ABD ile İran arasında son 2 ayda neler yaşandı?
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın, uçak gemisi taarruz grubu ile bir bombardıman görev gücünü Ortadoğu'ya sevk edeceklerini duyurmasıyla başlayan gerilimli süreçte ABD ile İran arasında son 2 ayda neler yaşandı?
2015 yılında, ABD'de Barack Obama'nın başkan olduğu dönemde P5+1 (BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olan ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere ile Almanya) ve İran arasında imzalanan anlaşma ile İran, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında tartışmalı nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı kabul etmişti.
Anlaşmayla Tahran yönetimi, çalışmalarını, nükleer güç tesisinde kullanılabilecek yüzde 3 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum üretme kapasitesinde sınırlandırma ve 20 bin olan santrifüj sayısını 10 yıl boyunca 5 bin 60 ile sınırlı tutma sözü verdi. Nükleer silah üretiminde kullanılan uranyumun ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmesi gerekiyordu.
BloombergHT'nin haberine göre; İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlama sözüne karşılık Batılı ülkeler, İran'ın ekonomisini etkileyen yaptırımları kaldırma sözü verdi. İran, ülke dışındaki 100 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarına erişim hakkını, dünya pazarlarına petrol satma imkanına sahip oldu.
Ancak ABD Başkanı Trump, İran ile yapılan anlaşmaya karşı çıktı. Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Trump, İran'ın balistik füze programını kapsamaması ve üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına dönmesine imkan veren hükümler içermesi nedeniyle anlaşmayı "kusurlu" olarak niteledi. ABD Başkanı Donald Trump Temmuz 2015'te İran ile bazı ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında imzaladığı nükleer anlaşmadan çekildiğini açıkladı.
Trump'ın ülkesini İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekmesiyle başlayan, İran'a yönelik sert yaptırımlarla devam ABD-İran geriliminde tansiyon giderek tırmanıyor.
Geçtiğimiz günlerde The New York Times, Pentagon'un bölgeye 120 bin ABD askeri gönderme planı üzerinde çalıştığını yazarken, Washington Post gazetesinde Ishaan Tharoor imzasıyla yayınlanan yazısında "Beyaz Saray, İran'la savaşa giden bir yol inşa ediyor" denildi.
Körfezde ABD-İran gerilimi nasıl derinleşti?
6 Mayıs
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran'a mesaj vermek üzere "USS Abraham Lincoln" uçak gemisi taarruz grubu ile bir bombardıman görev gücünü Ortadoğu'ya sevk edeceklerini duyurdu.
ABD'nin İran ile bir çatışmanın peşinde olmadığını iddia eden Bolton, "Ancak herhangi bir saldırıya yanıt vermek için tam hazırız." değerlendirmesinde bulundu.
12 Mayıs
İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade, ABD'yi Basra Körfezi'ndeki savaş gemisini vurmakla tehdit etti.
ABD uçak gemisinin Basra Körfezi'ndeki konumunun İran unsurlarına yakınlığına işaret eden Hacızade, "ABD'lilerin durumu dişlerimiz arasındaki et gibi. Eğer hareket ederlerse başlarına ineriz. Daha önce bunlar bizim için tehditti şimdi ise bir fırsat." ifadelerini kullandı.
14 Mayıs
Suudi Arabistan Enerji, Sanayi ve Madeni Kaynaklar Bakanı Halid el-Falih, doğu bölgesindeki rezervlerden batı sahilindeki limana petrol taşıyan boru hattı üzerinde bulunan 2 pompa istasyonuna drone saldırısı düzenlendiğini duyurdu.
Saldırı sonucu 8 numaralı istasyonda yangın çıktığını, maddi hasar meydana geldiğini ifade eden Falih, milli petrol şirketi Saudi Aramco'nun hatta petrol akışını durdurduğunu aktardı. Falih, son zamanlarda Körfez ülkelerinde önemli noktalarda yapılan bu saldırıların yalnızca Suudi Arabistan'ı hedef almadığını, küresel ekonomiyi ve dünyaya petrol akışını hedef aldığını söyledi.
16 Mayıs
Petrol fiyatları, Ortadoğu'da artan gerilimin dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin arasında şiddetlenen ticaret savaşına ağır basmasının ardından Nisan başından bu yana en büyük haftalık kazancını gerçekleştirdi.
Suudi Arabistan, İran'ı 16 Mayıs haftasında petrol pompa istasyonlarına drone saldırısı düzenlemekle suçladı. Konu hakkında bilgiye sahip kaynaklara göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD'yi İran ile savaşa çekme konusunda temkinli olduğu ancak yönetimde İran'a nasıl yaklaşılacağı konusunda fikirlerin bölünmüş olduğu düşünülüyor.
12 Haziran
Yemen'deki Şii Husiler, Suudi Arabistan'ın güneybatısındaki Abha Uluslararası Havaalanı'na füze saldırısı düzenledi. Saldırıda en az 26 sivil yaralandı.
13 Haziran
İki petrol tankeri Basra Körfezi girişi yakınlarında düzenlendiği söylenen saldırılar sonucu hasar gördü ve bu durum, ABD ve İran arasındaki askeri çekişmenin sonlandırılmasına ilişkin diplomatik çabaların başarısızlığa uğrayacağı endişelerini artırdı. Bunun sonucunda petrol fiyatları sert yükseldi.
Aralarında Japonların işlettiği bir gemiye düzenlenen saldırının da olduğu bu olaylar, son bir ayda dünyanın deniz yoluyla petrol akışının yüzde 40'ının gerçekleştirildiği Hürmüz Boğazı kontrol noktasında gemilere düzenlenen ikinci saldırı oluşturdu.
17 Haziran
İran resmi televizyonuna konuşan Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, Haziran ayı sona ermeden düşük zenginleştirmeli uranyum seviyesinin geçileceğini açıkladı. Avrupalı ülkelere seslenen sözcü, ABD yaptırımlarına karşı konuşmayı bırakıp İran'a yardım için harekete geçmelerini istedi. ABD'nin yaptırımlarına karşı Kapsamlı Ortak Eylem Planı taraf ülkelere 60 gün süre veren İran, zenginleştirilmiş uranyum kapasitesini artıracağını açıklamıştı.
ABD'nin 2018'de KOEP anlaşmasından tek taraflı çekilmesinin ardından İran'a yönelik yaptırımları hayata geçirmesi, bu ülkede ekonomik sorunlara yol açmasının yanı sıra KOEP'e taraf Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle İran'ın ticari ilişkilerini olumsuz etkilemişti.
AB, İran ile ticaret yapan Avrupalı firmaların yaptırımlardan zarar görmemesi için INSTEX adlı ödeme mekanizmasını hayata geçireceğini duyurmuş, geçen uzun süreye rağmen mekanizma hayata geçirilememiş, bu durum İran'ın tepkisine yol açmıştı.
20 Haziran
Devrim Muhafızları'na ait internet sitesinde yapılan açıklamada, İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri tarafından Umman Körfezi'ne kıyısı olan Hürmüzgan eyaletine bağlı Kuhmubarek kenti sahilinde ABD Hava Kuvvetleri'ne ait Global Hawk tipi İHA'nın vurularak düşürüldüğü kaydedildi.
ABD drone'unun düşürülmesi, ABD ile İran arasında askeri çatışmanın sadece bir zaman meselesi olduğu yolundaki endişeleri artırdı ve dünya petrol arzının üçte birinin sağlandığı bölgede tansiyonun yükselmesine sebep oldu.
ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını (İHA) düşürmesinin ardından Basra Körfezi ve Umman Körfezinin İran kontrolündeki hava sahasında Amerikan havacılık firmalarının uçuşlarına yasak getirdiğini açıkladı.
Konuyla ilgili olarak Beyaz Saray'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını düşürmesi konusunda, "Çok büyük bir hata yaptılar. İHA uluslararası hava sahasındaydı, bilimsel olarak bunun kanıtlarına sahibiz. (ABD'nin İran'a saldırı planı olup olmadığını) Yakında göreceksiniz." demişti.
Söz konusu İHA'nın düşürülmesinin "kasıtlı" olduğuna inanmadığını dile getiren Trump, "Sanıyorum bir general veya biri o İHA'yı düşürme yanlışını yaptı. Neyse ki İHA'da kimse (pilot) yoktu; eğer olsaydı bu büyük bir fark yaratırdı. Fakat hissiyatım şu, bu birinin yapmaması gerekirken yaptığı bir hataydı." yorumunda bulunmuştu.
ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), İran'ın ABD'ye ait bir insansız hava aracını (İHA) düşürmesinin ardından Basra Körfezi ve Umman Körfezi'nin İran kontrolündeki hava sahasında Amerikan havacılık firmalarının uçuşlarına yasak getirdiğini açıkladı.
Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, adı açıklanmayan bazı üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde ABD Başkanı Trump'ın İran'a yönelik bir saldırı kararından son anda vazgeçtiğini iddia etti.