Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşıyla görüşmelerinde öne çıkan başlıklar neler?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşıyla görüşmelerinde öne çıkan başlıklar neler?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD'li mevkidaşı Antony Blinken'in F-16, Esed rejimi, Ukrayna ve Suriye ile ilgili konularda görüşmelerde bulunması bekleniyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Türkiye’nin satın almak istediği F-16’ların onayı açısından kritik bir dönemde Washington’da Stratejik Mekanizma toplantısı kapsamında bir araya gelecekler.

İki bakanın F-16 konusu dışında Suriye ve Ukrayna’da devam eden savaşları değerlendirmeleri, bu kapsamda özellikle Ankara’nın Şam ile yakınlaşmasını ve Washington’un YPG ile devam eden işbirliğini ele almaları bekleniyor. NATO’nun İsveç ve Finlandiya’yı bünyesine alarak genişlemesi Bakan Blinken’ın gündeminde önemli bir yer tutuyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre, 2022’de kurulan ve dışişleri bakanları düzeyindeki ilk toplantısı Mayıs ayında New York’ta gerçekleştirilen Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması, ikinci bakanlar toplantısını bugün Washington’da yapacak.

Toplantıya Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve ABD'li mevkidaşı Blinken başkanlık edecekler.

Çavuşoğlu-Blinken görüşmesi birçok açıdan kritik bir döneme rastlıyor. İki bakanın görüşmesinden sadece bir gün sonra Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye F-16 satışına ilişkin resmi görüşünü iletmesi bekleniyor.

İki dışişleri bakanının masasındaki en önemli konu başlığını da bu satışa onay verilip verilmeyeceği oluşturuyor. Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan gerilimin 2021 sonuna doğru düşmesinin ardından Türkiye, F-35 savaş uçağı programından çıkartılması nedeniyle hava gücünde zafiyet yaşamamak için ABD’den 40 yeni F-16 savaş uçağı ve mevcut filoları için de 79 adet modernizasyon kiti almak için resmi başvuruda bulunmuştu.

24 Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimini kınayan, Montreux Sözleşmesi uyarınca boğazları Rus savaş gemilerine kapatan ve Ukrayna’nın savunması için silahlı insansız hava araçları sağlayan Türkiye’nin bu pozisyonunu takdir eden Washington, hem Türkiye hem de NATO’nun hava gücüne destek olacağı gerekçesiyle F-16 satışına destek verdiğini ilan etmişti.

Biden yönetimi, ayrıca, ABD Kongresi’nden Türkiye’ye F-16 satışını koşula bağlayan adımlarını da etkisiz hale getirmiş ve sürecin önünü açmıştı.

Ankara’da yapılan değerlendirmelerde, başta Senatör Bob Menendez olmak üzere az sayıda senatörün satışla ilgili itirazını sürdüreceği ancak F-16 satışı için gerekli onayın Kongre’den çıkacağı öngörülüyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 Ocak’ta yaptığı bir açıklamada, Biden yönetiminin kararlı duruş gösterdiğini kaydederken, Kongre ilk aşamada reddetse bile Başkan Biden’ın satış onayını bir kez daha Kongre’ye iletebileceğini, ikinci aşamada ret için en az üçte iki çoğunluğun olması gerektiğini bunun da Amerikan siyasi tarihinde pek sık yaşanan bir durum olmadığını kaydetmişti.

Hem Ankara hem Washington F-16 satış sürecinin sorunsuz tamamlanmasını son dönemde normalleşme sinyalleri veren Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli bir adım olarak görüyorlar.

ABD'nin 'Türk-Yunan denge politikası' bozuldu mu?

Buna karşın ABD yönetiminin Türkiye’ye satılacak F-16’lar ile Yunanistan’ın talep ettiği F-35 satışını aynı dönemde Kongre’ye iletmesi Ankara’nın rahatsızlığını saklamadığı bir gelişme oldu. Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz bunalımının başladığı 2019’dan bu yana ABD’nin izlediği tarihi Türk-Yunan denge politikasını Yunanistan lehine bozduğunu belirten Ankara, bu konudaki rahatsızlığını her platformda iletmeye devam ediyor.

Çavuşoğlu, 15 Ocak açıklamasında, bu konuda Ankara’da yaşanan hayal kırıklığını ve denge politikasının değişmesinin bölgeye olabilecek olumsuz yansımalarını Blinken ile yapacağı görüşmede dile getireceğini kaydetmişti. Ankara, Washington’u Kıbrıs Cumhuriyeti’ne 1987’den beri uyguladığı silah ambargosunu kaldırarak adadaki Türk-Rum dengesini bozmakla da suçluyor.

ABD: İsveç-Finlandiya için NATO onayı verilsin

Türkiye ile süren F-16 satış sürecinin ABD açısından bir başka önemi de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından NATO’ya katılım başvurusunda bulunan İsveç ve Finlandiya’ya ilişkin onay sürecine olumlu yansıyacak olması.

İki İskandinav ülkesinin PKK ve diğer örgütlere serbestlik vermesi, faaliyetlerini engellememesi ve önde gelen liderlerine sığınma hakkı vermesinden dolayı ittifaka katılımını öteleyen Ankara, gerekli Meclis onayının ancak 2022 Haziran ayında imzalanan üçlü protokolde yer alan unsurların tamamen uygulanması durumunda verileceğini kaydediyor.

ABD’nin liderlik ettiği önde gelen Batı ülkeleri ise İsveç ve Finlandiya’nın koşulları karşıladığını ve bir an önce ittifaka katılarak Rusya’ya güçlü bir mesajın verilmesi gerektiğini düşünüyorlar. ABD Dışişleri Bakanı’nın bu konuda Washington’un yaklaşımını Çavuşoğlu’na bir kez daha aktarması öngörülüyor.

Ancak Ankara’da yapılan değerlendirmeler, geçen hafta Stockholm’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan gösterilerin ardından gerekli onayın Türkiye’de Mayıs ayında yapılması beklenen seçimlerden önce olmasının güçleştiğini gösteriyor.

Ukrayna savaşı ve yaptırımlar da gündemde

Gelecek ay birinci yılını dolduracak Ukrayna savaşı ve bu süreçte Türkiye’nin savaşan iki taraf arasında gerçekleştirdiği arabuluculuk süreçleri de iki bakanın gündeminde olacak. Genel itibarıyla Türkiye’nin savaşın başladığı andan bu yana izlediği politika ve attığı adımlar Washington’da olumlu karşılanıyor.

Bu adımlar arasında küresel gıda güvenliği için Türkiye’nin BM ile başlattığı tahıl koridoru girişimi, esir takası ve Zaporijya nükleer santralinin güvenliğin sağlanması gibi girişimler bulunuyor.

Savaşın ilk döneminde Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasında ateşkes ve kalıcı anlaşma sağlanması için adımlar da atmış ama süreçte ilerleme sağlanamamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, basına yaptıkları açıklamalarda, isim vermeden ABD ve diğer önde gelen Batılı ülkeleri savaşı devam ettirmekle suçlamışlardı.

İki bakanın bugünkü görüşmelerinde de bundan sonraki süreçte izlenecek politikaları ele almaları öngörülüyor. Türkiye, Batı’nın Ukrayna’ya giderek daha da sofistike silah sistemleri vermesinin savaşın şiddetini ileriki aylarda artıracağı kaygısında. ABD ve diğer Batılı ülkeler ise Ukrayna’ya desteğin artarak devam etmesi dışında bir yol olmadığı düşüncesinde.

ABD açısından Türkiye’ye verilecek önemli mesajlar arasında Rusya’ya uygulanan ambargoların delinmemesi çağrısı bulunuyor. Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılamayan, hava sahasını açık tutmaya devam eden Türkiye, Rus ekonomik sisteminin dünya ile bağlantısını devam ettirmesi ve ihtiyaç duyduğu ürünleri temin etmesi açısından önemli bir köprü olarak görülüyor.

Türkiye-Rusya arasındaki ticaret hacminin geçen senelere oranla yüzde 150 oranında artması, Türkiye’de açılan Rus şirketi sayısının giderek artması bunun önemli bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Hem ABD hem de AB Türkiye’ye yaptırımlar konusunda uyarılarını devam ettiriyorlar ve ihlalin görülmesi durumunda Türk şirketleri ve ekonomisinin zarar göreceği uyarısında bulunuyorlar.

ABD, 'Esed rejimi ile diyalog' konusunda rahatsızlığını saklamıyor

Çavuşoğlu-Blinken görüşmesinde önemli yer tutacak bir diğer konu Suriye’de devam eden istikrarsızlık ve bu kapsamda Türkiye ile Esed rejimi arasında Rusya arabuluculuğunda başlayan diyalog süreci.

ABD, Şam yönetimi ile hiçbir ülkenin temas kurmaması gerektiğine ilişkin mesajını Aralık ayı sonunda Türkiye, Esed rejimi ve Rusya savunma bakanlarının Moskova’da yaptıkları ilk görüşmenin ardından birden fazla kez kamuoyuna verdi.

Çavuşoğlu-Blinken görüşmesinde Türk tarafının süreçle ilgili bilgi vermesi ve bu yakınlaşmanın özellikle ABD’nin YPG'yi desteklemeye devam etmesinin sonuçlarından biri olduğu mesajını vermesi bekleniyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’ye hareketinden önce İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile düzenlediği basın toplantısında, YPG’nin bazı ülkelerden aldığı destek ile "Suriye’yi bölmek ve bir terör devleti kurmak amacında olduğu" düşüncesini bir kez daha dile getirdi.

Türkiye, ABD ve Rusya’dan 2019’da verdikleri sözleri tutup YPG’yi Türkiye sınırından en az 30 kilometre güneye geri çekilmeye zorlamalarını bekliyor. Bu adımın atılmaması durumunda ise yeni bir sınır ötesi operasyonla başta Tel Rifat ve Münbiç olmak üzere Suriye’nin kuzeydoğusundaki YPG varlığını temizleyeceğini kaydediyor.

ABD ve Rusya ise yeni bir askeri operasyona karşı olduklarını açıkladılar. Washington’daki görüşmelerde ABD’nin bu yöndeki telkinlerini bir kez daha iletmesi bekleniyor.

tg-003.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.