Mali'de cunta ile Wagner'in sivil katliamları ve ABD'nin rolü
The Intercept ile paylaşılan yeni bir İnsan Hakları İzleme Örgütü raporuna göre, Malili askerler ve Rusya bağlantılı Wagner Grubu'nun üyeleri olarak tanımlanan yabancı savaşçılar, Aralık 2022'den bu yana Mali'nin orta kesiminde onlarca sivili yargısız olarak infaz etti ve zorla ortadan kaybetti. Araştırmacılar, geçmişte uzun süre boyunca ABD tarafından desteklenen Mali ordusunun ayrıca bir ordu kampında tutuklulara işkence yaptığını ve İslamcı militanlara karşı harekatının bir parçası olarak sivillere ait mülkleri tahrip edip yağmaladığını tespit etti.
Yarısı şiddetin tanığı olan ve ihlaller hakkında bilgi sahibi 40 kişiyle yapılan telefon görüşmelerine göre, Malili askerler bu vahşeti ülkenin merkezindeki dört köyde gerçekleştirdiler. Tanıklar, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne saldırıların çoğuna "beyaz", "Rus" veya "Wagner" olarak tanımladıkları, Fransızca konuşmayan yabancı silahlı adamların katıldığını söylediler.
Wagner Mali'de
Aralık 2021'de Mali cuntasının, Batı destekli terörle mücadele kampanyalarının başarısızlıkla sonuçlandığı yirmi yıla yakın bir sürenin ardından, ayda yaklaşık 11 milyon doların yanı sıra altın ve uranyum madenlerine erişim karşılığında, İslamcı militanlarla savaşmak üzere Wagner paralı askerlerinin görevlendirilmesine izin verdiği bildirildi. O zamandan beri, eski bir sosisli sandviç satıcısı olan Yevgeny Prigozhin tarafından yönetilen paramiliter bir grup olan Wagner, 2022'de 500 sivilin öldürüldüğü bir katliam da dahil olmak üzere, Mali ordusuyla birlikte yüzlerce insan hakları ihlaline karıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yeni bulguları bu korkunç bilançoyu daha da ağırlaştırıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün kıdemli Sahel araştırmacısı Ilaria Allegrozzi, The Intercept'e yaptığı açıklamada, "Mali ordusunun ve Wagner grubuyla bağlantılı müttefik yabancı savaşçıların, Mali'nin orta kesimlerindeki isyanla mücadele operasyonları sırasında sivillere karşı öldürme, zorla kaybetme ve yağmalama gibi ciddi ihlalleri tam bir cezasızlıkla gerçekleştirdiğine dair ikna edici kanıtlar bulduk." dedi ve ekledi: "Malili yetkililerin sorumluları tespit edip yargılamadaki başarısızlığı büyük olasılıkla sadece daha fazla şiddeti ve suçu körükleyecektir."
ABD'nin rolü
Birleşmiş Milletler, insan hakları grupları ve ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre, ABD yaklaşık yirmi yıldır Mali ve komşularına milyarlarca dolar askeri yardımda bulundu ve sivilleri terörize eden ordulara silah ve eğitim sağlayarak insan hakları ihlallerine olanak tanıdı. ABD'nin eğittiği subaylar -2020 ve 2021'de Mali hükümetlerini deviren darbeci liderler de dahil olmak üzere- defalarca darbe yaptı. Darbeler ABD yardımlarında kısıtlamalara yol açarken, Pentagon yetkilileri para akışını sürdürmenin bir nedeni olarak Wagner'in Afrika'da artan etkisine işaret etti.
Crisis Group'ta kıdemli analist olan ve 2020-2021 yılları arasında Pentagon'un Genel Danışmanlık Ofisi için ABD'nin Afrika'daki faaliyetleri konusunda danışmanlık yapan Sarah Harrison, Amerika'nın müttefiklerle ilişkileri güçlendirmek için güvenlik yardımına bel bağlamasında temel bir kusur olduğunu belirtti. The Intercept'e verdiği demeçte Harrison şunları söyledi:
"ABD'nin yabancı ülkelerle, özellikle de Mali gibi çatışma ve istikrarsızlık yaşayan ülkelerle sorumlu bir şekilde ilişki kurmak için daha kapsamlı yöntemlere güvenmesi daha mantıklı olacaktır. ABD'nin, belirli bir ülkeye askeri teçhizat ya da eğitim sağlayamadığı için bu ülkedeki nüfuzunun ciddi şekilde zayıfladığını düşünmesi söz konusu olmamalı."
Wagner katliamları
Yeni rapor, Malili ve Wagner askerlerinin geçtiğimiz Aralık ayından Mart sonuna kadar gerçekleştirdikleri ortak görevler sırasında yaşanan vahşeti belgeliyor. Örneğin 3 Şubat'ta kamuflaj giymiş onlarca beyaz savaşçı ve en az bir Malili asker helikopterlerle Séguéla köyüne helikopterle gitti. Köy sakinleri o gün köyde hiçbir İslamcı militanın bulunmadığını söyledi. Buna rağmen askerler kapı kapı dolaşarak erkekleri topladı, insanları dövdü, para ve mücevherlerini çaldı. Bir tanık, "Neredeyse sadece beyaz Wagner askerleri vardı, tüm operasyonu onlar yönetti. Ağır silahlıydılar, maskeliydiler, kamuflaj giyiyorlardı ve anlamadığımız ama Fransızca olmayan bir dil konuşuyorlardı." şeklinde konuştu.
Bölge sakinlerine göre dil bariyeri şiddeti daha da artırdı. Bir mağdur, araştırmacılara "Bazılarımız ne istediklerini anlamadığımız için talimatlarına uymadık ve bu yüzden askerler bizi daha da sert dövdü. Bizi demir çubukla dövdüler. Sırtıma ve kalçalarıma vurdular." dedi.
Beyaz askerler 17 adamı tutukladı ve götürdü. Hayatta kalanlar bunlardan sekizinin ve diğer beş erkeğin cesedini Séguéla'dan yaklaşık 40 mil uzakta buldular. İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından doğrulanan ve The Intercept tarafından incelenen bir videoya göre, kurbanlar infaz edilmeden önce bağlanmış gibi görünüyor. Bazılarının silahla vurularak öldürüldüğü, bazılarının ise boğazlarının kesildiği anlaşılıyor. Araştırmacılar tanıkları korumak için videoyu yayınlamıyor.
Görgü tanıklarına göre 6 Mart'ta Sossobé köyünde Malili askerler ve beyaz savaşçılar insanlara saldırdı ve beş sivili öldürdü. Yerel halk, Malili ve beyaz askerlerin 21 kişiyi tutukladığını, helikopterlerle götürdüğünü ve bunların bir daha görülmediğini söyledi. 23 Mart'ta yabancı askerler ve hükümet yanlısı milisler Ouenkoro köyünde insanları dövdü ve aralarında bir kadın ile 6 yaşında bir çocuğun da bulunduğu en az 20 sivili öldürdü. Rapora göre silahlı kişiler ayrıca 12 sivili tutuklayarak Sofara kasabasındaki bir ordu kampına götürdü ve burada işkenceye maruz bıraktı.
Mali hükümeti İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bulgularına itiraz ederek "insan haklarını desteklediklerini ve koruduklarını" savundu. Ancak yine de iddialar nedeniyle olası savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.
Mali darbesi ve ABD
Bu son zulümler ve daha önceki ihlaller, ilk olarak Ağustos 2020'de ABD Özel Harekat kuvvetleriyle çalışan, ABD eğitim tatbikatlarına katılan ve Florida'daki Ortak Özel Harekat Üniversitesi seminerine iştirak eden Albay Assimi Goita'nın Mali hükümetini devirmesiyle iktidarı ele geçiren bir askeri cunta tarafından işlendi. Goita, Mali'yi sivil yönetime döndürmekle görevli bir geçiş hükümetinde başkan yardımcılığı görevini üstlendi ancak kısa süre sonra 2021'de ikinci bir darbe gerçekleştirerek iktidarı tekrar ele geçirdi.
Darbeler, ABD'nin güvenlik yardımlarının pek çok türünün yasaklanmasına neden oldu, ancak Amerikan vergi mükelleflerinin dolarları yine de Mali'ye akmaya devam ediyor. Soyadını vermek istemeyen Jennifer adlı bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre, ABD Mali'ye 2020'de 16 milyon dolardan fazla, 2021'de ise yaklaşık 5 milyon dolar güvenlik yardımı sağladı. Bakanlığın Terörle Mücadele Bürosu şu anda Mali'ye 2 milyon dolar daha aktarmak için Kongre'nin onayını bekliyor.
ABD Afrika Komutanlığı'nın (AFRICOM) başındaki General Michael Langley, darbelerin ardından askeri yardımlara getirilen kısıtlamalara karşı çıkmıştı. Langley bu bahar Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'ne verdiği demeçte şunları söyledi: "Son zamanlarda yaşanan darbeler AFRICOM'un angajmanını engelleyen ABD kısıtlamalarını tetikledi ve bu askeri rejimleri Wagner'e olan bağımlılıklarını iki katına çıkarmaya zorladı. Her ne kadar iyi niyetli olsa da, ABD'nin darbe kısıtlamaları, risk altındaki Afrika ülkelerini istemeden de olsa militanlık ve yolsuzluk bataklığına daha da saplanmaya teşvik edebilir."
Langley, ABD tarafından eğitilen subayların 2008'den bu yana Batı Afrika'da Burkina Faso (2014, 2015, 2022), Gambiya (2014), Gine (2021), Mali (2012, 2020, 2021) ve Moritanya (2008) dahil olmak üzere en az 10 darbe gerçekleştirdiğinden bahsetmedi. AFRICOM Langley'in tutumu ve ABD'nin eğittiği çok sayıda darbeci hakkındaki sorulara yanıt vermedi ancak Mali'nin iktidardaki cuntasıyla "güvenilir, şeffaf seçimler yapma sözlerini tutmaları gerektiğini tartışmak için sınırlı iletişim" kurduklarını kabul etti. Sözcü John Manley son olarak bir AFRICOM yetkilisinin Ekim 2022'de Mali Başbakanı ve Savunma Bakanı ile bir araya geldiğini söyledi.
Bu bahar, ABD Afrika Özel Operasyonlar Komutanlığı'nın başındaki Tuğamiral Milton Jamie Sands, The Intercept'e ve diğer muhabirlere Wagner'in "varlığının ve faaliyetlerinin güvenli, istikrarlı ve emniyetli bir Afrika ile ters düştüğünü" söyledi. Ancak 2021'in sonlarında Wagner ile anlaşma yapan kişinin ABD'nin desteklediği Goita olduğundan bahsetmedi. Ayrıca Sahel'in güvenlik sorunlarının, ABD'nin Mali ve komşularına özel komandolar konuşlandırması ve askeri yardım akıtmasıyla artığını ve Rusya'nın bölgedeki önemli müdahalesinden çok daha öncesine dayandığını da kabul etmedi.
AFRICOM, Wagner'in Mali'deki etkisine karşı atılan adımlarla ilgili sorulara yanıt vermedi. Dışişleri Bakanlığı ABD'nin "Mali'yi barış ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşması için desteklemeye devam edeceğini" ifade etti.
Nick Turse tarafından kaleme alınan ve The Intercept'te yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.