Yunanistan'da yaklaşan genel seçimlerle ilgili neler biliniyor?
Yunanistan'da 21 Mayıs'ta genel seçimler yapılacak. Partiler seçim havasına girmiş olsa da seçmenlerin ilgisi sınırlı düzeyde. Seçimlere katılımın 2019'dan daha az olabileceği yorumları yapılıyor.
Yunanistan'da halk genel seçimler için 21 Mayıs'ta sandık başına gidecek, hiçbir parti yeterli çoğunluğu elde edemezse seçimler 2 Temmuz'da yenilenecek.
Ancak seçimler yaklaşırken, ekonomik kriz, borç krizi, mülteci krizi, pandemi krizi, enerji krizi gibi bir dizi ağır krizi geride bırakan Yunanistan'da halkın istikrarlı bir gelecek umudu düşük.
Kamuoyu araştırma şirketi MRB'nin son yaptığı anket insanların gelecek hedeflerine siyasetin yardımcı olabileceği umutlarının sınırlı kaldığını ortaya koydu.
"Ülkenizin geleceği için en iyi beklentiyi ifade eden kelime nedir?" sorusuna ankete katılanların yüzde 42,7'si "İstifa/Hayal kırıklığı" cevabını verirken, yüzde 40,7'si "Öfke" kelimesi ile yanıt verdi. Anket katılımcılarının yalnızca yüzde 13'ü "Güven" cevabını verdi.
Seçim öncesi anketler, seçmenin Başbakan Kiryakos Mitsotakis liderliğindeki muhafazakar hükümete az, eski Başbakan Aleksis Tsipras'ın liderliğindeki en büyük muhalefet partisi SYRIZA'ya duyulan güveninin daha da az olduğunu ortaya koyuyor.
Anketlerde muhafazakârlar önde
Yunanistan'da anketler, bazen politik bir "silah" olarak kullanılsa da oldukça popüler bir araç. Genellikle partiler tarafından gayri resmi yaptırılan anketler düzenli olarak her hafta yayınlanıyor. Her dalgalanma siyasi partiler ve gazeteciler tarafından yakından takip edilirken, anket sonuçları genellikle gazetelerin birinci sayfasına taşınıyor.
Yapılan son anketlerde muhafazakarlar liderliği elinde tutuyor. Farklı kamuoyu yoklamalarına göre, Mitsotakis liderliğindeki iktidardaki muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi (YDP) oyların yüzde 29 ila yüzde 32'sini alırken, Radikal Sol Koalisyon SYRIZA ise yüzde 24 ila yüzde 27 arasında oy alıyor. Üçüncü sırada, oyların yüzde 8,5 ila yüzde 11'ini alan sosyalist PASOK (Panhelenik Sosyalist Hareket) bulunuyor. Ardından, yüzde 5,5 ila yüzde 7 arasında oy alan Yunanistan Komünist Partisi KKE geliyor. KKE‘yi yüzde 3,5 ila 4,5 oy ile eski Maliye Bakanı Yanis Varufakis'in partisi MeRA 25 (DiEM25) takip ediyor. Almanya'daki sağ popülist AfD benzeri iki aşırı sağcı parti Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) ve neo-Nazi partisi Altın Şafak'ın halefi ise yüzde 3'er oy oranıyla geriden geliyor. Parlamentoya girme barajının yüzde üç olduğu Yunanistan’da seçmenlerin yüzde 10'u henüz kararını vermiş değil.
Yunanistan'da bu seçim sonrası bir partinin tek başına hükümet kurma şansı düşük. Eğer son yıllarda olduğu gibi anketler yanıltmazsa, bir koalisyon hükümeti kurulması gerekecek. Ancak şu anki başbakan Mitsotakis bu fikre sıcak bakmıyor ve ikinci bir seçime gitmek niyetinde. Bu nedenle farklı bir seçim sistemiyle yeniden seçimlere gidilmesini istiyor. SYRIZA ise "ilerici güçler koalisyonu" adı altında bir koalisyona gitmeyi planlıyor. Parti lideri Tsipras, PASOK'un Sosyal Demokratlar ile koalisyona yeşil ışık yaksa da, iki partinin parlamentodaki 300 sandalyenin 151'ine ihtiyacı var. Bu da şu an için pek mümkün görünmüyor.
Yunanistan uygulanan seçim sistemi oldukça karmaşık. Ayrıca seçim sistemi sık sık değiştiriliyor ancak her değişiklik, anayasaya uygun olarak, bir sonraki seçimden sonra yürürlüğe giriyor. Örneğin, 21 Mayıs'ta seçimlerinde, daha önce SYRIZA hükümeti tarafından kaldırılan ve en çok oyu alan partiye ilave temsil hakkı tanıyan "Çoğunluk İkramiye Sistemi" bu seçimlerde uygulanmayacak. Şu an iktidarda olan Yeni Demokrasi partisi (Nea Dimokratia), bu kuralı geri getirmiş olsa da ilave ikramiye sandalye sistemi bir sonraki seçimde geçerli olacak. Seçimlerden en güçlü çıkan parti ilave 50 sandalye kazanacak. Mitsotakis, bu seçimde hükümetin kurulamaması durumunda 2 Temmuz'da yenilenmesi planlanan seçimlerde, bonus sandalyelerinin yardımıyla kazanmayı umuyor.
Ancak Yeni Demokrasi partisi o zaman da mutlak çoğunluğu kazanamazsa, Eylül'de yeniden seçime gidilmesini istiyor. Seçilememesi durumundaysa ülkenin kaosa sürükleneceği uyarasında bulunuyor. Yeni Demokrasi Partisi lideri Mitsotakis, seçmenleri ülkenin ekonomik başarısı konusunda doğru tercih olduğuna ikna ikna etmek için "İstikrar - Cesaret – İleri" sloganıyla kampanya yapıyor. Seçmenlerine daha iyi bir sağlık sistemi, çalışanlara daha yüksek ücretler ve işler bir devlet yapısı vaat ediyor.
Mitsotakis 2019-2023 yılları arasındaki dört yıllık iktidarı boyunca, Yunanistan'ın dijitalleşmesi, yabancı yatırımcıların ülkeye gelmesi ve Türkiye ile gerilimi azaltmak için çaba sarf etti. Ayrıca, pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik zorluklar ve yüksek enerji fiyatlarına karşı işletmelere ve ailelere yönelik destek programları sağladı. Ancak özellikle pandemi, 2021'deki yangın felaketleri, 2022’deki enerji ve enflasyon krizleri sırasında, Mitsotakis hükümetinin etkinliği sınırlı kaldı.
Tren faciası ve telefon dinlemeleri
Mevcut iktidarın Mart 2023'te Tempi'de meydana gelen ve en az 57 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlercesinin yaralandığı tren kazasındaki performansı da hakkındaki eleştirilerin artmasına neden oldu. Hükümetin seçmen nezdinde güven kaybına yol açan bir başka olay da dinleme skandalının aydınlatılmasındaki duraksama. Hükümet, hükümet yanlısı medyanın da desteğiyle, dinleme skandalının üstünü örtmeyi başardı. Yalnızca Avrupa Parlamentosu, birkaç gazeteci ve dinlemenin en önemli mağduru PASOK lideri Nikos Androulakis olayın aydınlatılması konusunda ısrarcı isimler.
Bu skandalların yarattığı sorunlardan yararlanmak isteyen ana muhalefet partisi SYRIZA, Mitsotakis hükümetini, dinleme skandalı ve bunun örtbas edilmesi nedeniyle eleştiriyor. Kendini sıradan vatandaşın savunucusu olarak tanımlayan SYRIZA, kampanyasını “Her yerde adalet!” sloganıyla yürütüyor. Liderleri Aleksis Tsipras, "ilerici güçler koalisyonu" ile Yunanistan'ın enerji, enflasyon ve iklim krizleriyle başa çıkması için Mitsotakis hükümetinden daha iyi bir alternatif olduklarını savunuyor.
Siyasi tartışmalar yerine karalama kampanyaları
Ancak yürütülen kampanyalar ve dile getirilen vaatlerin seçmende karşılık bulup bulamayacağı belirsizliğini koruyor. Mevcut tabloda kesin olan şey, siyasi tartışmalardaki seviye düştüğü için, Yunan toplumunun daha da fazla kutuplaşacağı, seçim kampanyalarının skandallar, sahte haberler ve çamur atma tartışmalarıyla dolu olacağı.
Siyasi atmosferin giderek kötüleştiği Yunanistan'da özellikle sosyal medya platformlarında da, siyasi tartışmaların yerini skandallar ve kişisel saldırılar almaya başladı. Birçok vatandaş, politikacıların hepsinin aynı olduğunu düşünerek siyasi sürece olan güvenlerini kaybediyor. Bu durum, 21 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde düşük bir seçmen katılımına yol açabilir. Siyasi partilerin artan polarizasyonu da buna eklenince, ülkenin siyasi geleceği belirsizliğini koruyor.
Kaynak: DW Türkçe