ABD: Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki haklarını destekliyoruz
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon, Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki enerji işbirliğinde Rum yönetiminin sondaj faaliyetlerini desteklediklerini söyledi.
ABD'nin enerjiden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon, Lefkoşa'da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve İsrail enerji bakanlarıyla üç ülkeden teknik heyetlerin bir araya geldiği toplantıya katıldı. Fannon, Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz faaliyetlerinde güvenliğin artırılması ve ortaya çıkabilecek acil durumlara karşı hazırlıkların tartışıldığı toplantı öncesinde açıklamalarda bulundu.
Fannon, ABD yönetiminin Doğu Akdeniz'de siyasi işbirliği ve refahı artıracak enerji ortaklıklarını desteklediğini belirterek istikrarı zedeleyecek kışkırtıcı eylemlerden kaçınılmasını istedi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Washington yönetiminin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin münhasır ekonomik bölgesindeki enerji kaynaklarını kullanma hakkını ve Ada'yı yeniden birleştirecek bir anlaşma çerçevesinde kazancın Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında paylaşılmasını desteklediklerini belirtti.
Bölgesel işbirliğinde ABD'li şirketlerin katılımını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Fannon, Amerikan şirketlerinin bölgede yeni enerji kaynaklarının keşfinde de rol oynadığının altını çizdi. Amerikan enerji devi ExxonMobil ve Qatar Petroleum geçen yıl Kıbrıs açıklarında yaklaşık 224 milyar metreküplük, bölgede şimdiye kadar bilinen en büyük doğal gaz rezervlerini keşfetmişti. Güney Kıbrıs, ilan ettiği münhasır ekonomik bölgede ExxonMobil ve Qatar Petroleum'un yanı sıra İtalya'dan ENI ve Fransa'dan Total'e de sondaj izni vermişti.
"Kıbrıs'a kilit rol düşüyor"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Doğu Akdeniz'de şekillenen yeni enerji koridorunda "inanılmaz derecede önemli bir rol oynayabileceğini" belirten Fannon, tüm tarafları "istikrarsızlık yaratacak kışkırtıcı eylemlerden kaçınmaya" çağırdı ve bu konuda tutumlarının çok net olduğunu vurguladı.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, "enerjinin işbirliği için gerçek bir katalizatör olduğunu ve ABD'nin bu alanda en üst düzey destek vermekte kararlı olduğunu" vurguladı.