Suriye'deki muhalif gruplar ve Soçi anlaşmasına yönelik tutumları

Suriye'deki muhalif gruplar ve Soçi anlaşmasına yönelik tutumları

Suriye'de faaliyet gösteren muhalif grupların Soçi anlaşmasına dair tutumları farklılık gösterdi.

Ä°lgili resim

Suriye'de son aylarda yaşanan birleşmelerin ardından, sahada faaliyet gösteren grupların sayısı azalmış, genel bir görünüm ortaya çıkmıştı. Bu atmosferde, Türkiye ve Rusya arasında varılan anlaşmayla bölgede Soçi sürecine girilmiş durumda.

Sahada varlık gösteren muhalif grupların Soçi anlaşmasına dair tutumları da farklılık gösterdi.

Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren 6 ana grup bulunuyor. Grupların Soçi anlamasına dair tutumları:

[PAGE]

Ceyşul İzze

Grup ilk olarak 2012 yılında rejimden ayrılarak Özgür Suriye Ordusu'na katılan Binbaşı Cemil Salih tarafından Liva Şuheda Latamina adıyla kuruldu. 2013 yılında başka grupların da katılımıyla Tecemmul İzze adını alan grup 2015 yılından bu yana mevcut ismiyle anılıyor.

Grup ağırlıklı olarak Hama'nın kuzey kırsalıyla İdlib'in güney kırsalında aktif. Burada yaklaşık 4 bin savaşçıya sahip olduğu düşünülen grubun, sahadaki tüm gruplarla iyi ilişkileri bulunuyor.

Ceyşul İzze'nin resmi tutumu, lideri Cemil Salih tarafından açıklandı. Salih'in ifadesi şöyle: "Pilotların ve roketlerin sivil halkımızı hedef almasına mani olan Türk kardeşlerimize teşekkürler."

Ceyşu'l İzze bugün yayınladığı açıklamayla da tampon bölgenin uygulanmasına dair bazı eleştiri ve yorumlarda bulundu. Grup, yalnızca muhaliflerin bölgesinde oluşturulacak bir tampon bölgeye karşı olduklarını, rejimin bölgesinde de tampon bölge kurulması gerektiğini belirtti.

[PAGE]

Ensaruddin Cephesi

Çoğunluğu yabancı savaşçılardan oluşan dört grubun (Şam el İslam Hareketi, Fecr el Şam el İslamiyye Hareketi, Ketibetul Hadra ve Ceyşul Muhacirin vel Ensar-CMVE) bir ittifakı olarak adını ilk kez 2014 yazında duyurdu. Ketibetul Hadra'nın CMVE'ye katılımı, bu grubun da 2015 yılında Nusra Cephesi'ne katılmasıyla oluşumda iki grup kaldı.

Grup, 2017 yılında Tahriru'ş Şam'ı oluşturan temel gruplardan biri oldu. Ancak yaklaşık bir sene sonra, grubun içerisinden yaklaşık 300 kişi olduğu belirtilen bir yapı ayrılma kararı aldı. Grubun aktif olarak yoğunlaştığı bir bölge mevcut değil.

Ensaruddin, 23 Eylül'de yayınladığı bir açıklamayla Soçi anlaşmasına karşı durduğunu belirtti. Grup anlaşmayı "Astana sürecinin devamı" olarak yorumlarken, sürecin "Şam cihadını yok edeceğini" öne sürdü. Grup tarafından yayınlanan açıklamayla Soçi mutabakatı kesin bir dille reddedildi.

[PAGE]

Heyet Tahrir el Şam

Suriye'de Nusra Cephesi ve Şam'ın Fethi Cephesi'nin devamı olarak görülen Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), 2017 yılında birçok muhalif grubun birleşimiyle oluştu. Süreç içerisinde HTŞ'ye katılan gruplar olduğu gibi Nureddin Zenki, Ceyşu'l Ahrar gibi önemli yapılar gruptan ayrıldı.

15 ile 20 bin arası mensubu olduğu düşünülen yapıda çok sayıda ağır silah, zırhlı araç ve tank da mevcut. HTŞ İdlib merkezi, Han Şeyhun, Morek, Kürt Dağı, Sermin, Serakib, Han Tuman, Bab el Hava gibi önemli bölgeleri elinde bulunduruyor.

Sahadaki en büyük ve etkili iki gruptan biri olan HTŞ, aynı zamanda mutabakata yönelik yorumu en çok merak edilen oluşum. Buna rağmen grubun mutabakata dair resmi bir açıklaması henüz yayınlanmadı.

HTŞ'nin önde gelen bazı isimleri ve gruba bağlı İba Haber Ajansı ise konuya dair açıklamalar yaptı.

HTŞ'ye bağlı medya kuruluşu, yapılan anlamayı Bosna Savaşı esnasında Srebrenitsa'da silahların teslimine dair yapılan anlaşmaya benzetti. İba Haber Ajansı anlaşmanın, "diğer bölgelerin rejime teslimini sağlayan Astana'nın devamı niteliğinde olduğunu", "Türkiye'nin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini" öne sürdü.

Soçi Anlaşması'na dair HTŞ'den en üst düzey yorum, grubun liderlerinden biri olan Ebul Feth el Fergali'den geldi. Sosyal medya hesabında konuya dair açıklamalar yapan Fergali "sadık mücahitlerin" silahlarını asla bırakmayacaklarını, kendilerinden silahlarını teslim etmelerini isteyenleri de kim olursa olsun düşman olarak göreceklerini ifade ederken, silah bırakmayı "dine, Allah'a ve şehitlerin kanına ihanet" olarak nitelendirdi.

HTŞ'ye bağlı isimlerin ifadeleri "savaşa devam" şeklinde yorumlandı.

[PAGE]

12-002.jpg

Hurras ed Din

Bir kısmı Nusra Cephesi'nin El Kaide'den ayrılması sonrası bağımsız kalan, bir kısmı ise HTŞ'den ayrılan muhaliflerin bir araya gelmesiyle kurulan grup El Kaide'ye yakınlığıyla biliniyor ancak resmi bir bağlılık açıklaması bulunmuyor.

Sami el Ureydi, Ebu Culeybib el Ürdüni, Ebu Hatice el Ürdüni, Ebu Humam eş Şami gibi liderler, grubun önde gelen isimleri. Grubun mensuplarına dair rakamlar 800 ile 3 bin arasında değişiyor. Grubun Cisr eş Şuğur, Lazkiye, Hama ve İdlib kırsallarında faal olduğu belirtiliyor.

Hurras ed Din de anlaşmayı reddedenler arasında. Grup anlaşmayı Dayton Anlaşması'na benzetirken, rejime karşı askeri operasyonlara başlanması çağrısı yaptı.

[PAGE]

Türkistan İslam Partisi

Bölgeye savaşın başlarında gelen Uygurlardan oluşan grup çoğunlukla Cisr eş Şuğur çevresinde aktif. Grubun 2 ile 3 bin mensubu olduğu ifade ediliyor. Genellikle gerek yerel, gerekse bölgesel siyasi süreçler hakkında açıklama yapmayan Türkistan İslam Partisi'nin Soçi'ye dair de resmi bir beyanı olmadı.

Ancak grubun bu sürece karşı durması kuvvetle muhtemel. Neredeyse tamamı yabancı savaşçılardan oluşan grup için siyasi süreçlerin sonunda çoğu zaman "çıkmaz sokak" beliriyor. Bu doğrultuda grubun tutumunun özellikle HTŞ resmi tutumunu açıkladıktan sonra net olarak görüleceği söylenebilir.

[PAGE]

Ulusal Özgürleştirme Cephesi

Birkaç ay önce kuruluşu ilan edilen Ulusal Özgürleştirme Cephesi (UÖC), sahada "ılımlı" olarak nitelenen tüm grupları kapsıyor. Türkiye'nin de desteğini alan oluşumda neredeyse tüm küçük ve orta ölçekteki ÖSO gruplarının yanı sıra Nureddin Zenki, Ahraru'ş Şam, Özgür İdlib Ordusu, Ceyş en Nasr, Ceyşul Ahrar, Sukur eş Şam, Feylak eş Şam gibi büyük gruplar da bulunuyor.

Sahadaki en büyük askeri güç olan UÖC, 40 ile 50 bin muhalifi bünyesinde barındırıyor. Bunun yanında ağır silahlar, roket ve topçu bataryaları, tank ve zırhlı araçlar da grubun envanterinde.

UÖC Daret İzze, Maaret en Numan, Eriha, Cebel Zaviye, Gab Ovası, Halep batısı gibi bölgeleri elinde tutuyor.

Grup, sahada Soçi anlaşmasına en fazla olumlu yaklaşan muhalif oluşum. UÖC sivilleri savaşın pençesinden kurtarmak için Türkiye ile işbirliğine hazır olduklarını dile getirdi. Aynı zamanda Rus tarafına güvenmediklerini de açıklayan grup, Rusya'nın daha önce hiçbir anlaşmaya bağlı kalmadığını vurguladı.

UÖC silahlarını teslim etmeyeceklerini ve Esed rejimini devirmenin en büyük öncelikleri olduğunu de belirtti.

Kaynak: Mepa News, Nida Suriye

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.