İsrail Trump'ın seçimleri kaybetmesinden endişeli
İsrailli siyasetçilerin, Trump'ın seçimleri kaybetmesinin ardından Avrupa'nın yaptırımlarıyla karşı karşıya kalmaktan endişe duyduğu bildirildi.
16 Avrupa ülkesinin İsrail hükümetine gönderdiği mektup metninin yayınlanmasının ardından, işgal altındaki Doğu Kudüs’te yerleşim yerleri projesi protesto edildi. Bu kararın uluslararası hukuka aykırı olması sebebiyle karardan derhal vazgeçilmesi istendi. Tel Aviv’deki siyasetçiler ve yetkililer ise bu mesajın Batı’nın uygulayabileceği yaptırımlara kapı açmasından endişeli.
Siyasi kaynaklar, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın bu mesajı çok geç olmadan ciddi bir şekilde ele alınması gereken bir uyarı olarak kabul ettiğini belirterek bunun Avrupalıların geçen mayıs ayında gönderilen bir diğer mektup ile birlikte ikinci mesaj olduğuna dikkat çektiler. 11 Avrupa ülkesinin yer aldığı ilk mektupta Filistin devletinin tanınması da dahil olmak üzere İsrail'in ilhak planına karşı yaptırımların hazırlanması talep ediliyor. Mektupta Belçika, İrlanda, İtalya, Fransa, Malta, Portekiz, İsveç, Danimarka, Lüksemburg, Hollanda ve Finlandiya dışişleri bakanlarının imzası bulunuyor.
Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, İspanya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, İsveç tarafından gönderilen son mektupta ise İsrail Dışişleri Bakanlığı’na Kudüs'ün kuzeydoğusunda yer alan E-1 bölgesindeki inşaat projesinden Avrupa'nın büyük endişe duyduğunu belirten bir protesto notu yer alıyor. Bahsi geçen ülkeler bu anlaşmanın Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası hukuk uyarınca Batı Şeria'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantıyı keseceğini ve tüm barış sürecini tehdit edeceğini vurguladılar.
Büyükelçiler tarafından hazırlanan mesajda, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki stratejik ve hassas alanlardaki İsrail yerleşimlerinin genel olarak uluslararası insan hakları hukuku uyarınca yasa dışı bir eylem olduğu belirtildi. Bunun, Kudüs'ün diğer bölgelerindeki Filistin devleti üzerinde yıkıcı etkisi olacağı ve uluslararası olarak kabul edilmiş iki devletli çözüm için müzakere olasılığını ciddi şekilde baltaladığı hatırlatıldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen temmuz ayı başında Batı Şeria’nın yüzde 30’unda ilhak uygulamaya yönelik verdiği sözünü tutamayarak yerleşimcileri öfkelendirdi. Netanyahu E-1’deki yerleşim projesinin uygulanması için talimat verdiğini belirterek 3 bin 500 konut inşaatının da başlangıcını duyurdu.
Netanyahu, 'hassas ve tehlikeli' olarak nitelendirilen bu projeyi kabul etmeyen uluslararası arenayı görmezden gelerek Batı Şeria'yı iki ayrı parçaya ayırmaya çalışıyor. Avrupa ülkeleri ve ABD'deki önceki yönetimler bu duruma karşı çıkarken BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nikolay Miladinov da proje konusunda uyarıda bulundu. Miladinov, İsrailli yetkilileri uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalar temelinde Filistin-İsrail müzakerelerinin yeniden başlaması ihtimalini daha da tüketen, tek taraflı eylemlerden kaçınmaya çağırdı.
Diğer yandan siyasi kaynaklar İsrail’in ABD’li Demokrat başkan adayı Joe Biden’ın konuya dair siyasi çalışmalarını takip ettiğini aktardılar. ABD basınında yer alan haberlerde, Biden’ın kazanması halinde ABD’nin İsrail’e askeri desteğe devam edeceği belirtilirken yerleşim ve ilhak kararlarına ise karşı olduğuna dikkat çekildi. Bu durum ise Tel Aviv’in endişelenmesine yol açtı.