Yeşil siyaha karşı: İdlib'de 'bayrak savaşı'
Suriye'de muhalif gruplar arasındaki gerginliğin düzeyi günden güne artarken, İdlib'e bayrak asma yarışı da gerginliği körüklüyor.
Suriye'de muhalif gruplar arasında patlak veren kriz tüm şiddetiyle devam ediyor. Krizin bir tarafında "siyah sancağı" temsil eden ana yapı olarak Tahriru'ş Şam ve çoğunluğu yabancı savaşçılardan oluşan gruplar varken, diğer tarafta işe "yeşil bayrak" olarak nitelenen Özgür Suriye bayrağını temsilen Ahraru'ş Şam'ın başı çektiği gruplar bulunuyor. Artık açık bir şekilde iki kampa ayrıldığı görülen Suriyeli muhalifleri zor günlerin beklediği yorumları yapılıyor.
"Siyah sancaklılar" kim?
"Siyah sancak" küresel cihat yanlılarının birincil sembollerinden birisi niteliğinde. İslam peygamberi Hz. Muhammed devrinde kullanılan siyah bayraklardan esinlenerek tarih boyunca birçok Müslüman topluluk bu bayrağı tercih etti. Cihat yanlıları ise 1990'lı yıllardan bu yana siyah bayrakları ağırlıklı olarak tercih etmekte. Suriye'de de uzun süre Nusret Cephesi ile özdeşleşen bu bayrak Cundu'l Aksa, Türkistan İslam Partisi gibi çoğunluğu yabancı savaşçılardan oluşan gruplar tarafından da kullanıldı. "Siyah sancak" Suriye ile sınırlı kalmayacak küresel bir savaşı benimseyen gruplarca kullanılıyor.
"Devrimi çalmakla" suçlanıyorlar
Üzerinde kelime-i şehadet yazılı bayrağı benimseyenler "yeşil bayraklılar" tarafından aşırıcılıkla ve kimi zaman "devrimi çalmaya çalışmakla" suçlanıyor. Ancak bu yoruma karşı çıkanlar da oldukça fazla. Aksi yorumda bulunanlara göre "siyah sancağın" temsilcileri, "devrimin bu noktaya gelmesine birincil aktör" konumunda. Siyah sancağın yanı sıra, bu kampın birincil temsilcilerinden Tahriru'ş Şam, grubun kendi bayrağını da kullanıyor.
"Yeşil devrim bayrağı"
Özgür Suriye bayrağı olarak da nitelenen "yeşil bayrak" yakın bir zamanda kadar yalnızca Özgür Suriye Ordusu çatısı altındaki gruplarca kullanılmaktaydı. Pan Arabizm etkisiyle Osmanlı'ya karşı ayaklanan Arapların kullandığı bayraktan esinlenen diğer Arap ülkelerinin bayrakları gibi bu bayrakta da yeşil, siyah, beyaz ve kırmızı renkler mevcut. Fransız mandasındaki Suriye'de 1930 yılında yazılan "Suriye Cumhuriyeti Anayasası'nda" yer alan bayrak halk tarafından benimsenilerek kullanıldı. Baas darbesinden sonra değiştirilen bayrak, 2011 yılındaki gösterilerde tekrar gün yüzüne çıktı.
"Dış ülkelerle işbirliği" ve "devrime ihanet" iddiası
Bir süre yalnızca Özgür Suriye Ordusu bağlantılı gruplarca kullanılan bayrak son zamanlarda Ahraru'ş Şam, Ceyşu'l İslam gibi İslami yapıya sahip gruplarca da kullanılmaya ve yayılmaya başlandı. "Siyah sancaklılar" bu bayrağı Batı kontrolündeki Suriye'nin sembolü olarak görüyor ve "yeşil sancaklıların" bir kısmını "dış ülkelerle işbirliği yapmak ve devrime ihanet etmekle" suçluyor. İddiaya göre "yeşil bayrak" kampında toplananlar tamamıyla bir devrim yerine bölünmüş bir ülkeye ve geçiş sürecine rıza gösteriyor.
Yeşil siyaha karşı
Bölgede iki bayrağın altında toplananlar arasında düşük seviyeli gerginlik uzun süredir devam ediyordu. Yer yer bu gerginlik hararetini artırsa da "yeşil bayrağı" savunanların sayısındaki azlık ve güçlü siyasi-askeri yapılanmaların bu bayrağı benimsemiyor oluşu, gerginliği belirli bir düzeyde tutmuştu.
Ancak Ahraru'ş Şam ve Ceyşu'l İslam gibi daha önce Özgür Suriye bayrağını benimsemeyen grupların, özellikle Astana sürecinden sonra bu bayrağı kullanması ve şehirde birbiri ardına siyah ve yeşil bayrakların dikilmesi gerginliğin dozunu oldukça artırdı. Bölgede şu an adeta bir "bayrak dikme mücadelesi" olduğu ifade ediliyor. "Siyah sancaklı" grupların ifadesine göre bu hamlenin amacı, kendilerini dışta tutacak bir geçiş hükümeti oluşturmak ve cihat yanlısı gruplara savaş açarak onları ortadan kaldırmak. "Yeşil bayrak" taraftları sosyal medyada bir kampanya başlatarak "#İdlibYeşil" ifadesini gündeme taşıdı. İdlib ve çevresinde birçok yeşil bayrak dikildi ve duvarlara "yeşil bayrak" taraftarı, "siyah bayrak" karşıtı yazılar yazıldı.
"Terörizm ve aşırıcılığa karşı savaşıyoruz"
Ahraru'ş Şam'ın eski siyasi şefi olan ve bir süre önce görevine son verildiği ifade edilen Lebib Nehhas konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "İdlib'deki son olaylar doğruladı ki Suriyeli muhalifler aşırıclık ve terörizm ile savaşta en etkili güçtür. Bazılarının İdlib'i 'siyah' bir fırçayla sürekli boyama girişimlerine rağmen halk ve muhalifler gerçek renklerini gösterdi: #İdlibYeşil. İdlib'deki Muhalifler, askeri yönün ötesine geçen aşırıcılığa karşı çok yönlü uzatılmış bir savaş veriyor. Bu işe yarıyor! İdlib'i lekelemek ve Musul benzeri bir akıbete sürüklemek yerine, dünya bu çabalarında Muhaliflere destek olmalı. Suriye'de aşırıcılığın ve terörizmin kaynağı hala Esed. Gerçek sebebi görmezden gelen herhangi bir çözüm meyve vermeyecektir."
Lebib Nehhas'ın açıklamaları karşı cephede ise tepki topladı. Nehhas "muhaliflerin saflarını bölerek rejime çıkar sağlamakla, Tahriru'ş Şam'ı aşırıcı ve terörist olarak nitelemekle ve dış ülkeleri Tahriru'ş Şam'a karşı saldırıya teşvik etmekle" suçlandı. Lebib Nehhas, Tahiriru'ş Şam karşıtı açıklamalarıyla tanınıyor.
Tartışmaların en aleni yansıması olarak, şehirde bu iki bayrağın muhtelif bölgelere dikildiği görülebiliyor. Birçok bölgede "siyah ve yeşil bayraklar" büyük bir rekabet halinde.
"Siyah sancaklılardan" gövde gösterisi
"Siyah sancaklı" gruplar ise bölgede araçlar ve bayraklarıyla gövde gösterisi yaptı. Bu konvoyun, bir operasyona katılmak üzere nakledilen Türkistan İslam Partisi mesnuplarına ait olduğu da iddia edildi.
"Bayrakların ateşe verilmesi provakasyon"
İdlib'de bazı kişiler ise "yeşil bayrakları" ateşe verirken görüntülendi. Bu görüntülerin doğruluğu bilinmiyor, görüntü cihat yanlılarınca provakasyon olarak değerlendirildi.
"Tahriru'ş Şam'ı terk edin" çağrısı
Öte yandan Tahriru'ş Şam karşıtlığıyla bilinen din adamı Ebu Basir Tartusi de bir açıklama yayınlayarak grubun askeri lideri Cevlani'ye yüklendi. Tartusi "Cevlani'ye itaat caiz değildir" dedi ve "Tahriru'ş Şam'ı terk edin" çağrısı yaptı. Bu ifadelere birçok Suriyeli karşı çıktı ve Tahriru'ş Şam askeri liderine yönelik ifadeler "Cevlanifobi" olarak nitelendirildi.
İdlib'deki sivil yönetim de bölgede "yeşil devrim bayraklarının" dikilmesinin önemine vurgu yapan bir açıklama yayınladı. Açıklamada ülkedeki tüm yabancı milislerin ve kuvvetlerin çıkması çağrısı da yapıldı.
Bölgede neler yaşanacak?
Bölgede yaşanan gerginliğin doruğa ulaştığı belirtilirken bazı muhalifler iki kamp arasında büyük bir savaşın başlamasından endişe edildiğini belirtiyor. Astana anlaşması sonrası Ahraru'ş Şam'ın başı çektiği "yeşil bayraklılar" kampında hareketilik oldukça dikkat çekici. Bu kesim özellikle medya organlarında Tahriru'ş Şam'ın başı çektiği gruba karşı oldukça şiddetli ifadeler kullanmıştı. Ahraru’ş Şam Hareketi “Tahrir Şam Heyeti’nin Devam Eden Saldırıları” başlığını taşıyan açıklamasında "Tahriru'ş Şam'ın Suriye sahasının, mücahitlerin ve devrim ruhunun maslahatını hedef alarak haddi aşan fiillerinde ısrar ettiğini" savunmuş, "Tahrir Şam’a karşı koymaya ve onların bu saldırılarına karşılık vermeye hazır olduklarını" deklare etmişti.
Tahriru'ş Şam'ın rejime karşı bir saldırı hazırlığı içerisinde olduğu söylentilerinin bulunduğu bilinse de "yeşil bayraklılar" kampı bu operasyonun kendilerine yapılacağını iddia ediyor. "Yeşil bayraklılar" Tahriru'ş Şam'ın düzenlediği IŞİD operasyonu öncesi hazırlığın yine kendileri için olduğunu öne sürmüş ancak bu iddia boşa çıkmıştı. Özellikle sosyal medya vasıtasıyla artan gerginlikte her iki taraf da birbirlerini "devrime ihanet etmekle" suçluyor. Gruplar arasında "haricilik, tekfircilik, dış bağımlılık, demokratlık gibi suçlamalar" da yapılmakta. Ortaya çıkan ve günden güne tırmanan gerginliğin dış kaynaklı olduğuna ve kasten tırmandırıldığına yönelik iddialar da bulunuyor. İddiaların, sıklaşmaya başlayan çatışmaların ve göndere çekilen bayrakların gölgesi altında, Suriye'de devrimi bitirebilecek düzeydeki gerginlik tırmanmaya devam ediyor.
Kaynak: Mepa News