Irak ve Lübnan protestoları İran'ı neden rahatsız ediyor?
Irak ve Lübnan'da halk, yolsuzluğun son bulmasını ve hükümetlerinin istifa etmesini istiyor.
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'da araştırmacı Neil Quilliam, İran'ın Lübnan ve Irak'taki etkisini artırmak için yıllar boyunca merkezi yönetimlere destek verdiğini, hükümet karşıtı protestoların bu ilişkiyi tehlikeye attığını öne sürüyor.
Quilliam, "Bu eylemler, İran'ın Lübnan ve Irak'taki çıkarlarını tehdit ediyor çünkü milli karaktere sahip olan bu gösterilerin hedefinde mevcut siyasi düzen var. Bu düzen, İran destekli gruplar tarafından ayakta duruyordu." ifadelerini kullanıyor.
İran protestolardan Batı'yı sorumlu tutuyor
Uzmanlar Beyrut ve Bağdat hükümetlerinin güç kaybetmesinin İran'ın bölgedeki etkisinin azalması anlamına geldiğini belirtiyor.
Irak'ta 2003 yılında Saddam Hüseyin'in indirilmesinin ardından yerine geçen Şii hükümet, bugünlerde Irak halkı tarafından yolsuzlukla suçlanıyor. Lübnan'da ise aynı durum hükümet ve içindeki Hizbullah müttefiki gruplar için geçerli.
İran lideri Ali Hamaney, halk ayaklanmasının arkasında Batı'nın bulunduğunu iddia ediyor. Çarşamba günü yaptığı açıklamada Hameney, ABD ve Batılı istihbarat örgütlerinin "kaos alevini körüklediği" ifadesini kullandı.
Halk da İran'ın müdahalesinden rahatsız
London School of Economics'te Ortadoğu siyaseti profesörü Fawaz Gerges, "İran, iki ülkede de yaşanan gerginlikten ve karmaşadan uzak durmak istiyor ama bunu yapma imkanı kısıtlı çünkü göstericilerin hedefinde İran'ın yerel müttefikleri olan silahlı kuvvetler de var." açıklamasını yapıyor.
Paris'te bulunan siyasal bilimler enstitüsü Science Po'da araştırma görevlisi Clement Therme ise, halkın İran'ın müdahalesinden haberdar olduğunu ve bundan rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
Irak'ta geçen hafta yapılan eylemlerde "İran dışarı! Irak özgür kalacak" sloganları atan göstericiler İran bayrağı yakarken görüntülenmişti.
Irak'ta çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği eylemlerde, Başbakan Adil Abdulmehdi'nin görevde kalması için İran'ın devreye girdiği öne sürülmüştü.