Yok artık: Yunanistan'da hala Zeus ve Athena'ya ibadet ediliyor

Beyaz elbiseli, nameli ilahileriyle bir avuç insan; Zeus ve Athena’yı övüyor, onlardan yardım diliyor, onlara sunumlar yapıyor. Evet, bazıları tarafından pagan, dodekateist olarak adlandırılan bu insanlar, Yunanların antik inançlarına geri dönmelerini savunuyor.

Antik Yunan dinine inanan cemaat 1997 yılında "…politeist, etnik Helen kültürünü modern Yunanistan toplumunda manevi ve fiziksel olarak desteklemek ve onu yeniden canlandırmak üzere…" kuruldu. Cemaat; haftalık seminerler düzenliyor, yılın belli günlerinde ritüeller düzenliyor ve bu inancın yasal meşruiyeti için mücadele veriyor. 

"Atalarımızın dinine inanıyoruz"

Cemaatin lideri Vlassis Rassias, ‘’Yunanların Hıristiyanlıktan önce tarih boyunca inandığı şeylere inanıyoruz. Bu yüzden Perikles, Leonidas, Themistokles ve filozoflarımızın inandıklarına.’’ diyor. Çoğunluğu Ortodoks olan Yunanistan halkının aksine Rassias, inançlarını "Biz monoteistler değiliz. Tek tanrıya değil, birçok tanrıya inanıyoruz.’’ şeklinde tanımlıyor. 

Cemaat üyeleri dini törende:

İnançlarını saf ve milli olarak niteleyen Rasssias, 'atalarının dinine inandıklarını' şu sözlerle ifade ediyor:

"Bu milli bir dindir. Yunanların dinleriyle doğrudan bağlantılıdır ve Yunanlar olarak isimlendirilen kişiler tarafından oluşturulmuştur. Toplumda gördüğümüz muhafazakar aşırıların tümü bağnaz derecede dindardır. Bizans hakkında konuşur, kendilerini kutsarlar. Ama kimse saf, milli, antik Yunanistan hakkında konuşmaz."

İşin ilginç yanı, cemaatte eski Komünist Parti üyeleri de bulunuyor. Bunlardan biri olan Michalis Koutsoulis, komisyonda başka eski Komünist Parti üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor.

"Hıristiyanlığı reddettim"

Yaklaşık 20 yıl öne bu dini benimsemiş Emilia adındaki cemaat üyesi, dine giriş sürecini Vice News muhabirine şöyle anlatıyor:

"Çünkü ona inandım, başka bir şeye inanmadım. Hıristiyanlığı reddettim. Çünkü fark ettim ki o, istediğim ve düşündüğüm şeyle uyuşmuyordu.’’

Yarınki ritüel için elbiseleri ütüleyen Emilia, "…ve herkes kendi koruyucu tanrısının ilahisini okurken ben Poseidon’unkini seçtim. Bu benim için çok önemli. Neredeyse 2.000 veya daha fazla yıl sonra bu bölgelerde Poseidon’un ilahisi duyulacak. Bu tanrının doğduğuna inanılan bölgede." derken gözyaşlarına hakim olamıyor.

Tanrılara süt ve bal sunuyorlar

70 kadar cemaat üyesi Gortyna’ya yolculuğa çıktı. Gortyna’da inandıkları tanrılara süt ve bal gibi belirli sunumlar yapan Antik Yunan dini üyeleri, ilahiler okuduktan sonra Elliniko’ya geçerek yemek yedi, sonra Atina’ya döndü.

Bir cemaat üyesinin Gortyna’da yerli turistlere hükümetin kendilerine yönelik politikasını yakınması dikkat çekti:

İbadethane statüsü istiyorlar

"Maalesef Yunan hükümeti bizi kabul etmiyor. Yunanistan’da üç resmi din var; Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam. Bu yüzden kutlama yapmak için ve törenler düzenlemek için bir mekanımız yok..."

IŞİD'e Palmira tepkisi

Komisyonun monoteistlere olan tutumu da dikkat çekiyor. Ülkedeki ekonomik krizden Hıristiyanları sorumlu tutan görüşler, cemaat üyeleri arasında yaygın.

Ayrıca Hıristiyanları antik medeniyetin unsurlarını yok etmekle itham eden komisyon, IŞİD’in 2015’te Palmira’da yaptığı yıkımlara da sitelerindeki ‘Biz Ulusal Yunanlar Palmira İçin Yas Tutuyoruz’ başlıklı yazıda şöyle tepki gösteriyor:

‘’… Palmira çoktandır, ikiyüzlü Batı’nın Arap dünyasındaki bazı istenmeyen seküler rejimleri devirmek için birkaç yıl önce sözde Özgürlük Savaşçıları olarak ortaya çıkardığı cihatçıların, fanatik İslamcıların elinde bulunuyor. Yakında şehir, putperestliğe karşı mantıksız bir savaşın kurbanı olarak yıkılacak; tıpkı Hıristiyan emsallerinin eski çağlardan beri pagan anıtlarını aynı insanlık dışı ve medeni olmayan bahaneyle yıkması gibi. Cihatçı bir Twitter hesabı cuma sabahı şöyle yazdı; ‘Bu, Baal’ın Palmira’daki putperest tapınağı. Onun yıkılması kalplerimize sevinç getirecek.’ 

…Palmira için yas tutuyoruz. Tanrılara, gerçek Tanrılara barbarlığı engellediğimizi insanlığın idrak etmesine yardım etmeleri için dua ediyoruz. Öyle ki, beyaz yakalar giyen ve beyaz insanlar olarak görünenler tarafından işletmeler olarak açığa çıktığında da, siyah sancaklar taşıyıp yaptıklarını cihat adı altında meşrulaştıranlar olarak ortaya çıktığında da aynı olan bir barbarlık.’’

Kaynak: Mepa News