"Yunanistan'ın yüzde 70'i Türkiye ile olası çatışmadan endişeli"
Türkiye ve Yunanistan'da yapılan ortak anket, iki ülkedeki kamuoyunun da komşu ülkeyle gerginliklerin giderilmesi için diyalogdan yana olduğunu gösterdi.
Türkiye ve Yunanistan'da yapılan ortak anket, iki ülkedeki kamuoyunun da komşu ülkeyle gerginliklerin giderilmesi için diyalogdan yana olduğunu gösterdi. Katılımcılar iki ülke arasındaki en büyük problemin Ege ve Akdeniz'deki kıta sahanlığı konusu olduğu yönünde fikir beyan ederken, Yunanlar askeri bir çatışmanın yaşanmasından daha fazla endişelendiklerini paylaştı.
Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP) tarafından yürütülen çalışmada 1022 Yunan vatandaşı ve 1163 Türk vatandaşına komşu ülke hakkındaki düşünceleri soruldu. 19-21 Şubat tarihlerinde yapılan anketin sonuçları 15 Mayıs'ta yayımlandı.
Yunanistan'da Türkiye hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 57 iken Türkiye'de komşu ülkeyi tanıdığını söyleyenlerin oranı yaklaşık yüzde 43 oldu. İki ülkeden de ankete katılanlar, komşular arasındaki en büyük problemin Ege ve Doğu Akdeniz'de yaşanan kıta sahanlığı sorunu olduğunu belirtti.
Diğer yandan iki ülke arasında askeri çatışma çıkacağı konusunda Yunan vatandaşları daha fazla endişe duyduklarını söyledi. Yunanistan'da bu konuda büyük endişe duyduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 70'i bulurken, Türkiye'de yüzde 42 seviyesinde oldu.
İki ülkede de ankete katılanların en az üçte ikisi, komşu ülkeyle yaşanan sorunların diplomatik bir şekilde çözülerek barışçıl bir ilişki kurulması gerektiği yönünde fikir beyan etti.
Kıbrıs konusunda Yunanlar, adada federal yapıya sahip bir devletin, Kıbrıslı Rum ve Türklere daha yararlı olacağını savundu. Türklerde ise iki olası çözüm arasında büyük bir fark görülmedi.
ELIADES Türk Programı Başkanı ve Bilkent Üniversitesi'nde Doçent Ioannis N. Grigoriadis, araştırmanın Türkiye'de bölünmüş bir topluma işaret ettiğini ama iki komşu ülkede de bir değişim gözlemlendiğini ifade etti.
Grigoriadis, "Özetle araştırma, mevcut kronik ikili sorunların ve aynı zamanda iç sosyal dinamiklerin ağırlığı altında ilişkilerini barışçıl bir şekilde yeniden tanımlamak isteyen geçiş halindeki iki toplumu göstermektedir." açıklamasını yaptı.
Kaynak: Euronews