Medheli Hareketi neden İhvan'a düşmanlık besliyor?
Selefi ilim adamlarından Rebi el Medheli'nin Müslüman Kardeşler'e karşı laik iktidarları destekleme fetvası Libya'da oldukça ses getirdi.
Suudi Arabistan vatandaşı 'Selefi' ilim adamlarından Rebi el Medheli, Libya’da faaliyet yürüten İhvanı Müslimin (Müslüman Kardeşler) cemaatine ağır ithamlarda bulunarak hedef gösterdi. İhvanı Müslimin’i Şiilerden sonra İslam dünyasının en yalancı fırkası/topluluğu olarak niteleyen el Medheli, geçtiğimiz günlerde genel olarak İslam ümmetine ve özel olarak Libya’da Selefi tandanslı cemaatlere yönelik yayınladığı fetvada İhvanı Müslimin hareketini ‘laik’ olarak vasıfladı.
Suudi Arabistan, Mısır ve bazı Arap ülkelerinde aktif olan el Medheliye akımı, İhvanı Müslimin hareketine karşı duruşları ile biliniyor.
Rebi el Medheli yayınladığı açıklamada, Libyalıları “Allah’ın dinine yardım etmeye ve bu dini İhvanı Müslimin’den korumaya” çağırdı. İhvanı Müslimin hareketini Yahudi, Hristiyan ve IŞİD’ten daha tehlikeli gören el Medheli, İhvan hareketinin Selefilere karşı düşmanlık gösteren grupların en tehlikelisi olduğuna, Selefileri Müslüman görmeyerek onlarla savaştığına inanıyor.
El Medheli’nin açıklaması, bölge uzmanları tarafından; Bingazi kentindeki İslamcı gruplara karşı savaşan Halife Hafter liderliğindeki karşı devrim hareketine bir destek olarak yorumlanıyor. Söz konusu açıklamanın, Medheli taraftarlarıyla İhvan arasında bir savaşın patlak vermesine neden olabileceği ifade ediliyor.
Rebi’ el Medheli’nin Libya’daki İhvan cemaatine karşı bu tavrı, birçok endişeli soruyu beraberinde getirdi.
El Medheli laik olmakla suçladığı İhvan hareketine karşı, laik ve Batı yanlısı Halife Hafter gibi bir lideri destekliyor oluşu neyi ifade ediyor?
Şaşırılmayacak Bir Durum
Rebi el Medheli’nin bu çıkışı birçok İslamcı ilim adamı ve yazar tarafından garip karşılanmadı. El Medheli’nin bu tavrının garipsenmeyeceğini vurgulayan Suudi yazar Sultan el Cumeyri, onun her zaman yöneticilerin yanında yer aldığını, eskiden nasıl Kaddafi’nin yanında yer aldıysa bugün de Halife Hafter’in yanında yer alacağı değerlendirmesinde bulundu.
El Medheliye akımının İhvan’a karşı nefret dolu açıklamalarına yönelik Arabi 21 sitesinin sorularını yanıtlayan Sultan el Cumeyri şu ifadeleri kullandı: “El Medheliye akımının düşman listesinin ilk sırasında İhvan cemaati yer alıyor. Belki de düşman olarak Şeytan’dan bile daha önceliklidir İhvan onlar için. Söz konusu bu cemaatin İhvan’a karşı düşmanlığı meşhurdur. İhvan’a saldıran, onları kötüleyen bir çok kitapları ve çalışmaları bulunmakta.”
Sultan el Cumeyri "Camiyye Lideri" olarak nitelendirdiği el Medheli hakkında şu açıklamada bulundu: “Suudi Arabistan’da bu akımın çok fazla bir saygınlığı yok. Ancak Libya’da bazı Selefi cemaatler Rebi el Medheli’yi dikkate alıp saygı gösteriyor. Rebi el Medheli’nin Suudi Arabistan’da saygı gören ve dikkate alınan bir kişilik olduğunu sanıyorlar. Oysa durum düşündüklerinin tam aksinedir.”
Camiyye Hareketi nedir?
Camiyye Hareketi (es Selefiyyetu’l Camiyye), aslen Etiyopyalı olan ve 1950’lerde şer’i ilim için Suudi Arabistan’a giden Muhammed Eman el Cami tabilerine takılan bir isim. Muhammed el Cami, 1990 yılında 2. Haliç savaşında Saddam Hüseyin’in Kuveyt işgalinden sonra Iraklı kuvvetlere karşı yabancı kuvvetlerden yardım almaya karşı çıkan ilim adamlarına sert çıkışlarıyla tanınıyor.
Bütün İslami hareketlere düşmanlığıyla ve siyasi rejimlere yakınlığıyla bilinen, siyasi rejimlere başkaldırılmayacağı ve onlara mutlak itaat edileceği yönünde fetvaları bulunan Muhammed Eman el Cami, 1995 yılında vefat ettikten sonra söz konusu hareketin başına Rebi el Medheli getirildi.
Libya’daki Selefileri İhvan’a karşı kışkırtan Rebi el Medheli’nin fetvası hakkında açıklama yapan Ürdün asıllı Araştırmacı ve Davetçi Cemal Paşa şunları ifade etti: “Rebi el Medheli, İslami cemaatlere ve İslami hareketlere karşı düşmanca davranan son isim olarak biliniyor. İhvan cemaati, Tebliğ hareketi ve metodolojik farklılığa sahip Selefiler onun hedef tahtasında ilk sırayı teşkil ediyor. Sadece Seyyid Kutup hakkında birçok kitabı bulunuyor bu cemaatin. Söz konusu bu kitaplarda Seyyid Kutup için çirkin suçlamalar bulunduğu gibi onun akidesinin bozuk olduğu iddialarına yer veriliyor.”
Cemal Paşa, el Medheli’nin İslami hareketlere karşı düşmanlığını ilmi, kişisel ve metodolojik sebepler olarak yorumluyor. Libya’da şu anda yaşanan olayları ve siyasi dinamikleri dikkate almaksızın sadece kişisel düşmanlıklarının bir sonucu olarak görüyor.
Alimlerin halkıyla savaşan diktatör ve laik kuvvetlerin yanında yer almasını çirkinlik olarak yorumlayan Cemal Paşa şu soruyu soruyor: “Diktatör zalimler, İslam için çabalayan İhvanı Müslimin hareketinden daha mı yakın onlara?”
Cemal Paşa, “Libya’daki İhvan hareketine saldıran el Medheli’nin duruşu, Mısır’da faaliyet yürüten Selefi Nur Partisi'nden farksızdır. Onlar da İhvan’a karşı darbeci Sisi’nin yanında yer aldılar. Görüşleri bir, tutumları birdir. İslam için çalışanlara düşmanlık beslerken diktatör rejimlerin yanında yer alıyorlar.”
Mağripli Selefiler Öfkeli
Rebi el Medheli’nin fetvasının ardından Mağripli birçok ilim adamı el Medheli’yi tenkit eden açıklamalar yayınladı. Mağripli Alimler Birliği tarafından yayınlanan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Müslümanlar arasında fitne çıkarmaya ve Ehli sünnet içinde nefret ve düşmanlık tohumları ekmeye davettir bu."
Kuzey Afrika'da çeşitli faaliyetlerde bulunan Selefi aktivist Hammad el Kibac, “El Medheli, diktatör rejimlerin ve kuvvetlerin çıkarlarına çalışan siyasi görevini açığa çıkarttı” ifadelerini kullandı. Yalan ve fitne olguları üzerine Libyalı halkın arasında savaş tohumları ekiyor değerlendirmesinde bulunan Hammad, bunun siyasi bir hamle olduğunu ve şer’i bir tavırla hiçbir alakalasının bulunmadığını ifade ediyor.
Çeşitli ilmi çalışmalarıyla İslam dünyasında önemli bir saygınlığı bulunan Hasan Kettani şunları dile getirdi: “El Medheli, sapık bir grubun şeyhidir. Yöneticiye itaat etmede Ehlisünnet’in en aşırı kutbunu temsil ediyor el Medheliye hareketi. Biz bu kimseleri Mursi’ye karşı binlerce masum insanın kanını döken darbeci Sisi’nin yanında yer aldığına şahit olduk. Kendilerini eksik gören gençleri kınamak ve azarlamak için resmi alimleri yüceltirler. Libya’da hükümete karşı Hafter’i destekleyen bu grup, fetva dairesine de karşıdırlar.”
Kaynak: Mepa News