Bülent Arınç'tan AK Parti'ye karşı yeni parti açıklaması: Affetmeyeceğim
Eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç, AK Parti'den ayrılan siyasetçilerin yeni parti kuracağı iddialarıyla ilgili konuştu.
Eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç, AK Parti'den ayrılan siyasetçilerin yeni parti kuracağı iddialarıyla ilgili, "Affetmeyeceğim bir tek şey var; AK Parti'nin karşısında bir başka parti kurup da, onunla AK Parti ile mücadele etmeye yeltenmeleri affedilecek bir şey değildir. Benim, bu yaşımdan sonra artık bana bu şerefleri bahşeden partiye ve Genel Başkana bağlı olmaktan başka bir seçeneğim yok ve bunu da şerefle taşıyacağım" dedi.
Aktif siyaseti bırakan Arınç, arabuluculuk ve hukuk danışmanlığı yaptığını söyledi.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yeni parti kurma hazırlığında olduğu iddialarına ilişkin de şu yorumu yaptı:
"Bu partide en küçük hizmeti yapmış olandan en büyük hizmetleri yapmış olanlara kadar, reddedilmeden, üstü kapatılmadan, trollerin ağzında parçalanmaya götürülmeden herkese kucak açılması ve onlara değer verilmesini arzu ediyorum. Bu yapılmazsa bu dedikoduların arkası kesilmez. Herkes her şeyi söyler. Ben arkadaşlarımı seviyorum. Ben AK Parti'den kim ayrıldıysa arkasından 'Oh oldu, ne iyi oldu da gittiler' dememiş bir insanım."
"Affetmeyeceğim bir tek şey var; AK Parti'nin karşısında bir başka parti kurup da, onunla AK Parti ile mücadele etmeye yeltenmeleri affedilecek bir şey değildir. Ama ayrılmıştır, AK Parti'ye olan küskünlüğü oluşmuştur. Ama kendi değerini muhafaza etmiştir, buna saygı duymalı. Ve onların AK Parti ile bütünleşmesini temin edecek tedbirler alınmalıdır. Benim, bu yaşımdan sonra artık bana bu şerefleri bahşeden partiye ve Genel Başkana bağlı olmaktan başka bir seçeneğim yok ve bunu da şerefle taşıyacağım."
"Bugün bunlar çok yazılıp konuşuluyor. Ben AK Partiliyim ve AK Partili olmaya devam edeceğim. Ben onların içerisinde bulunduğu şartları çok iyi bilen ve onların hukukunu gözetmeye çok gayret eden bir insanım. Onların yaşadıklarını Türkiye'de başkaları yaşasaydı daha farklı tepkiler verirlerdi. Ben herkesin hem özel hayatına hem kişiliğine saygı duyulmasını istiyorum."