Yedi soruda Taliban ile ABD arasındaki barış görüşmelerinde son durum

Yedi soruda Taliban ile ABD arasındaki barış görüşmelerinde son durum

ABD Başkanı Donald Trump dün sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajında Taliban ile yürütülen barış görüşmeleri sürecinin durdurulduğunu açıklamıştı.

ABD Başkanı Donald Trump dün sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajında Taliban ile yürütülen barış görüşmeleri sürecinin durdurulduğunu açıklamıştı.

Trump'ın açıklamasının ardından, siyasi ve diplomatik kaynaklardan görüşmelere dair birbirinden farklı açıklamalar geldi.

Halen görüşmelerin akıbetine dair net bir açıklama yok.

ABD-Taliban görüşmelerinde bundan sonra ne olacağı ise merak konusu.

Trump ne dedi?

Diplomatik kaynaklar, ABD-Taliban arasındaki barış görüşmelerinin olumlu olarak sonuçlandığını ve anlaşma metninin kısa bir süre içinde imzalanacağını ifade ederken, Trump'ın sosyal medyadaki açıklamaları yankı buldu.

Trump, 8 Eylül'deki paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:

"Neredeyse kimsenin bilmediği şekilde, büyük Taliban liderleri ve bundan ayrı olarak Afganistan Devlet Başkanı, benimle Pazar günü Camp David'de gizli olarak görüşecekti. ABD'ye bu gece geliyorlardı. Maalesef, yanlış bir destekleyici güç yaratma amacıyla, Kabil'de çok mükemmel bir askerimizi ve diğer 11 kişiyi öldüren bir saldırı düzenlediler. Buluşmayı anında iptal ettim ve barış görüşmelerini de iptal ettim.

Ne tür bir insan pazarlık pozisyonunu güçlendirmek için bu kadar çok insan öldürür? Yapamadılar, sadece daha kötü hale getirdiler. Bu çok önemli barış görüşmeleri sırasında bir ateşkesi kabul edemiyorlarsa, ve 12 masum insanı öldürebiliyorlarsa, muhtemelen anlamlı bir anlaşma üzerinde müzakere edecek güçleri yoktur. Kaç on yıl daha savaşmak isteyebilirler ki?"

ABD siyasetinin tepkisi ne oldu?

Trump'ın ifadeleri barış görüşmelerinin sonlandığı yönünde anlaşılsa da, ABD diplomatik kaynaklarından bunu doğrulayan bir açıklama gelmedi.

Zalmay Halilzad

ABD adına görüşmelere katılan heyete başkanlık eden ve ABD'nin Afganistan Uzlaşı Özel Temsilcisi olan Zalmay Halilzad, Trump'ın ifadelerine dair herhangi bir açıklama yapmadı. Pazar günü ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Halilzad'ın ABD'ye geri çağrıldığını duyurdu.

Halilzad, Trump'tan kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Taliban ile prensipte anlaşıldığını belirtmişti.

Mike Pompeo

ABD'nin Afganistan görüşmeleri konusundaki en yetkili iki isminden biri Dışişleri Bakanı Pompeo.

Görüşmeler devam ederken Pompeo'nun, Taliban ile yapılacak anlaşmaya karşı olduğu öne sürülmüş, ancak Pompeo Taliban ile anlaşmaya varmak istediklerini söylemişti.

Trump'ın kararının ardından Pompeo da Taliban'a yönelik suçlamalarda bulundu.

Katıldığı bir televizyon programında konuşan Pompeo, Taliban'ın ülkedeki saldırılarına devam ederek avantaj elde etmek istediğini dile getirdi.

Pompeo'nun, Trump'ın açıklamaları paralelinde beyanatlar vermesi ise dikkat çekti.

John Bolton

ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, barış görüşmelerine karşıtlığıyla biliniyor ve görüşmeler konusunda Pompeo ile birlikte önde gelen ikinci isim.

Barış görüşmeleri konusunda Taliban'ın meşruiyet kazanmasından endişe eden, görüşmelere ve ABD'nin Afganistan'dan asker çıkarmasına karşıtlığıyla bilinen Bolton, şahin kesimden bir isim.

ABD kamuoyu, Trump'ın görüşmeleri iptal kararını Bolton için bir zafer olarak yorumluyor.

ABD kamuoyunun 11 Eylül tepkisi

Öte yandan ABD'nin önde gelen siyasetçileri ve şahin kesimden araştırmacılar, Trump'ın 11 Eylül saldırılarının yıldönümü öncesinde Taliban'ı ABD'ye davet etmesine tepki gösterdi.

11 Eylül saldırılarını düzenleyen El Kaide'ye destek olmakla suçladıkları Taliban'ın, 11 Eylül'ün yıldönümünde ABD'ye davet edilmesini "skandal" olarak niteleyenler arasında ABD Eski Başkan Yarımdıcı Dick Cheney'in kızı Liz Cheneyve Temsilci Adam Kinzinger de var.

Taliban: Cihadımıza devam edeceğiz

Görüşmelerin diğer tarafı olan Taliban da Trump'ın açıklamalarına yönelik bir beyanat yayınladı.

Taliban görüşmelerin tamamen olumlu ilerlediğini, anlaşmanın nihai hale getirildiğini, tarafların anlaşmanın imzalanması için hazırlık yaptığını ifade etti.

Hareket, anlaşma için her şey hazırken Trump'ın görüşmeleri iptal ettiğini açıkladığını, bunun en çok ABD'ye zarar vereceğini ve kararın ABD'nin barış karşıtı politikasını ifşa ettiğini ifade etti.

Taliban, tek bir saldırı nedeniyle böyle bir karşılık vermenin itidal ve tecrübe eksikliğinin göstergesi olduğunu, ABD'nin de görüşmeler sırasınca yüzlerce sivili öldürdüğünü dile getirdi.

Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı: "18 yıllık direnişimiz Amerika'ya işgalin tamamen sonlandırılması ve Afganların kendi geleceğini tayin hakkından daha azını kabul etmeyeceğimizi göstermiştir. Ve bu yüce gaye için cihadımıza devam edeceğiz, ve nihai zafere olan kuvvetli inancımızı sürdüreceğiz."

Taliban'ın yaptığı açıklamada görüşmelerin sürdürülmesi için açık kapı bırakılması ve savaşa devam edeceklerinin vurgulanması dikkat çekti.

Taliban, ABD'nin masaya döneceğinden emin olduklarını da açıklamada vurguladı.

Ölen ABD askerleri geçerli bir bahane mi?

ABD Başkanı Trump'ın barış görüşmelerinin sona erdirilmesine gerekçe olarak bir ABD askerinin öldürülmesini göstermesi ise akıllarda soru işaretleri bıraktı.

ABD ile Taliban, 2018 yılının Ekim ayından bu yana Afganistan barış süreci kapsamında görüşmeler gerçekleştiriyor.

Bu görüşmeler sürerken Taliban, ABD'ye ait merkezlere, askeri konvoylara ve askerlere çok sayıda saldırı gerçekleştirdi.

Barış görüşmeleri içerisinde en az 22 ABD askeri Taliban tarafından öldürüldü.

Bu saldırılar arasında dikkat çekici saldırılar da vardı.

18 Ekim 2018'de Taliban Kandahar'da üst düzey bir toplantıyı hedef almış, toplantı odasındaki Kandahar ili Emniyet Müdürü General Abdurrezzak öldürülmüş, Afganistan'daki ABD güçlerinin komutanı General Scott Miller son anda kurtulmuştu.

2019 Mart ayı başında Taliban, Hilmend ilinde yer alan ve Camp Bastion olarak da anılan Şorab askeri üssünü kapsamlı bir saldırıyla hedef almıştı. ABD askerlerinin de kullandığı üste çatışmalar 48 saat sürmüş, Taliban çok sayıda askerin öldüğünü açıklamıştı.

Barış görüşmeleri esnasında bu ve benzeri ağır saldırılara rağmen Trump'ın görüşmeleri iptal etmemesi, ancak 5 Eylül'de Kabil'de bir ABD askerinin ölmesini gerekçe göstererek böylesi bir karar alması, bu gerekçenin gerçekçi olmadığının düşünülmesine sebep oldu.

ABD ve Kabil hükümeti saldırıları durdurmuş muydu?

İptal kararı sonrası akıllara gelen bir diğer soru ise, Taliban'ın düzenlediği saldırıda bir ABD askeri öldüğü için görüşmelerin sonlandığı açıklamasına karşın, ABD'nin ülkedeki saldırılara ara vermemesiydi.

ABD özellikle Trump'ın yeni Güney Asya stratejisini açıkladığı 2017 yılının Ağustos ayından bu yana ülkede sivillere yönelik saldırılarını artırmıştı.

Öyle ki barış görüşmeleri sürerken dahi ülkeden her gün sivil ölüm haberleri gelmeye devam ediyordu.

Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) tarafından yayınlanan ve 2019'un ilk 6 ayını ele alan raporda sivil ölümlerinin bir numaralı sorumlusu ise Kabil hükümeti güçleri ve NATO birlikleri olarak gösterilmişti.

Sivillerin yanı sıra ABD Taliban'a karşı da saldırılarını sürdürüyordu.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo dün yaptığı açıklamada, "Yalnızca son 10 günde binden fazla Taliban mensubunu öldürdüklerini" belirtmişti.

Yerel kaynaklar, ABD'nin Taliban olarak açıkladığı rakamların çoğunluğunu sivillerin oluşturduğunu belirtiyor.

Barış görüşmelerinin sürdüğü dönem içerisinde ABD, Taliban'ın kilit önemdeki isimlerini hedef almaya da devam etti.

Bunun en bariz örneği olarak, 2018 yılının Aralık ayında ABD, Taliban'ın güneydeki en önemli isimlerinden olan, hareketin Hilmend Valisi Molla Abdulmennan ABD saldırısında öldürülmüştü.

Tüm bunlar göz önüne alındığında ABD ve Kabil hükümetinin de saldırılarına ara vermediği açık biçimde görülüyor.

Taliban ABD'ye 'zamansız' gitmek istemedi mi?

Görüşmeleri yakından takip eden Afgan gazeteci Nazar Muhammed Mutmain, Trump'ın açıklaması ile ilgili önemli bir açıklama yaptı.

Mutmain, Taliban'ın Camp David'e gitmek istemediğini belirtti.

Bunun sebebinin ise Taliban'ın anlaşmaya varılmadan düşmanlarının ayağına gitmeyi kabul etmemesi olduğu öne sürüldü.

Mutmain, Trump'ın öne sürdüğü saldırının 3 gün önce gerçekleştiğini, Trump'ın asıl gerekçesinin Taliban'ın Camp David'e gelmeyi kabul etmemesi olduğunun altını çizdi.

Bunun altında yatan sebep ise Mutmain'e göre Taliban'ın daha sağlam bir anlaşma zemini istemesi, Kabil hükümetiyle görüşmelerine de ABD'nin müdahil olmasını istemiyor olması.

Bundan sonra ne olacak?

ABD Başkanı Trump, birçok konuda keskin çıkışlar yapmasıyla biliniyor.

Bu keskin çıkışlara rağmen Trump'ın yaptığı açıklamalar çoğu zaman altı boş ve sonuçsuz kalıyor.

Bunun en yakın örneği, Trump'ın ABD'nin Suriye'deki askerlerini çekeceğini açıklamasıydı.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılının sonunda Suriye'den çekileceklerini flaş bir haber olarak açıklamış, ancak bu çekilme hiçbir zaman gerçekleşmemişti.

Bunun aksine ABD, Suriye'de YPG'ye desteğini artırmıştı.

Bu doğrultuda Taliban ile görüşmelerin iptaline dair açıklamanın da benzeri bir akıbetle karşılaşabileceği tahmin ediliyor.

ABD diplomatik ve askeri yetkililerinin tavrı bu aşamada belirleyici bir rol oynayacak.

Bölge uzmanları, ABD'nin Afganistan'da daha uzun süre durmak istemediği ve anlaşmaya vararak çekilmeyi düşündüğü konusunda ısrarcı. ABD'nin Afganistan'da kalmaya devam etmesinin daha çok maddi ve insani kayba yol açacağı ve Taliban'ın buna rağmen mağlup edilemeyeceği kanısı Batı kamuoyunda egemen durumda.

Bu sebeple birçok kesim Trump'ın kısa bir süre sonra görüşmelere devam edilmesi talimatı vereceğini düşünüyor.

Ancak bu gerçekleşmese de Taliban'ın savaşa devam edeceği ve bir süre sonra pazarlık masasına eli daha güçlü bir biçimde oturacağı düşünülüyor.

Zira hareket son dönemde sahadaki askeri etkinliğini artırmış vaziyette.

Trump'ın açıklamaları sonrası Afganistan'da siyasi ve askeri seyrin nasıl olacağını ise zaman gösterecek.

Kaynak: Mepa News

twtbanner-001.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.