak. Şu anda, tam ölçekli bir savaş gücü için bu görevleri yerine getirmek için gereken depolama ve bilgi işlem gücü yalnızca bir veri merkezinde bulunabilir. Ancak mobil veri merkezleri geliştirilme aşamasında.
İyi haber şu ki, yapay zeka ve daha az ölçüde kripto para birimleri henüz yeni yeni yaygın bir teknoloji haline gelmeye başladı. Washington hem mevzuat hem de uygulama cephelerinde kesinlikle eğrinin gerisinde olsa da, diğer konularda olduğu gibi onlarca yıl değil, birkaç yıl geride kaldı. Bu da arayı kapatmak için nispeten ulaşılabilir bir yol olduğunu gösteriyor. Yine de her şey seçilmiş yetkililerimizin eğitimiyle başlıyor. Konuşma yazarlarının, konuşma metinlerine baharat gibi moda sözcükler serpiştirmesi bu işi çözmeyecek.
Korku, Washington'da kripto para birimleri ve yapay zeka konusundaki konuşmaları şekillendiriyor ve bunun başlıca nedeni anlayış ve eğitim eksikliği. Eğitim odak noktası olmalı, çünkü anlayış bilinmeyene karşı duyulan korkuyu bastıracaktır.