55 maddelik Libya sonuç bildirgesinde hangi maddeler var?
Almanya'nın başkenti Berlin'de, 12 ülke lideri ve beş uluslararası kuruluş başkanını bir araya getiren Libya zirvesi sonuçlandı.
Almanya'nın başkenti Berlin'de, 12 ülke lideri ve beş uluslararası kuruluş başkanını bir araya getiren Libya zirvesi sonuçlandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Kapsamlı bir plan üzerinde uzlaştık" derken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Tüm katılımcılar, gerilimin tırmanmasını önlemek için çaba harcayacakları taahhüdünü verdi" diye konuştu.
Zirveye, BM tarafından Libya'nın meşru hükümeti olarak tanınan Uluslararası Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Başbakanı Fayez El Sarraj da katıldı.
Ancak ülkedeki iç savaşın diğer önemli aktörü General Halife Hafter'e bağlı güçler, Libya'nın petrol ihracatının yapıldığı limanları ve boru hatlarını kapattı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da yer aldığı zirvede, 55 maddeden oluşan Libya barış planı tüm katılımcılar tarafından imzalandı.
Ateşkes
Sonuç bildirgesini imzalayan ülke ve uluslararası kuruluşlar, Libya'daki gerilimin azaltılması, tansiyonun düşürülmesi ve kalıcı ateşkes için çabalarını yoğunlaştırma sözü verdi.
Çatışmalarda kullanılan top bataryaları ya da hava araçlarının da geri çekilmesi çağrısı yapılıyor ve "Çatışma içerisindeki tarafların ya da onlara destek verenlerin Libya topraklarında ve hava sahasındaki tüm askeri hareketliliklerini sonlandırması" çağrısı metinde yer alıyor.
Ateşkesin gözetimi için ise Birleşmiş Milletler'in teknik komisyonlar oluşturacağı ifade ediliyor.
Ateşkes şartlarını ihlâl edenlere de, BM Güvenlik Konseyi tarafından yaptırımlar uygulanması çağrısı yapılıyor.
Silah ambargosu
Birleşmiş Milletler 2011'den bu yana Libya'ya silah ambargosu uyguluyor. Ancak Berlin zirvesinin ardından yayımlanan karar metninde de bu ambargonun yıllardır sık sık birçok ülke tarafından delindiği vurgulanıyor.
İmzalanan metinde, silah ambargosu kararının fiiliyata geçirilmesi çağrısı yapılıyor ve "Tüm aktörleri çatışmayı körükleyici eylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz… Buna askeri kapasitenin güçlendirilmesi için sağlanan finansman ve paralı asker desteği de dahildir" deniyor.
Metinde BM'nin silah ambargosunun delindiğine dair iddiaları araştırması çağrısı da yapılıyor. BM ambargosunun delindiğinin tespit edilmesi durumunda ise gerekli yaptırımların ilgili ülkeler için devreye sokulması gerektiği vurgusu yapılıyor.
Dış müdahalelerin sonlandırılması
Berlin'de imzalanan barış planında, "Tüm katılımcılar Libya'daki silahlı çatışmalara müdahale etmeme ve Libya'nın içişlerine karışmama taahhüdünde bulunmuştur" deniyor.
Militan güçlerin dağıtılması
Libya'da kalıcı ateşkesin sağlanabilmesi için iç savaşta etkin rol oynayan silahlı militan grupların dağıtılması gerektiği ifade ediliyor.
Bu gruplara üye kişilerin, Libya'da başlatılacak olan siyasi süreç kapsamında oluşturulacak olan güvenlik güçlerine entegre edilmeleri çağrısı yapılıyor.
Birleşmiş Milletler'den de bu sürecin takipçisi olması isteniyor.
Siyasi sürecin yeniden başlatılması
Berlin zirvesine katılan ülke ve uluslararası kuruluşlar, Libya'da savaşan tarafları siyasi çözüm için masaya davet ediyor ve "Tüm taraflar, BM'nin Libya Özel Temsilciliği gözetiminde, Libyalılar tarafından başlatılmış bir siyasi süreci yürütmelidir" deniyor.
Amacın, bir geçiş döneminin ardından Libya'da demokratik parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerin düzenlenmesi olduğu ifade ediliyor.
Ekonomi ve petrol
Berlin zirvesinin ardından açıklanan karar metninde tüm tarafların Libya Merkez Bankası ve Libya Ulusal Petrol Şirketi gibi kurumların bütünlüğünün korunmasına verdiği önem dile getiriliyor.
Tüm taraflara ülkenin petrol tesisleri altyapısını korumaları çağrısı yapılıyor ve "Enerji kaynaklarının gayrimeşru yöntemlerle sömürülmesinden kaçınılmalı" deniyor.
Hafter ve Sarraj arasında temas
Berlin zirvesi kararlarında, siyasi sürecin ne zaman nasıl başlayacağına dair somut bir madde bulunmuyor.
Ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında UMH Başbakanı Sarraj ve General Hafter'in belirleyeceği beşer kişilik delegasyonların gelecek birkaç gün içerisinde İsviçre'nin Cenevre kentinde görüşeceğini ifade etti.
Bu görüşmelerin daha çok mevcut ateşkesin sürekliliğini sağlamak adına krizin askeri boyutuna odaklanacağı belirtildi.