Çin'in Rus petrolü ithalatı ikiye katlandı
Moskova'nın en büyük ekonomik ortağı olan Pekin, mayısta Rusya'dan 9.71 milyon ton petrol ithal edildiğini ve bunun Şubat 2022'deki miktarın iki katından fazla olduğunu belirtti.
(Fotoğraf: Kremlin / TASS / Sergei Karpukhin)
Çin yönetimi, Rusya'dan petrol ithalatının Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en yüksek seviyeye çıktığını duyurdu.
Çin'in açıklanan mayıs ayı gümrük verilerinde Rus petrolü ithalatının rekor kırması, Pekin'in giderek yalnızlaşan Kremlin'e "ekonomik bir can simidi" sunması olarak yorumlandı.
İki ülke arasındaki ticaret de geçen yıl 190 milyar dolara ulaşarak yine rekor kırdı.
Moskova'nın en büyük ekonomik ortağı olan Pekin, mayısta Rusya'dan 9.71 milyon ton petrol ithal edildiğini ve bunun Şubat 2022'deki miktarın iki katından fazla olduğunu belirtti.
Rakamlar iki ülke arasındaki ekonomik bağların daha da derinleştiğini ve mayısta toplam ticaretin Moskova'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana görülmemiş seviyelere yükseldiğini yansıtıyor.
İki liderin katıldığı mart ayındaki zirvede Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "sınır tanımayan" ortaklıklarını kutlamış, ticareti 2023'te 200 milyar dolara çıkarma sözü vermişti.
Rusya'nın gaz ihracatı, Ukrayna nedeniyle hedef olduğu Batılı yaptırımlarda 2022'de düştü.
Bu ay Rusya ekonomisi hakkında konuşan Putin, "eşi benzeri görülmemiş" yaptırımların ardından geçen yılın ikinci çeyreğinin "en zor" dönem olduğunu söyledi.
Avrupa'nın başka enerji tedarikçileri araması üzerine Moskova, halihazırda Sibirya'nın Gücü boru hattıyla bağlı olduğu Çin de dahil olmak üzere alternatif alıcılara yöneldi.
Şi ile yaptığı görüşmenin ardından Putin, Sibirya'nın Gücü 2 projesi konusunda "tam anlaşmaya varıldığını" söyledi. Fakat Pekin, şu ana kadar açık bir teyitte bulunmaktan kaçındı.
Yılda 50 milyar metreküp doğal gazın Çin'e taşınmasını sağlayabilecek boru hattı, Rusya'dan Almanya'ya uzanan Kuzey Akım 2 projesinin toplam kapasitesine eşit.
İki ülke arasında 'yeni dönem'
Ukrayna'nın işgalinden bu yana stratejik ortaklıklara daha da ağırlık veren iki ülke, son yıllarda ekonomik işbirliği ve diplomatik temaslarını da artırmaya başlamıştı.
Pekin savaşta tarafsız olduğunu söylese de Moskova'yı kınamayı reddetmesi ve bu ülke ile olan yakın bağları nedeniyle Batılı ülkeler tarafından eleştiriliyor.
Analistler Çin'in Rusya ile ilişkilerde üstünlüğü elinde tuttuğunu ve Moskova'nın uluslararası izolasyonu derinleştikçe bu üstünlüğün de arttığını söylüyor.
Şubat ayında Pekin, Batılı ülkelerin Rusya'nın ele geçirdiği toprakların çoğunu elinde tutmasını sağlayabileceğini söylediği çatışmaya "siyasi çözüm" çağrısında bulunan bir belge yayınlamıştı.
Mart ayında ise Moskova'da yapılan zirvede Şi, Putin'i Pekin'i ziyaret etmeye davet etmiş, iki lider ilişkilerin "yeni bir döneme girdiğini" ilan etmişti.
Geçen ay da Çinli lider, Başbakan Mikhail Mişustin ile yaptığı görüşmede Moskova'nın "temel çıkarları" konusunda "kesin desteğini" sundu.
Kaynak: Euronews